Planlayarak, hesaplanarak, bilerek ve tasarlanarak oluşturulmuş bir rakam. Yanlış görmediniz, evet tam 1 milyon 753 bin 807 açık öğretimli var bu ülkede. MEB istatistiklerinde örgün ve açık ortaokul ile liselerde toplam 11 milyon 404 bin 385 öğrencinin bulunduğu bilgisi yer almaktadır. Rakamsal ifade ile açıklayacak olursak, sistemde kayıtlı öğrencilerin yüzde 15,38’nin açık öğretime devam ettiği sonucuna ulaşmaktayız. 2017 yılının mart ayında yayımlanan 1.dönem istatistiklerinde ortaokul ve liselerde açık/ örgün, resmi/özel toplam öğrenci sayısı 11 milyon 113 bin 419, aynı istatistiklerde açık öğretim ortaokul ve lise sayısı 1 milyon 429 bin 806 olduğu bilgisi yer almaktadır. Oranı ise yüzde 12,87 olmuştu. Son bir yılda açık öğretimde yaşanan artış oranı yüzde 22,66 olmuştur. Hem genel toplam öğrenci sayısında hem de açık öğretim öğrenci sayısında artış olduğu görülmektedir. Açık öğretimden her yıl 50-60 bin öğrenci mezun olduğunu düşündüğümüzde artış oranının çok daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz.
1 milyon 753 bin 807 öğrenciyi açık öğretime yönlendirdiğinizde; her bir 30 öğrenci alacak 58 bin 460 derslik yapmamış, her bir öğretmene düşen 24 öğrenci üzerinden toplamda 73 bin öğretmen atamamış, 2018 bütçe rakamlarıyla ortaokul ve liselerde ortalama öğrenci başına 7 bin 500 lira harcama yapıldığını hesapladığımızda 13 milyar 154 milyon lira da harcama yapmamış oluyorsunuz. Ne güzel değil mi? Yönlendir öğrenciyi açık öğretime yap derslikten ve öğretmenden dolayısıyla paradan tasarrufu. Ondan sonra övün dur “sınıf mevcutları, öğretmen başına düşen öğrenci sayısı ve ikili öğretim azalıyor” diye.
Her İki Resmi Genel Liseliye Karşılık Bir Açık Öğretimli!
Örgün ve açık genel ortaöğretimde 3 milyon 136 bin 440 öğrenci öğrenim görmektedir. Ortaöğretim verilerinin sütununda görülen toplam sayının 1 milyon 196 bin 644’ü açık öğretim,1 milyon 939 bin 796 örgün öğretim satırında yer almaktadır. Örgün öğretim satırında yer ala sayıdan özel öğretim satırında bulunan 402 760 sayısını eksilttiğimizde 1 milyon 536 bin 76 kalmaktadır. Açık ile resmi örgün ortaöğretimi karşılaştırdığımızda yaklaşık olarak her iki resmi genel liseliye karşılık bir liselinin açık öğretimde okumakta olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Mart ayında yayımlanan1.dönem istatistiklerinde genel açık lise sayısı 969 bin 33’tür.Genel açık lise öğrenci sayısı bir önceki döneme göre 227 bin 661 (yüzde 23,49) artmıştır.
Açık İmam Hatip Liselerine Gidenlerin Oranı Yüzde 21,51
Açık örgün İmam Hatip Lisesinde okuyanların sayısı 645 bin 318. 645 bin 318 İmam Hatip Liseliden 138 bin 802’si açık öğretime 506 bin 506’sı örgün öğretime devam ediyor. Mart ayında yayımlanan istatistiklerde açık öğretimde okuyan sayı 117 bin 325 olmuştu. İmam Hatip Liselerinde açık öğretim öğrenci sayısı bir önceki döneme göre 21 bin 477 (yüzde 18,31) artmış olduğunu göstermektedir. Bu sonuçlara bakarak neredeyse her 3 İmam Hatip Liseliye karşılık 1 İmam Hatiplinin açık liseye gitmekte olduğunu söylemek mümkündür.
Açık Öğretime Giden Meslek Liseli Sayısı da Artıyor
MEB istatistiklerinin açık lise bilgilerine bakıldığında meslek liselerinde de açık liseye gidenlerin sayısında artış yaşandığını görmekteyiz. Mart ayında yayımlanan 1.dönem istatistiklerinde 200 bin 891 olan öğrenci sayısı Ekim ayında yayımlanan istatistiklerde 219 bin 492 olmuştur. 6 ay sonra yayımlanan istatistiklerde ki fark 18 bin 601 (yüzde 9,26) olduğu anlaşılmaktadır. Mesleki Teknik Öğretim alanında da azalmak bir yana açık liseli sayısı artmaktadır. Açık Meslek Lisesine gidenlerin oranı bu alanda okuyanların toplamı içindeki oranı özel öğretim meslek liseleri düşüldükten sonra yüzde 11,87’dir. Diğer alanlara göre az olmakla birlikte bu alanda var olan sayının toplam içindeki oranının artmakta olduğu görülmektedir.
Örgün Ortaokullu Olması Gereken 198 Bin 869 Kişi Açık Ortaokullu Oldu
Açık öğretim sadece liseler ile sınırlı kalmayıp ortaokullarda da devam etmekte olup azalmak yerine artmakta olduğunu görmekteyiz. Bir önceki dönem istatistiklerinde 142 bin 557 olan sayı son istatistiklerde 198 bin 869 oldu. Ne oldu da bir yılda açık ortaokul öğrenci sayısı 56 bin 312 (yüzde 39,50) arttı. Neden azalmak yerine yeniden artışa geçti açık ortaokullu sayısı. Ne kadarının genel ne kadarının imam hatip ortaokullu olduğu da açıklanmalıdır.
İkamete Dayalı Ortaöğretime Geçiş Modeli Açık Liseyi Azaltmalıdır
Son yılda yoğun olmak üzere TEOG’un uygulandığı 5 yıllık dönemde açık lise öğrenci sayısı yüzde yüze varan bir oranda artış gösterdi. Bu tablonun oluşmasında tercihlerine yerleşemeyenlerin bu alana yönlenmesinin yanı sıra Bakanlığın açık liseyi özendiren ve çocukları açık liseye yönlendiren politikalarının etkisi de büyüktür. Bu nedenle her bir lise türünden üç, toplamda dokuz lise arasından beş lise tercihi yapılmasını ve bunun ikamete dayandırılmasını öngören yeni geçiş modeli de açık liseli sayısını artırma potansiyeli taşımaktadır. Çünkü yüzlerce ilçede 5 tercih için bırakalım her lise türünden üç lise toplamda dokuz lise bulmayı her bir lise türünden 5 lise bile bulmak olanaklı değildir. İkametine yakın tercihlerine yerleşemeyenler ya pansiyonlu liselere ya da açık gitmek zorunda kalacaktır. Her lise türünde üç toplamda dokuz lise bulmanın zorluğu hemen hemen bütün iller için geçerlidir.
Sonuç olarak, açık liseye gitmenin pek çok nedeni olabilir. Ancak doğru olan olması gereken tasarruf yapacağız ya da öyle istiyorlar diye çocukları açık liseye, dolayısıyla sokağın tehlike ve risklerine atmak değil, örgün öğretim yapılan okul ortamlarında nitelikli eğitim vererek nitelikli yurttaşlar olarak yetiştirilmesini sağlamaktır. Çocuk ihmallerini, evlilikleri, işçiliği ve istismarlarını azaltmanın bir yolu da çocukları açık lise tuzağından kurtarmaktır. Açık liselerde yaşanan rekor artış bir sistem sorunudur. Bu sorun toplum olarak hepimizi ilgilendirmekle beraber asıl çözüm, yıllardır uyguladıkları yanlış politikalar ile böyle bir tablonun oluşmasına neden olanların ve bugün yönetme iradesini elinde bulunduranların sorumluluğundadır.
