adscode
adscode

Dikey Geçiş Sınavının (DGS) Sonuçlarının Diğer Sınavlardan Farkı Yok!

alaaddindincer@egitimajansi.com




DGS; ÖSYM tarafından yapılan ve eğitimine 4 yıllık bir lisans programında devam etmek isteyen meslek yüksekokulları ile açık öğretim ön lisans programlarından mezun olan öğrencilerin girmek zorunda olduğu, 2000 yılından bu yana yapılan bir sınavdır. Dikey Geçiş Sınavı her sene temmuz ayının ikinci haftasında yapılmaktadır Son 5 yıldır yüz binlerce aday sınava girmek için başvuruda bulunmuştur.  Sınavda uygulanmakta olan testin genel amacı, lisans öğrenimindeki başarıda etkili olan sayısal ve sözel içerikli akıl yürütme becerilerinin ölçülmesidir.  Bu bağlamda ALES ile benzer nitelik taşır. 60 sözel ve 60 sayısal toplamda 120 sorudan oluşan Dikey Geçiş Sınavı (DGS) için ayrılan süre 140 dakikadır. Her iki bölümde de 10’ar tane mantık sorusu bulunmaktadır. Sınavda 4 yanlış 1 doğruyu götürmekle beraber, yanlışlar ilgili bölümün doğrularını götürmektedir.

Dikey geçiş için her üniversitenin %10 kontenjan açma zorunluluğu vardır. Ancak rakamsal olarak her bölüm için 5 ila 10 kişi arasında kontenjan açıldığı için rakam bir hayli azdır. DGS tercihleri 2009 yılından önce sınava girmeden yapılmaktaydı, ancak bu uygulama kaldırıldı. Artık sınav sonuçları açıklandıktan sonra tercihler yapılıyor ve daha mantıklı karar verme olanağı tanınıyor.  Adaylara 18 tercih hakkı tanınıyor. DGS’yi kazanan ve lisans öğrenimine başlama hakkı kazanan öğrencilere üniversitelerince Lisans Öğrenimlerine Hazırlık Programı uygulanır. Programda öğrencilere 1 ve 2. sınıfta eksik olduğu dersler yüklenir. Lisans Öğrenimine Hazırlık Programını başarıyla tamamlayan öğrencilerin üniversitelerin üçüncü sınıfına kayıtları yapılır ve ilgili üniversitenin öğretim ve sınav yönetmeliğine tabi olur.

DGS’ye Kimler Girebilir?

DGS’ye bir yüksekokul programını o yıl bitirecek öğrenciler (Son sınıfta veya beklemeli olup o yıl içinde okulu bitirme olasılığı kuvvetli olanlar) ve son sınıfta olup da staj dışındaki mezuniyet şartlarını yerine getirmiş olanlar başvurabilirler. Yani Dikey Geçiş Sınavı (DGS)’ye girebilmek için staj yapmış olmak zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak DGS’yi kazanmış bir adayın 4 yıllık bir lisans programına kayıt yaptırabilmesi için stajını yapmış olması zorunludur. Not ortalaması zorunluluğu bulunmamaktadır. DGS başvuru şartları aşağıda ayrıca belirtilmiştir.

Fakülteler Arasında Uçurum

Dikey geçiş yapılabilecek bölümlere verilen kontenjanlar arasında da uçurumlar bulunuyor. Örneğin, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne 375 kontenjan verilirken, aynı üniversitenin okul öncesi öğretmenliği bölümüne sadece 5 kontenjan ayrılıyor. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne dikey geçişle 200 öğrenci alırken, Yönetim ve Bilişim Sistemleri Bölümü’ne 6, Maliye Bölümü’ne ise 5 kişilik bir kontenjan veriyor. 2015 yılı kontenjanlarında özellikle ilahiyat bölümlerinde ciddi kontenjan azaltmaları olmazken, diğer bölümler yerlerde sürünüyor. Kaynak, Hürriyet Eğitim.

Son beş yılda rekor düzeyde artış yaşanan 2016 DGS Kılavuzunda yer alan programlara ayrılan kontenjanlar incelendiğinde örgün, ikinci öğretim ve ücretli öğretimde ilk 10 sırayı; Hukuk, İlahiyat ve İslami İlimler, Mühendislikler, Mimarlıklar, Turizm İşletmeciliği, Hemşirelik, İktisat, İşletme, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon ile Veterinerlik bölümleri oluşturmaktadır. DGS’ye ayrılan kontenjanlarda paralı programlar oldukça geniş yer tutmaktadır. Uzaktan öğretim lisans tamamlama programına ayrılan kontenjanın tamamına yakını İlahiyat ve İslami ilimler programlarına ayrılmıştır.

Aşağıda yer alan tablolarda yer alan istatistiksel rakamlar DGS sonuçlarının da diğer sınav sonuçlarından farklı olmadığını ortaya koymaktadır. Sorulan sorulara verilen doğru yanıt net ortalamaları bu sınavlarında diğer sınavların ortalamalarına yakın olan sonuçlar ürettiğini göstermektedir. Gerek sözel gerekse sayısal bazda sorulan sorulara 5 yılda (2012-2016) verilen doğru yanıt ortalamalarında sayısal ortalaması yüzde 12,sözel ortalaması yüzde 35 oranında kalmıştır.

DGS ‘ye Başvuran Aday Sayıları İle Soruların Doğru Yanıt Oranları

 

Yıl

 

Başvuran

 

Sınava Giren

Sınava Girmeyen

Sözel ve Sayısal Soru Toplamı

Doğru Yanıt

Oranları

Sayısal Sözel

2012

139.265

129.442

9.223

160

19.662

40.227

2013

164.024

150.756

13.268

160

13.869

28.675

2014

224.627

205.246

19.381

120

7.685

21.651

2015

240.790

220.075

20.715

120

8.457

22.789

2016

326.893

290.692

36.201

120

8.211

23.820

Toplam

1.095.599

996.211

99.388

-----------------

--------

--------

*Ön lisans programlarına devam etmekte olan öğrencilerin her yıl ortalama olarak yüzde 8 ile 10’u dikey geçiş sınavlarına başvuru yapmaktadır. Sayısal soru çözüm ortalamalarının oranlarının düşük çıkması bu alanda var olan sorunların ön lisans programlarında da devam etmekte olduğunu göstermektedir.2012-13 yıllarında ortalamaların yüksek çıkması bu yıllarda sorulan soru sayısının diğer yıllara göre daha çok olmasından kaynaklanmaktadır.

Tercih Yapan, Kontenjan, Yerleşen ve Boş Kalan Kontenjan Sayısı

 

 

 

Yıl

Sınavdan Sonra

Tercih Yapan Aday Sayısı

 

 

 

DGS’ye Ayrılan Kontenjan

 

 

 

Yerleşen Aday Sayısı

 

 

 

Boş Kalan Kontenjan Sayısı

 

Tercihe Göre

Yerleşen Aday Oranı

DGS’ye Girenlere Göre

Tercih Yapan Oranı

Ayrılan Kontenjana Göre

Boş Kalan Kontenjan Oranı

2012

85.461

27.710

25.708

2.204

30.08

66.02

8.57

2013

102.224

35.048

31.097

3.961

30.42

65.21

11.30

2014

135.958

40.496

36.032

4.458

26.50

66.24

11.00

2015

134.704

31.360

29.068

2.292

21.58

61.21

7.31

2016

234.664

102.665

93.291

8.573

39.76

80.73

9.19

Toplam

693.011

237.239

215.196

21.488

----------------------------------------------

*Sınava giren 999 bin 216 adaydan 693 bin 11’i tercih yaparken,303 bin 205’i tercih yapmamıştır. Tercih yapmama nedeni olarak programlar için ilan edilen puanların tutturulmaması ya da tercih yapacakları bölümlerin kontenjan sayılarının yeterli olmaması ilk akla gelen yorum olarak söylenebilir. Bu yoruma ek olarak birçok programın paralı olması, kendi alanı dışında kalan alanların tercih edilmesinin bir işe yaramayacağı algısının yarattığı kaygıdan da söz edilebilir. DGS’de tercih yapan her üç adaydan biri lisans programlarına yerleşme olanağı bulabilmiştir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin eğitim ve yükseköğretim sisteminin seçme, eleme ve sıralamaya dayalı sınavlar ile sorunu devam etmektedir. Sınavlara başvuran ve giren aday sayıları her geçen yıl katlanarak artarken soruların doğru yanıt ortalamaları yerinde saymaya, hatta kimi sınavlarda var olandan daha geriye gitmeye devam etmektedir. Türkiye’nin özellikle matematik ve fen bilimlerindeki krizi derinleşerek sürmektedir. Oluşan bu yetersiz ve olumsuz tablonun nereden kaynaklandığına ilişkin geniş, yaygın ve etkili bir araştırma yapmanın zamanı kaybına tahammülünün olmadığını görmek gerekmektedir. Bu sorunun çözülmeden derinleşerek artıyor olmasında “çocuklar cihat’ı öğrenmezse matematiği öğrenemez” diyen zihniyetin ürettiği eğitim politikalarının etkisinin olduğunu saptamadan geçmemek gerekiyor. O nedenle öncelikle bu zihniyetin içine girdiği dar düşünce ceplerinden kendisini kurtararak politikalar geliştirmesinin ülke ve topluma daha yararlı sonuçlar sağlayacağını ifade etmeliyim. Ön yargılardan ve peşin hükümlü olmaktan arınıp, toplumun tamamını kucaklayacak politikalar ürettiğimiz sürece bunu başarmak mümkün olacaktır. 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)