adscode
adscode

İstanbul'da 8.Sınıfı Bitiren 26 Bin Öğrenciye Okul Bulunamıyor!

Milli Eğitim Bakanlığının 2013/14 Eğitim yılına ait istatistiklerinde İstanbul'da 8.Sınıfa devam eden öğrenci sayısı 214.552 olarak verilmektedir.

alaaddindincer@egitimajansi.com




Bunların tamamının TEOG sınavlarına girdiğini düşündüğümüzde 26.222 öğrenciye okul bulunamamış görünmektedir.

MEB'in ilan ettiği okul kontenjanlarından elde edilen bulgular ile 8.Sınıfı bitiren öğrencilerin sayısı İstanbul ili örneklem alınarak karşılaştırıldığında öğrencilerin %12'sine okul bulunamadığını söylemek olanaklıdır. Tüm sıkıştırma, dönüştürme, zorlama ve kontenjan artırma çabalarına rağmen okul bulunamayan bu öğrencilerin akıbetinin ne olacağı belirsizliğini korumaktadır. İstanbul'da ortaya çıkan rakamları Türkiye geneline emsal kabul ettiğimizde ulaşılan rakam oldukça yüksek bir sayıya tekabül edecektir.



TEOG'la birlikte şimdi karşımıza başka bir sorun daha çıkmaktadır. Bakanlık öğrencilerin; yönelim, eğilim, ilgi, yetenek ve yeterliliklerine göre kontenjan belirlemek yerine, yukarıdan aşağıya doğru kontenjan belirleyerek bir bakıma öğrencileri okul türlerine göre "zorlama" bir yöntemle yerleştirme yolunu seçmektedir. Bu tür eğitime "Mücbir nedenlere bağlı mecburi eğitim" diyebiliriz. Aslında bunun anlamı öğrenciye göre okul değil, okula göre öğrencidir.İstendiği kadar aksi ifade edilmeye çalışılsın bunun adı zorunlu eğitimdir. Bu durum çocuklar açısından ileride telafisi mümkün olmayan sorunlar yaşanmasına neden olacaktır.

Tabloda yer alan rakamlara bakarak çocukların, meslek liseleri ile imam hatip liselerine "zorunlu" yerleştirmeye tabi tutulmuş olduğunu söyleyebiliriz. İstek, ilgi ve ihtiyaçlar üzerinden eğitim almamış, umudunu kaybetmiş gelecek kaygısı taşıyan bireylerden sağlıklı toplum yapısı kurulamaz. Eğitim sistemini kendi ideolojik önceliklerine uygun yapılandırmak tek tipleştirmenin bir başka türden yaşama geçirilmesi anlamına gelmektedir. Böyle bir eğitim sisteminden özgür düşünen, demokratik davranan, çoğulculuğu ve katılımcılığı yaşam biçimine dönüştürmüş bireyler yetiştirmek olanaksızdır.

Sonuç olarak, pedagoji biliminin genel ilkeleri eğitimin aynı zamanda bireyin sosyalleşme süreci olduğunu betimlemektedir. Okullarda "Zorunlu" tercih ve yerleştirmeye tabi tutularak eğitilmeye çalışılacak bireyler uzun vadede sosyalleşme sorunu ile karşı karşıya kalacak, toplumsal yaşamdan uzaklaşarak farklı eğilimler içine girmeye yönelecektir. Eğitimden soğuyarak ya sınıf tekrarı yaşayacak ya da okulu terk edecektir. Geçmiş dönem bu tablonun sayısız örnekleriyle doludur. Amaç bu örneklerin azalmasını sağlamak olmalıdır. 
                                                                                     17.07.2014 Alaaddin Dinçer/Eğitimci                                                                                        
 
 

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)