adscode
adscode

PISA Sonuçları Eğitim Sistemine Ayna Tutuyor

PISA Sonuçlarının ön raporu açıklandı. Sonuçların olumsuzluğu moral bozucu olsa da nedenlerini araştırmaya odaklanmaktan vazgeçmemeliyiz.

alaaddindincer@egitimajansi.com




PISA Sonuçlarının ön raporu açıklandıRaporlar önce ön daha sonrada kesin rapor olarak yayımlanıyor. Bu yıl PİSA sınavlarına (Uluslar Arası Öğrenci Değerlendirme Projesi) 72 ülkeden 540 bin 15 yaş grubunda çocuk girdi. Sınavlar 7.8.9.10.11 ve 12.sınıfları kapsıyor. Türkiye’den sınava 12 bölgede değişik okul türlerinden 5 bin öğrenci katıldı. Sonuçlar geçmiş yıllarda var olan olumsuz tablodan daha kötü bir tablo ortaya koymaktadır. Her üç alanda da sıralamada gerileme yaşanması eğitim sistemi üzerinde yeniden yeniden düşünmemiz ve yoğunlaşmamız gerektiğini göstermektedir. Sonuçların olumsuzluğu moral bozucu olsa da nedenlerini araştırmaya odaklanmaktan vaz geçmemeliyiz. PİSA Projesinde başarılı olan ülkelerin GSYİH’dan eğitime daha çok pay ayıran ülkeler olduğu raporların detay incelemesinden anlaşılmaktadır. Türkiye GSYİH’dan eğitime daha az pay ayıran ülkeler kategorisinde yer almaktadır. PİSA Projesine 2003’te 41, 2006’da 57, 20009’da 74, 2012’de 65, 20155’te 72 ülke katılım sağlamıştır. Sosyo ekonomik gelir düzeyi düşük olan bireylerin diğer gelir gruplarındaki bireylere göre başarı oranın düşük olduğu yapılan analizlerden anlaşılmaktadır.

 

Bu projeye katılım sağlayan ülkeler arasında üç alanla ilgili puan sıralaması yapıldığı gibi, sınava giren öğrencilerin yaşadıkları ülkelerin kendi içinde de okullar, bölgeler ve gelir grupları arasındaki farklılıklara dayalı sıralamalar yapılmaktadır. Türkiye’nin sonuçlarına bakıldığında geride kalan üçer yıllık dört dönemde bazı bölgeler ve okul türleri daha düşük puan alırken, bazı bölgeler ve okul türlerinde için daha yüksek puanlar alındığı görülmektedir. Örneğin, bütün dönemlerde her üç sınav türünde okul olarak fen liseleri ilk sırada meslek liseleri sondan bir önceki sırada yer almaktadır.7 ve 8.sınıflar meslek liselerinin de altında sıralamada kendine son sırada yer bulabilmiştir. Bölgelerde ise, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgeleri son sırada yer alırken, İç Anadolu ve Marmara Bölgeleri ilk sırada yer almıştır. Beşinci dönem olan son açıklanan raporda da benzer sonuçların çıkması kuvvetle muhtemel. Raporların tamamında görülen önemli bulgulardan birisi kendi anadilinde okuma ve anlama becerilerinin yetersizliği. Bu konu bile başlı başına sonuçlar üzerinde önemle durmamız gerektiğini göstermektedir.

 

PİSA’da başarılı olamamamızın pek çok nedeni olabilir ve çok uzun bir analizi gerektirir. Bu nedenlerin öncelikli olanların bir bölümünü önem sırasına göre beş ana başlıkta sıralarsak,

-İktidarların eğitim sistemini kendi ideolojik bakış açılarına ve okumalarına göre yapılandırma ısrarı, arka plan hesapları, ’arka bahçe’ oluşturma niyetleri, eğitim toplum ilişkisini bu yaklaşıla düzenleme ısrarları

-Eğitim sisteminde ve her alanda laiklik ve bilimselliği esas alan anlayışa karşı daha müspet tutum geliştirilmemesi, çok kültürlü çok kimlikli toplum yapısını tekçi potada eritme çabası, ayrımcılık.

-Eğitimde, teknolojinin doğru, yerinde, zamanında ve etkin kullanımında yaşanan yetersizlikler,

-Öğretmen niteliği, yeterliliği, ücret sorunu ve oto kontrol mekanizmalarının çözülmemiş olması,

-Müfredat, okullar ve gelir grupları arasındaki eşitsizlikler, toplumsal yoksulluk, her anlamda giderek daha da merkezileşen, otoriterleşen ve bürokratikleşen Bakanlık yapısı.

 

Sorumlular, PİSA Deyip Geçmeyin Sonuçları Mutlaka Önemseyin

PİSA Sınavlarında ölçülen becerilere bakıldığında bu sınavların;

-okuma becerilerinde, bireyin hedeflerine ulaşma, bilgisini artırma ve topluma katılım için yazılı metinleri anlama, kullanma ve yansıtma becerileri ölçülmektedir.

-matematik becerilerinde, bireyin matematiğin dünyada oynadığı rolü fark etme, sağlam temellere dayanan yargılara ulaşma, yapıcı, ilgili, duyarlı bir vatandaş olarak kendi ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir şekilde matematiği kullanma becerileri ölçülmektedir.

-fen becerilerinde, bilimsel bilgiye sahiptir ve bu bilgiyi fen ile ilgili konularda soruları tanımlama, yeni bilgiler edinme, bilimsel olguları açıklama ve kanıta dayalı sonuçlar çıkarma becerileri ölçülmektedir. Aynı zamanda duyarlı bir vatandaş olarak bilimle ilgili konularla ve bilimsel fikirler ile ilgilenir.

Sonuçların küresel ölçekte bireylerin aldıkları eğitim yoluyla yaşama tutunma ve yaşamda kalma, iletişim ve ilişki becerilerinin yeterlilikleri bakımından mutlaka önemsenmesi, geçiştirici ve yüzeysel bir anlayış ile ele alınmaması gerektiğini ortaya koymaktadır

 

Sonuçlar son 12 yılın gerisine gittiğimizi ortaya koymaktadır. Nicelik, bütçe, derslik ve öğretmen sayısı artıyor, nitelik ve başarı yerinde bile saymıyor. Ortaya çıkan sonuçlardan 444’lük eğitim modelini sorumlu tutabilmek için henüz çok erken. Çünkü bu modelde ilkokula başlayanlar henüz 4.sınıfta. Bu eğitim modelinin pek çok alanda arızalar yaptığı,4 yıllık temel eğitimin çocuklarımıza yetmediği bir gerçek. Arızaları tamir ederek mi yola devam edileceği yoksa yenilenerek mi yola devam edileceği sorunsalına mutlaka yanıt üretilmesi gerekiyor. Bence yenilenerek yola devam edilmelidir. Bu yenilenme 1 yıl okulöncesi eğitim zorunlu olmak üzere, bunun üzerine 6 yıllık temel eğitimi 3 yıl ortaokul eğitimi,3 yılda lise öğretimi yapılmasını öngören bir modele geçmektir.

 

Başarısızlık tablosu olarak oluşan tabloya ayna tutan ve bu gerçekler ile yüzleşmemizi sağlayan PİSA ön raporunda yer alan sıralamalara neden olan yanlışların ilk sırasına müfredatı koyabiliriz. Bu müfredat çocuklarımızı analitik ve eleştirel düşünmekten, sorgulayan bireyler olmaktan uzaklaştırıyor. Çocukların İlgi, yeteneklerini keşfetmesini sağlamamakta, eğitimlerini bu amaç doğrultusunda almaları için yetmezlikleri bulunmaktadır. Çocuklarımızı toplumsal ve sosyal yaşama hazırlamak için yeterli değildir. Yeterli saha çalışmaları ve bilimsel araştırmalar ile en geniş toplum kesimlerinin katılımını esas alan tartışmalar yapılmadan akşamdan sabaha yaşanan değişimler. Oldubittiler. Zora dayalı rıza yöntemleri başarısız sonuçların yaşanmasının ilk akla gelen nedenleri.

 

Neler Yapılmalıdır?

Müfredatın eleştirel ve sorgulayan aklı esas alan bir anlayış ile değişimi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Her kesimi sürece katacak (karar alma süreci dahil9 demokratik katılım. Adem-i merkezi yapıya geçiş. Okulöncesi zorunlu olmalı ve ikili eğitimden tam gün eğitime geçilmelidir. Bütün okullarda beslenme sorunu devlet tarafından çözülmelidir. Yatırım bütçesi arttırılmalı, fiziki alt yapı yeterli düzeye çıkarılmalıdır. Dersler içerik olarak sadeleştirilmeli, süre ve saatleri yeniden düzenlenmelidir. Öğretmeni mesleğe hazırlama lisans programları(staj dönemi dahil) yeniden yapılandırılmalıdır. Sistem, öğrenci ve veliler sınav baskısından kurtarılmalıdır. Yönetsel kadrolar. liyakat esasına göre belirlenmelidir. Öğretmenlerin ekonomik ve sosyal sorunlarını çözecek bir program hayata geçirilmelidir. Eğitimin içeriği ve kurumları ile yönetim organlarında yaşanan her türlü ayrımcı uygulamalara son verilmelidir.

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)