adscode
adscode

OKULLARDA YENİ NORMALLEŞME NASIL OLMALIDIR?

Ülkemizde Covid-19 pandemisiyle mücadelede yeni bir döneme geçildi. Sağlık Bakanlığı yeni dönemi;“Kontrollü Sosyal Hayat” olarak tanımlamaktadır. Peki, eğitim öğretim kurumlarında kontrollü sosyal hayat olarak tanımlanan yeni normalleşme nasıl olmalıdır?

ikegitmeni@hotmail.com




Ülkemizde Covid-19 pandemisiyle mücadelede yeni bir aşamaya geçildi. Sağlık Bakanlığı Covid-19 ile mücadelede gelinen bu yeni dönemi, “Kontrollü Sosyal Hayat” olarak tanımlamaktadır. Peki, kontrollü sosyal hayat nedir? Kontrollü sosyal hayat olarak tanımlanan yeni normalleşme dönemi, Covid-19 ile mücadeledeki yeni strateji olarak tanımlanmaktadır. Sağlık Bakanlığı kontrollü sosyal hayat olarak tanımlanan dönemde iki temel kurala vurgu yapmaktadır. Birinci kural maske kullanılmasını; ikinci kural olarak da sosyal mesafeye dikkat edilmesini vurgulanmaktadır. Yeni normalleşme dönemi olarak tanımlanan bu dönemde eğitim öğretim kurumlarında nasıl bir normalleşme olacaktır?

Daha önce kalem aldığım “Okullar açılmalı! Ama nasıl?” başlıklı yazımla ilgili birçok eğitimci ve öğrenci velisinden mesajlar aldım. Yazıda okulların açılmasıyla ilgili farklı alternatiflerin değerlendirilmesiyle ilgili önerilerde bulunmuştum. Öğretmenler; “40-50 kişilik sınıflarda nasıl sosyal mesafe sağlanacak, teneffüslerde öğrenciler arasındaki sosyal mesafeyi nasıl sağlayacaksınız?” gibi çok sayıda mesaj göndermişlerdi. Sağlık Bakanlığının kontrollü sosyal hayat dönemi açıklamaları, eğitim öğretim kurumları ile ilgili de yeni dönemde düşünülmesi gereken önemli bir konudur.   

Eğitim öğretim kurumlarının açıldığı Çin’de sınıflarda öğrenciler arasındaki sosyal mesafe dikkate alınarak bazı düzenlemeler yapıldığı görülmektedir. Çin basınında yer alan haberlere göre, küçük öğrencilerin sosyal mesafelerini ayarlamaları için sosyal mesafe çubukları, öğrencilerin okul girişlerinde ateşlerinin ölçülerek kontrol edilmesi, öğrencilerin dezenfekte sıkılarak içeri alınması, tekli sıralar ve sıralar arasında koruma bariyerleri gibi önlemler alındığı görülmektedir.

Ülkemizde eğitim öğretim kurumları Mayıs ayı sonuna kadar uzak eğitimle devam edecektir. İlkokul, ortaokul ve liselerde sınıf geçme yönetmeliğinde yapılan bir değişiklikle Covid-19 pandemisi nedeniyle, tüm sınıf seviyelerinde öğrencilerin üst sınıfa geçmeleri sağlandı. Birinci dönem notuna göre yılsonu ağırlıklı ortalaması sınıf geçmesine yeterli olmayanların ders sayılarına bakılmaksızın sorumlu olarak üst sınıfa geçmeleri sağlanmış oldu. Salgın seyrine göre, Haziran döneminde telafi eğitimleri başlayacaktır. Ortaokul öğrencilerinin gireceği LGS 20 Haziran’da, AYT ve TYT sınavları ise 27 ve 28 Haziran’da olacağı açıklandı. Milli Eğitim Bakanlığı sınavlarla ilgili alınması gereken tedbirleri broşür hazırlayarak eğitim kurumlarına ve kamuoyuna duyurdu. Peki, yeni eğitim öğretim yılında eğitim öğretim kurumlarında kontrollü sosyal hayat tanımına göre nasıl önlemler alınmalıdır?

 

Milli Eğitim Bakanlığı, 2020-2021 eğitim öğretim yılına ilişkin olası yeni Covid-19 pandemisi dalgasına karşı hazırlıklı olmalıdır. Eğitim öğretim kurumlarında yeni normalleşme için okul girişinde, teneffüslerde ve dersliklerde neler dikkat edilmesi gerektiği, derslik sınıf mevcutları, okul girişlerindeki sosyal mesafe gibi birçok faktörü göz önünde bulundurarak okullarda çalışmalar başlatılmalıdır. Covid-19 hastalığına karşı aşı ya da kesin tedavi bulunmadığı sürece virüs tehdidi devam edecektir. Dünya artık eski dünya olmayacaktır; denilirken de yeni normalleşme dönemi ifade edilmek istenmektedir. Dünya da olduğu gibi ülkemizde de eğitim öğretim kurumlarının yeni normalleşme için gecikmeden gerekli hazırlıkları yapması gerekmektedir.  Eğitim öğretim kurumlarında yeni normalleşme için sırasıyla şu önlemler alınmalıdır:

Eğitim öğretim kurumlarında sınıf mevcutları sosyal mesafe dikkate alınarak, revize edilmelidir. Sınıflarda tekli sıra sistemine geçilmelidir. Dersliklerde öğrenci sıraları arasında sosyal mesafe dikkate alınarak yeni düzenlemeye geçilmelidir. Öğrenci sıraları şeffaf siperlik bariyerlerle ayrılmalıdır. Öğrenciler için siperlik maske ve koruyucu maske sağlanmalıdır. Daha önceki yazımda da ifade ettiğim gibi, eğitim öğretim kurumlarında normal eğitim ve uzaktan canlı ders uygulamasının aynı anda yürütülmesi için düzenleme yapılmalıdır. Öğrencilerin günlük en fazla 2 ya da 3 ders saatini geçmeyecek bir düzenlemesiyle, okullarda örgün eğitim sürdürülmelidir. Kalan ders saatleri, uzaktan canlı ders uygulamasıyla yürütülmelidir. EBA Canlı ders uygulaması ağı güçlendirilmelidir. Öğretmenlerin uzaktan canlı ders uygulamalarını daha etkili kullanmaları için, öğretmenlere yönelik uzaktan eğitim çalışmalarına ağırlık verilmelidir. İnternet kullanma imkânı olmayan öğrencilere internet ve tablet desteği sağlanmalıdır. Özel öğretim kurumlarında da benzer uygulamalara gidilmelidir. Covid-19 küresel salgının riski sona erinceye kadar özel öğretim kurumlarının ücretlerini daha makul seviyede tutmaları için düzenlemeler yapılmalıdır.

Sonuç olarak, Milli Eğitim Bakanlığı eğitim öğretim kurumlarının yeni normalleşme dönemine hazırlanmasıyla ilgili başta Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun önerileri başta olmak üzere, konuyla ilgili salgınla mücadelede yeni normalleşme dönemine giren ülkelerin uygulamalarını da gözlemleyerek, koşullarımıza uygun tedbirleri almalıdır.  Ülkemizde Covid-19 ile mücadelede eğitimde yeni normalleşmede birincil öncelik; çocuklarımızın sağlığı açısından risk oluşturmayan ortam ve şartları tesis etmek olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, hiçbir şey en değerli varlığımız olan çocuklarımızın sağlığından daha değerli değildir. Geleceği aydınlık, yarınları umut dolu bir nesil için, “ÖNCELİĞİMİZ EĞİTİM”…

ikegitmeni@hotmail.com

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)