Akademik dünyanın en çok kullanılan atıf indesklerinden Web of Science ve Scopus’un büyük verisi bize ilginç analizler yaptırıyor. Scopus’un büyük verisi 100 milyonu geçtiği için bu veritabanını kullanarak bir analiz yapalım, istedik. Bu büyük pastada daha çok da Türkiye’nin yerini merak ettik. Türkiye, dünyanın bilimsel çıktılarına ne kadar katkıda bulunmuş, işte bu yazıda daha çok da bunu bulacaksınız.
Aşağıdaki tabloyu LinkedIn sayfamda da (https://www.linkedin.com/feed/update/urn:li:activity:7295775237558697985/ ) paylaşmıştım. 1 milyonun üzerinde yayın yapmış ülkeleri sıraladığımızda aşağıdaki gibi bir tabloyla karşılaşıyoruz.
Türkiye’ye değinmeden önce ilk iki sıradaki üç harflilere (ABD ve Çin) bir göz atalım. ABD şu ana kadar 23 milyondan fazla yayın üretmiş, Çin ise 12 milyon seviyelerinde kalmış.
Yukarıdaki tabloya bakıldığında ABD’nin Çin’den neredeyse iki katı kadar yayın ürettiği görülmektedir. Peki Çin bu açığı kapatabilecek mi? Çok zor görünüyor gibi; ama madalyonun öbür yüzüne baktığımızda Çin’in ABD’yi çoktan geçtiğini görebiliyoruz. Çin gibi bir dev, cin misali şişesinde duruyordu. Biri o şişeyi kırmış olacak ki, Çin şişeden çıktı. Verilere bakıldığında Çin’in şişeden çıkış yılını 2004 yılı olarak kabul edebiliriz; çünkü lk defa o yıl 100 binden fazla yayın yapmış. Sonrasında büyük bir artışla devam etmiş, 2022’de de 1 milyondan fazla yayın üretmiş. Türkiye’nin toplamını bir yılda üretmişler.
ABD ise ilk 100 bin barajını taa 1973 yılında geçmiş. Geçmiş geçmesine ama tavşanın kaplumbağa ile dalga geçtiği gibi işi biraz hafife almış. ABD’nin son yıllarına bakıyorum da henüz 1 milyonu geçmiş bir yıla tekabül edemedik.
2015’den bugüne yani son 10 yıla baktığımızda ise Çin (8,128,803 yayın)’in ABD (7,529,384)’yi sayıca geçtiğini görüyoruz. ABD ve Çin arasındaki bilimsel soğuk savaşın galibi şimdilerde Çin olarak görünüyor. Her iki ülke bu şekilde giderse önümüzeki yıllarda fark açılacak ve Çin uzak ara önde olmaya devam edecek. Zenginin malı züğürdün çenesini yorarmış. Biz bırakalım üç harflileri de güzel ülkemizi bir analiz edelim.
Türkiye, yukarıdaki tabloda da görüldüğü üzere 1 milyondan fazla yayın yapan ilk 20 ülkeden biri. Ülkemiz adına sevindirici bir haber bu.
En çok ortak yayın yaptığımız ülkeler aşağıdaki gibidir. ABD neredeyse hemen hemen her ülkenin en çok yayın yaptığı ülke konumundadır. Çok uzak ülkelerle yayın yapmamızın yanı sıra kapı komşularımız olan İran, Rusya ile de ortak yayınlar yapmışız.
En çok yayın yapılan 20 konu başlığı da şöyle: Tıp alanının ilk sırada olması şaşırtmıyor; ama sosyal bilimlerin yedinci sırada olması şaşırtıcı. Bu sonuçtan mutlu oluyoruz. İşletme, ekonomi ve finans gibi alanların sanat ve beşeri bilimlerin altında kalması ise biraz şaşırttı.
Son yıllarda oldukça rağbet gören konulardan biri de, açık erişimli yayınlardır. Ülkemizin ürettiği 1 milyondan fazla yayının 318,224’ü açık erişimli yayınlardır. Yayınların açık erişimli olması hem daha çok kişinin faydalanamsı demek hem de daha çok atıf alabilmesi demektir. Aşağıda görselde, en çok atıf alan üç yayınımızı görüyorsunuz. Üçü de açık erişimlidir.
Velhasılı kelam durum bu şekildedir. Köşemiz el verdiğince büyük veriden küçük analizler yapmaya çalıştık. Bu analizleri derinlemesine ya da genişlemesine yapmak mümkündür. Eminim ki paylaştığımız bu verler, birilerin aklına daha başka pek çok farklı analiz getirecektir.