adscode
adscode

İnsan evladı neden Mars’a gitmek ister?

Mars aslında ayı, yıldızları, gezegenleri hatta ötegezegenleri anlamamız için bir araçtır; çünkü hem dünyamıza yakındır hem de geçmişte hayat izlerinin olduğuna dair birçok bulguya rastlanmıştır.

cemozel2021@gmail.com




Mars’ın, diğer bir deyişle kızıl gezegenin şu sıralar “Merak”lı misafirleri var. Instagramda paylaşımda bulunur gibi oradan çektiği fotoğrafları ve videoları “Dünyalılar” adlı arkadaş grubuyla sürekli paylaşıyor.

Mars’ın “Merak”lı ziyaretçileri, bir oldubittiyle gitmedi Mars’a. Bunun için matematiğe ve fiziğe, kısacası bilimsel verilere ihtiyaç vardı. Yolculuğun sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için, seçilen zamanın Dünya ile Mars yörüngelerinin uygun dönemine denk gelmesi gerekiyordu. Aksi taktirde örneğin bugünün koşullarında yaklaşık altı ayda ulaşılan kızıl gezegene bir senede hatta daha fazla bir sürede gidebilecektik. İki katı yakıt demek. E benzin fiyatları da aldı başını gitti!!! Bu yüzden durum daha da vahim. Bir de geri dönüşü var. Yine yola çıkışı, Dünya ile Mars’ın en yakın olduğu döneme denk getirmeliyiz ki dönüşte uzay aracımızın vitesini boşa alıp yakıttan tasarruf edebilelim.

İşin uzmanı olmadığım için işi şakaya vursam da konunun uzmanları bu konuda çokça alın teri döküyorlar. Gerçekten de Mars’ta ne işimiz var bizim? Tek amaç Mars’ta yaşam olup olmadığını mı öğrenmek, yoksa daha başka amacımız mı var? İşte bu soruların yanıtlarını işin uzmanından almak, hepimizi aydınlatacaktır. Haber Türk’te Teke Tek Bilim programlarından da yakından tanıdığımız Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersin Göğüş’ten, genel olarak “İnsan evladı neden Mars’a gitmek ister?” sorusunun cevabını köşemize taşıyacağız.

Bu sorunun cevabı sorunun zaten içinde, hem de en başında: İnsan olduğu için. Her ne kadar belli bir gerekçe ile böyle zorlu bir yolculuğa çıkıyor olsa da bazı insanların içindeki merak, onları parçalıyor. Sayıları oldukça az olan vizyonerler için ise olay, merakı gidermenin artık çok ötesinde. Çünkü uzaya yaptıkları yatırımlar ile yepyeni teknolojilere ve kabiliyetlere sahip oluyorlar. İşte bu yatırımlar sayesinde bilim ve teknolojiden beslenen ekonomiler ortaya çıkıyor. Bugün dünyanın en büyük ekonomilerine sahip ülkelerin tamamının uzaya yatırım yapan ülkeler olması tesadüfi değil.

Bugünlerde vizyoner uzay çalışmalarının odağını Mars yolculuğu oluşturuyor. Mars’a iniş yapacak aracı büyük tehlikeler bekliyor. Bu tehlikeler, araç henüz Dünya’da fırlatma rampasında iken başlıyor, Mars yüzeyine ayak basıncaya kadar devam ediyor. Mars’a ulaştıktan sonra ise bambaşka zorluklar insanı bekliyor. İnsanın temel gereksinimleri olan su, oksijen, besin ve Güneş radyasyonunu engelleyen atmosfer, Mars yüzeyinde bulunmuyor. Tüm bu zorluklar yetmezmiş gibi bir de Dünya’ya geri dönüş yolculuğu var. Mars’tan kalkış için ciddi miktarda yakıt gerektiren ve Dünya yüzeyine ulaşana kadar da sayısız tehlike içeren. İşte bu noktada, yukarıdaki soruyu önce biraz değiştirip sonra konunun sadece bir boyutu ile cevaplamaya çalışayım: Dünya’da böyle konforlu bir yaşam süren insan evladı neden Mars’a gitmek ister?

Dünya tüm yaşam formları için gerçekten mükemmel bir ortam. Yaşam için olmazsa olmazların tamamı bol miktarda mevcut. İşte bu yüzden yaşam, Dünya’da milyarlarca yıldır cereyan ediyor. İnsan, Dünya’da yaşamını sürdüren milyonlarca türden biri ve içinde bulunduğumuz evrede kendini Dünya’nın hâkimi olarak görüyor. Kendine isnat ettiği bu yetki ile kendisi için elzem olan su gibi, tarıma elverişli sahalar gibi en kıymetli kaynakları hoyratça kullanıyor. Bunun böyle uzun zaman gitmeyeceğinin kendisi de farkında; ancak kendince farklı nedenlerle insan değişmek istemiyor. Bertaraf etmenin bilim ve teknoloji sayesinde artık mümkün göründüğü koronavirüs pandemisinde insanın genel tutumu bunun bir göstergesi. İşte bu noktada Mars yolculuğu, insanın gelecekte Dünya’daki yaşamı için bir fırsat olabilir.

Yukarıda belirtildiği üzere Mars yolculuğu uzun ve sınırlı kaynaklarla mümkün. İnsanı Mars’a taşıyacak araç, mevcut enerjisini en ‘verimli’ şekilde kullanmalı. Araçtaki insanlar su, oksijen ve besin gibi sınırlı kaynakları sadece ‘gerekli’ miktarda tüketmek zorunda. Mars’ta bulundukları esnada ise bu temel ihtiyaçları Mars kaynaklarından elde edecek teknolojiye sahip olmalı ve geri dönüş için gereken rezervleri de Mars ortamında üretip dönüş yoluna koyulmalı. Elbette yine sınırlı olacak kaynakları ‘gerektiği kadar’ ve ‘verimli’ kullanarak.

Mars yolculuğu için geliştirilmesi gereken teknolojiler su, besin ve yakıt ile sınırlı değil; ancak sadece bu alanlardaki yeni teknolojilerin Dünya’da uygulanması bile insanın hali hazırda yaşamakta olduğu temel sorunları önemli oranda giderecek türden. Bu teknolojilerin hiçbiri olmasa bile insanın mevcut kaynakları ‘gerektiği kadar’ ve ‘verimli’ kullanarak yaşamını sürdürmesi, Dünya’daki bu konforlu yaşamını garantileyecek. Yapmazsa, bunun kaybedeni Dünya olmayacak.

“İnsan evladı neden Mars’a gitmek ister?” sorusunu “Dünya’da böyle konforlu bir yaşam süren insan evladı, neden Mars’a gitmek ister?” diye değiştirip cevabını tüm çıplaklığıyla kısa ve öz bir şekilde yanıtladı Göğüş. Hatta Mars üzerinden biraz da silkeleyip kendimize getirmedi değil. İnsanın mevcut kaynakları ‘gerektiği kadar’ ve ‘verimli’ kullanması, her şeyden önce yaşamımızı sürdürebilmemiz için olmazsa olmazlarımızdan biri. Eğer bunu yapmazsak “Bunun kaybedeni Dünya olmayacak” diye de uyarıyor. Göğüş’ün açıklamaları, Hubert Reeves adlı Kanadalı astrofizikçinin söylediklerini akla getiriyor: Doğayla savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)