adscode
adscode

Sorgulayıcı Bireyler Yetiştirmek: Öğretmenlerin Etkisi

12 Mayıs'ta doğum günüm var. Annem Pazar günü doğduğumu söylediği için hiç sorgulamamıştım. Sonra akıllı cep telefonlarının aklına uyup takvim yaprakları üzerinde zaman makinesindeymişçesine ve sörf yaparcasına geçmişe doğru akıp gittim.

cemozel2021@gmail.com




Doğduğum gün olan 12 Mayıs 1979 tarihini buldum. Bu tarih aynı zamanda çocukluk arkadaşım Coşkun'un da doğum günüydü. O günden beri arkadaşız. Benden sadece 6 saat büyük olduğunu söylemişti annesi. 12 Mayıs tarihi aynı zamanda başka bir çocukluk arkadaşım Ferit'in aramızdan ayrıldığı bir tarihti. Bu nedenle 12 Mayıs sevimsiz bir gün oldu benim için. Laf lafı açtı, hüzün geldi buldu yine bizi.

 

Neyse konumuza dönecek olursak, akıllı telefondaki 12 Mayıs 1979 tarihi, annemin dediği gibi Pazar'a denk gelmiyordu. 42 yıl sonra öğrenmiş oldum. Meğer Cumartesi günü doğmuşum. “Annemize de güvenemeyeceksek artık”, dediğinizi duyar gibiyim. Güvenden ziyade, sorgulamamız gerektiğini düşünüyorum. Belki ağır bir hamilelik geçirmiş olabilir, gözünü açtığında günlerden Pazar olmuş olabilir ve aklında da öyle kalmış olabilir. Annemi sorgulamaya gelmedim buraya; ama duyduklarımızı, okuduklarımızı pekâlâ sorgulayabilmeliyiz. Dahası bunu yapabilecek kafa yapısına sahip olmalıyız. 

 

Uzaydan görülen tek insan yapısının Çin Seddi olduğunu,

 

Boğaların kırmızı renkten nefret ettiklerini,

 

Havuç yememizin daha iyi bir görme sağladığını,

 

Beynimizin sadece %10'unu kullanabildiğimizi,

 

Ispanakta bol miktarda demir olduğunu…

 

vakti zamanında biz de sorgusuz sualsiz kabul etmiştik. 

 

"Sahiden öyle mi?" sorusu güzel bir başlangıç olabilir. Sorgulamak, dahası soru sormak, merak etmek ve araştırmak bizi bambaşka bireylere dönüştürebilir. Bu yöndeki farkındalıklarımızı arttırmak için öğretmenlerimize çok iş düşüyor. İyi ki böylesi bilinçli öğretmenlerin rahle-i tedrisinden geçmişim. Gerçi hayatının her evresinde öğrenci kalmak isteyene, her insan bir öğretmendir; ama işin erbaplarının yeri ayrıdır. Öğretmenlerimizi kıskanmıyorum; ama imrendiğim doğru. Hamurun sağlamlığı, daha çok da onların elinde. Gelecek nesli şekillendiriyorlar. Sanatçısı da, bilim insanı da, hakimi de, siyasetçisi de hatta öğretmenleri de onların elinden çıkacak. Ne büyük bir sorumluluk! Düşünmesi bile tüyler ürpertici. İşleri çok ama çok zor. 

 

Eminim ki, “Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz.” diyorlardır.

 

Madem ki yeni nesil, öğretmenlerimizin eseri olacak, yaşadıkları sorunlara esir olmamaları için biz de milletçe elimizden geleni yapalım.

 


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

Etiketler :
    1 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (1)