adscode
adscode

Sosyal Bilgiler dersinde yakın tarihimizi öğretmek

Gerçekleri geç de olsa öğreniyoruz; ama erkenden öğrensek fena mı?

cemozel2021@gmail.com




Sosyal Bilgiler dersini çok severdim. O günlerde öğrendiğim bilgiler üzerine eklemeler yaparak bu alandaki bilgimi sürekli güncel tutuyorum; ama mum dibine ışık vermez diyerek bu konudaki bir eksikliğimizi dillendirmek istiyorum.

Gerek sosyal bilgiler dersinde gerek daha sonraki tarih derslerinde yakın tarihle ilgili bilgileri edinemedik. Bu döneme dair bilgilerimiz ya kulaktan dolma ya da sonradan merak edip okuduğumuz kitaplardan ileri geliyor. Mumun dibine de ışık vermesini isteyip yakın dönemi de aydınlatmasını istemeliyiz. Gerçekleri geç de olsa öğreniyoruz; ama erkenden öğrensek fena mı?

Yani liseden mezun olup ayrıldığımızda Türkiye’nin ellili, altmışlı, yetmişli ve seksenli yıllarını öğretmenlerimizden öğrenmek iyi bir altyapı oluştururdu bize. Daha sonra merak edenler derin okumalar yapıp, Kıbrıs çıkarmasını, 6-7 Eylül olaylarını, 68 Kuşağını, ihtilalleri, Abdi İpekçi suikastini detaylarıyla öğrenirdi.

Tarihimizle yüzleşmek, onu sevmek, belki bazı dönemlerini, o dönemin koşullarıyla kabul edip affetmeyi denemek ve daha sağlıklı ve bilinçli bir nesil yetiştirmek için yakın dönemi öğretmek, kanımca herkesin yararınadır.

Birçok olayı kitaplardan önce dönem filmlerinden öğrenen bir nesiliz. Filmlerin verdiği bilgilerin çok daha fazlasını okullarda öğrenmeliyiz. İşini bilen öğretmenler, tarihe meraklı öğrencilerin bilgi açlığını gidermek için eminim ek kaynaklar okumalarını tavsiye ediyorlardır. Bir nebze olsun yaramıza ilaç olur; ama kalıcı, sürekli ve herkesin öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ben de sık sık yakın tarih okumaları yapıyorum. Bu konuyla ilgili gazetecilerin anılarından oluşan kitaplar da inanılmaz keyifle okunabilecek eserledir. Şu anda okuduğum kitap da onlardan biri. Tufan Türenç’in Aynadaki Yüzler: Yakın Tarihten İbret Öyküleri adlı kitap yakın tarih konusuna iştahlı olan kitap kurtları için biçilmiş kaftan.

İkinci Dünya Savaşı başında binlerce yahudiyi kurtaran bir büyükelçimiz var mesela: Behiç Erkin. Paris büyükelçisiyken Almanlara karşı diplomatlığını kullanarak bir tren dolusu yahudi vatandaşımızı nasıl kurtardığından bahsediyor. Okuyunca tüyleriniz diken diken oluyor, gururlanıyorsunuz. Atatürk’ün Avrupa’ya okusunlar diye gönderdiği öğrencilerden olan Necip Fazıl Kısakürek’ten de bahsediyor kitap. Paris’te kumar belasından dolayı okulu tamamlayamayıp yurda döndüğünü; ama son tahlilde sanatta ideoloji olmaz prensibini benimseyen Muhsin Ertuğrul’la tanışıp hayatının nasıl değiştiğini yazıyor. Tiyatro oyunu yazmasını teşvik eden Muhsin Ertuğrul’a kayıtsız kalmıyor ve bu uğurda güzel eserler veriyor. Kıbrıs’ı EOKA yeraltı örgütünün saldırılarından korumak için kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatının kuruluş çalışmalarını da anlatıyor kitap.

Burada hepsinden bahsetmemiz mümkün olsa keşke; ama daha bunun gibi pek çok bilgiye ulaşabilirsiniz yakın tarih konulu bu kitaptan.

Yazımızı bir temenniyle bitirecek olursak, liseye kadar olan eğitim hayatımızda, sonrasında okuduğumuz kitaplarda ve izlediğimiz dönem filmlerinde yakın tarihimizi öğrenirsek, bugünümüzü anlamak ve ileride atacağımız sağlam adımlar için bir rehber olacaktır.


Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)