Bizim eğitim sisteminde dersin önemini ölçen kriterlerden biri de ders saatidir. Sosyal bilgiler dersinin haftada 2 saat okutulması çok düşük. Peki sadece sosyal bilgiler mi? Müzik, resim, beden!..
İşin acı tarafı haftada iki saat olan dersler ilerleyen yaşlarda neredeyse haftanın tamamını alıyor. Hafta sonuna sarktığı bile oluyor. Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisini hatırlatacak olursak, piramidin en üstünde kendine gerçekleştirme alanı vardı. Bu alan bizi mutlu eden uğraşlarla dolu. Okumak, bilgilenmek, sanat, edebiyat, resim, müzik… Yani amiyane tabirle kimilerinin “entel dantel işler” diyerek burun kıvırdığı işler. Halt etmişler.
Hafta sonları, müzeler ve sanat galerileri, resim sergileri gezmek en entelektüel aktivitelerdendir.
Müzik deseniz hayatın her anında var. Kızıma aldığım piyanoda en çok ben vakit geçiriyorum. Hem sağ elimi hem sol elimi kullanarak beynimin sağ ve sol tarafını birlikte hareket ettiriyorum. Bilmeyen yoktur, beynimizin genelde analitik düşünen sol tarafını kullanırız. Sol elimizi kullanarak da sağ beynimizi yani yaratıcılığımızı konuşturduğumuz tarafı çalıştırırız. Bunu, ilerleyen dönemlerde mesleki ve kişisel eğitimlerde gördük. Dolayısıyla piyanonun sadece müzik unsuru ile kalmayıp sağ ve sol elimizi kullanarak beynimize etki eden özelliği var. Sağ beyni çalıştırmak, sadece müzik aletleriyle değil, sol elimizle uğraş vererek çizdiğimiz resimlerle de mümkün.
Beden eğitimine ne demeli! İnsanlar ilerleyen yaşlarında fırsat bulamıyorlar ki spor yapabilsinler. Fırsat bulanlar da kendilerini spor salonlarında helâk ediyorlar. Sinan Canan'ın “İnsanın Fabrika Ayarları: Beden” adlı kitabı, adı üstünde sırf bedenle ilgili. Bu kitabı layıkıyla okuyan biri, beden eğitimi dersini haftada 6 saate çıkarmazsa daha da bir şey demiyorum. Zihnimizin bedeni etkilediği gibi bedenimizin de beyni nasıl etkilediğini okuyunca hayretlere düşeceksiniz.
Bugünün ders saati az olan dersler! İçinizi ferah tutun, ilerleyen yaşlarda sizsiz yapamıyoruz. Burada iki konuya değinmek istiyorum. Bahsi geçen derslere mutlaka gereken önem verilmelidir. Ders saatleri artırılmalıdır. Teknolojinin gelişmişliğine paralel olarak müfredata kod dersleri ilave etmek yeterli değildir. Aynı zamanda var olan derslerin durumu konusunda da güncelleme yapmak gerekir. Diğer bir konu ise bahsi geçen derslerin çocuklarda merak uyandırarak ilerlenilmesi ki; ancak bu şekilde daha çok sevdirebiliriz.
Herkesin elini taşın altına koyması gerekir. Tek bir el bile kalsam bu uğurda taşın altına girmeye devam edeceğim.
Uzamış da uzamış yazı. Karahanlılar ve Gazneliler meselesi yarına kaldı; ama sağlık olsun. Bahsettiğimiz konular önemliydi. Bunları ara sıra masaya yatırmak faydalı olacak. Yarın da aynı başlık üzerinden öğrendiğimizden memnun olduğumuz bilgileri paylaşmaya devam edeceğim.
