adscode
adscode

ADIM ADIM: ENGEL DEĞİL, IŞIK OL!

Gözleri görmeyen ama notaları kalbinde duyarak müziğiyle yaşama tutunan Ayşe, yürüyemeyen ama dans edebilen Gökhan, Bora, Can... “Adım Adım: Işığa Giden Yol”

damlaaktan@gmail.com




“Yaşamak, hayata dört elle tutunmak demek değildir. Yaşamak hayata tüm hücrelerinle tutunmaktır.” GÖKHAN

“Bazen hayat istediğimiz gibi gitmeyebiliyor ama Tanrı bir şanssızlığın karşısında başka bir yetenek veriyor.” AYŞE

“Bu dünyadaki işim bitti, öbür dünya için bir şeyler yapmak lazım. Günahlarımızı camilerde değil, sokaklarda, caddelerde, dışarıda gerçekleştiririz.” CAN
----

Geçtiğimiz Engelliler Haftası’nda yepyeni bir film vizyona girdi. Gözleri görmeyen ama notaları kalbinde duyarak müziğiyle yaşama tutunan Ayşe, yürüyemeyen ama dans edebilen Gökhan, Bora, Can ve down sendromlu diğer onlarca çocuğun hayatını ekrana taşıyan “Adım Adım: Işığa Giden Yol” filmi, Sinan Uzun tarafından yazıldı ve yönetildi.

Türkiye’de ilk kez castını, aralarında Bora Acar Zöngür ve Mehmet Sefa Öztürk gibi baletlerin de yer aldığı gerçek engelli bireylerin canlandırdığı Adım Adım filmi, büyük usta Haldun Dormen, Asuman Dabak ve bizim ülkemizin diğer gerçek engelli bireylerini bir araya getiren ilk yapım. Her biri filmde gönüllü yer almış. Size çok muhteşem bir film hikayesi anlatmak isterdim. Çünkü film gerçekten, tam da gerçek hayatın aynası olması nedeniyle öyle ve çok güzel çekilmiş! Hiçbir oyunculuk eğitimi olmayan engelli bireylerin ekrandaki başarısı takdir edilir nitelikte!

Ama ne acı ki, henüz bir haftadır vizyonda olan filmi İzmir’deki Karaca sineması hariç tüm büyük sinemalar gösterimden “düşük gişe” bahanesiyle kaldırıvermiş! İstanbul ve Ankara’da durum ne bilmiyorum. Karaca sinemasındaki gişe görevlisi “Biz bu hafta da direneceğiz, destek vereceğiz ama halk çok duyarsız kaldı” diyor.
Filmin sosyal medyada aldığı ilgiyi düşündüm ve bir kez daha büyük bir öfke duydum. Büyük salonda var olan tek matinede, bir Cumartesi günü 95 dakikalık bir filmi, yalnızca YEDİ kişi izledik. YEDİ!

78 milyona yakın bir ülkede, filmin gişesi henüz birkaç binde... Utandım. Sonra fark ettim ki, utanması gereken ben değilim. Bana sıra gelene dek, birkaç milyon kişi var sanırım dışarda... Sinemada,tiyatroda, eğlence mekanlarında, konserlerde hiç üşenmeden yer bildirimi yapan koskocaman duyarlı bir kitle var sanırım dışarıda! Nerede olduklarını o büyük sinema salonunun koltuklarında küçülürken merak ettiğim...
----
Beethoven’ın Ay Işığı Sonatı’nı nasıl bestelediğinin hikayesini bilir misiniz? Büyük müzisyen yolda yürürken çok güzel bir müzik sesi duyar. Başını kaldırıp sesin geldiği pencereye bakar. Kimin çaldığını merak ederek evin kapısını çaldığında, piyanoyu çalanın gözleri görmeyen bir kız olduğunu görür. Büyülenen Beethoven genç kıza bir isteği olup olmadığını sorar. Kız “Ben ay ışığını hiç görmedim. Bana onu anlatabilir misin?” der ve bunun üzerine Beethoven piyanonun başına oturarak Ay Işığı Sonatı’nı besteler.

Yani mucizeler, hayatın önümüze sunduklarının ta kendisinden çıka gelirler. Bir insandan, bir müzik sesinden, hala atan bir kalpten, çocuğuna tüm engelleri aşmayı öğreten bir anneden ve başına gelen her şeye rağmen hala hayata inanan bir çocuktan gelir mucizeler.

Şimdi siz, bir çocuğun mucizesi mi, önündeki engel mi olacaksınız? İşte bu da sizin sınavınız... Bu film, üç Oskar ödülüne aday değil veya en iyi film ödülü taşımıyor. Bu film, yalnızca kalbinde insanlık taşıyanların anlayabileceği bir film. Peki, kalbinde hala insanlık olan yalnızca 2000 küsur kişi mi var bu ülkede?

Gökhan’ın annesi diyor ki filmde : “İstersen yapabilirsin. İstersen yaşayabilirsin. İki kolu ve iki bacağı olan herkes dans ediyor. Eğer sen sanatçıysan, tekerlekli sandalyede de dans edebilirsin. Yapabilirsin oğlum, inan Gökhan!”

Ben hala, Türk milletinin içinde aydınlık bir taraf olduğuna inanmak istiyorum. Bu yazı benim sizlere attığım bir adım, yürümesi ise sizden! Hepimiz aynı hayatın sınırlarında dans ediyoruz. Tek fark, durduğumuz yer ve hangimizin engelleri aşmayı tercih ettiği!

Yapabilirsiniz! Çünkü onlar değil, onları fark etmeden yaşadığınız her an, ENGEL SİZSİNİZ!


Filmin fragmanı için tıklayınız

Filmin gösterimde olduğu sinemalar:

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05