adscode
adscode

O HALDE TİYATRO: “PARÇACIKLAR” SİZİ BEKLİYOR!

İşte sanata en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde, Pürtelaş Tiyatro perdelerini yeniden izleyiciler için açıyor. Hem de geçtiğimiz sezon izlediğim en güzel oyunlardan biriyle…

damlaaktan@gmail.com




Parçacıklar, Nick Payne’nin Constellations isimli eserinden uyarlanan, yönetmenliğini Tamer Can Erkan’ın yürüttüğü ve insana hayatı, evreni, seçimleri ve kaderi sorgulatan çok keyifli bir oyun. Bir aşkın kaderi, yaptığın tek bir davranışa mı bağlı? İşte bu oyunda izleyici oturduğu koltukta bir sahnede aşka, diğer sahnede kariyere, bir diğerinde dansa yolculuk ederken, hayatın çoklu olasılıklar zincirinin bir parçası olan ruhunu da keşfe çıkıyor.

Devlet tiyatrolarında yabancı eserlerin oynatılmasının yasaklandığı bir dönemde, böyle güzel bir oyunu izleyebilmek bence Türk halkı açısından büyük bir şans ve insanı tiyatronun gücüne, insanın gücüne yeniden inandıran bir gerçeklik… Aslında ne çok ihtiyacımız var hepimizin ayna olmaya, ayna tutmaya yaşama… İnsanların bir araya geldiği en güzel yer tiyatro salonları, sahneye bakan koltuklar. Birbirini hiç tanımayan insanların birlikte aynı yöne baktıkları, aynı sahneden farklı düşler yakaladıkları bir yer. Belki de o yüzden en çok şimdi ihtiyacımız var hatırlamaya sanatı, tiyatroyu… En çok şimdi ihtiyacımız var yaşatmaya sahneleri… Parçacıklar, tam da bunun için biçilmiş kaftan!

Başrol oyuncuları Damla Sönmez ve Deniz Karaoğlu ikinci sezonda da eminim ilk sezondaki kadar başarılı bir performansla karşımızda olacaklar. Onlar pırıl pırıl, kalplerinde sahne aşkının izleri parlayan oyuncular…. Aydınlıkları, hafif ışıklarla renklendirilmiş bir dekorun hakim olduğu sahneden taa göz bebeklerinize kadar ulaşıyor. Onlarla gülüyor, onlarla duygulanıyor, onlarla dans ediyor, onlarla korkuyor, onlarla aşık oluyorsunuz.

Onlarla, bir seçimin tüm diğer olasılıklarına şahit oluyorsunuz. O seçimler ki, hayatta hepimizin zaman zaman yol ayrımlarında yaşadığı en kuvvetli çelişkiler… “Bir aşka evet dersem sonunda mutlu olur muyum?” sorusunun karşısında yer alan “Peki ya hayır dersem?” ikilemi ya da “Ya şöyle olsaydı…” bilinmezliği… Yani aslında hayatın her şeyiyle ta kendisi.

Marianne ve Roland… Bir bal üreticisi ve bir akademisyen… Aşkı bir tango ayakkabısında, bir dans partisinde, bir ev sohbetinde kucaklıyorlar. Tabii onlarla birlikte siz de…


 

Bu güzel oyun yeni sezonda ilk kez 5 Ekim 2016’da Moda Sahnesi’nde perdelerini açıyor! Hemen ardından 13 Ekim’de de Trump Gösteri Merkezi’nde sahne alacaklar. Yerlerinizi hala ayırtmadıysanız, hemen biletleri Moda Sahnesi’nden satın alabilir, sanata, sahneye, tiyatroya can verenlerden olabilirsiniz! http://www.modasahnesi.com/

O HALDE TİYATRO!!! İyi seyirler…
 

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Yazıyı Paylaş :

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)
Yazarın Diğer Yazıları
Güle güle Mario Levi…
Milyonluk haber: 9.05