adscode
adscode

#3 Haziran Ayında Aramızdan Ayrılan Edebiyatçılarımız

Uzmanından
Haziran Ayında Aramızdan Ayrılan Edebiyatçılarımız

Haziran Ayında Aramızdan Ayrılan Edebiyatçılarımız

Nazım Hikmet – 3 Haziran 1963 Nazım Hikmet, 3 Haziran 1963 sabahı kapıya bırakılan gazete ve mektupları almak için yatağından kalktı. 1952’de geçirdiği kalp krizinden sonra hasta bir kalple yaşamaya alışmıştı belki. Bursa Hapishanesi’nde geçirdiği yıllardan beri biliyordu kalbinin durumunu. Yine de son yıllarda ölüm daha bir düşüyordu aklına ve dizelerine… Ölümünden birkaç ay önce yazdığı şiirde şöyle diyordu: “Bizim avludan mı kalkacak cenazem?
Nasıl indireceksiniz beni üçüncü
kattan?
Asansöre sığmaz tabut,
Merdivenler daracık” Kapıdaki gazeteleri aldıktan sonra kalbi durdu. Sessizce öldü. Sessizce, çünkü karısı çıkan değil, çıkmayan seslerden korkarak fırladı yataktan. O anı şöyle anlatıyor: “Koridora fırladım ve askılığın yanında, yerde gördüm seni. Sırtınla kapıya yaslanmış, elinle yere dayanmış, bir bacağını Türk usulünce altına almış, ötekini hafifçe ileriye uzatmış, oturuyordun. Beyaz ve alışılmadık bir şekilde sakin yüzünün anlatımından daha ilk saniyede anladım ölmüş olduğunu.” Hasan Hüseyin devam ediyor: “yıllar var ki ter içinde
taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran ‘63’ü” Nazım Hikmet’in cenazesi iki gün sonra Novadeviçi Mezarlığı’na defnedildi. En ünlü Rusların gömülü olduğu bu mezarlıkta, Turgenyev, Çehov, Gogol ve Mayakovski gibi yazar ve şairlere komşu oldu.

Bu Galeriyi Paylaş :

Emoji ile tepki ver!

    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)