adscode
adscode

21. Yüzyılda İslam Ülkelerinin Durumu

Dünya üzerinde yaşayan 7.7 milyar insan 217 farklı ülkede yaşıyor.Bu kadar çok insanın 2.5 milyarı Hıristiyan, 1.5 milyarı Müslüman, 35 milyonu Musevi, geriye kalanları ise Budist, Şintoist, dinsiz (ateist).

21. Yüzyılda İslam Ülkelerinin Durumu
Dünyadan Haberler
Öncelikle yeni kuşaklar için temel bilgileri verelim:

Dünya üzerinde yaşayan 7.7 milyar insan 217 farklı ülkede yaşıyor.
 
Bu kadar çok insanın 2.5 milyarı Hıristiyan, 1.5 milyarı Müslüman, 35 milyonu Musevi, geriye kalanları ise Budist, Şintoist, dinsiz (ateist).
 
1.5 milyarlık Müslüman kitle 57 farklı ülkede bulunuyor. Bu 57 ülkenin üretim kapasitesi 1 İtalya, 1 Almanya kadar olamıyor.
 
Müslümanlar dünya nüfusunun yüzde 20'sini oluşturuyorlar. Ancak Dünya ekonomi pastasına yaptıkları katkı sadece yüzde 5. Yani olması gereken değerden 4 kat az üretim söz konusu.
 
Müslüman ülkelerinin tümünün yıllık bilimsel icat / makale / patent sayısı 7 milyonluk İsrail'den daha az. Bu küçük ülkenin yıllık ihracatı 165 milyar dolar.
 
Çok büyük petrol rezervleri üzerinde oturan 30 milyon nüfuslu Suudi Arabistan'ın yıllık ihracatı 630, ithalatı ise 130 milyar dolar. Bu kadar çok para kazanan S. Arabistan lüks ve israf içinde İsrail, ABD, İngiltere gibi ülkelerin kuklası olarak hareket ediyor.
 
İslam ülkelerinin üniversiteleri en iyi 100, 200, 500, 1000 arasına çok az girebilmektedir.
 
Her konuda arkasında olduğumuz Filistin, Kıbrıs sorununda Rumların tarafını tutuyor... 40 yıldır var olan KKTC'yi tanıyan hiçbir Müslüman ülke yok...
 
Elektronik, bilgisayar, otomotiv, ilaç, ileri tarım teknolojileri gibi alanlarda hiçbir varlıkları olmayan İslam ülkelerinin felsefe, sosyoloji, tarih, dil gibi alanlarda da önemli bir çalışması yoktur.
 
İslam dini ilimi, bilimi, okumayı, üretmeyi, çalışmayı, eğitimi, yardımlaşmayı emrettiği halde son 1000 yıldır Müslümanlarda duraklama, gerileme, uyuşma, tüketme, tükenme sorunları baş göstermiştir.
 
İslam dininin kitabı olan Kur'an-ı Kerim 1 tane olmasına rağmen mezhepler, tarikatler, cemaatler, hizipler, klikler binlerce Müslümanlık ortaya koymuştur.
 
Camileri, okulları, hastaneleri, dersaneleri, yurtları, dernekleri, gazeteleri, dergileri, web siteleri, tatil merkezleri bile ayrı olan Müslümanların dünyadan kopuk hale geldikleri görülmektedir.
 
Dünyayı sömürücü 20 kadar ülkenin etki ajanlarının, medyasının, kuklalarının, propagandalarının etkisinde kalarak, onların ittirmesiyle ortaya çıkan aşırı (radikal) söylemli, şiddet yanlısı İslami örgütler yüzünden Müslümanların başı çok derde girecek gibi görünmektedir.
 
Yahudi baronların, derin devlet örgütlerinin planlaması olduğu ortaya çıkan, İkiz Kulelere yapılan saldırıdan sonra Müslüman toplumlar terörist gibi gösterilerek askeri operasyonlar devreye sokulmuştur. Usame Bin Ladin adlı zatın yönettiği (?) örgüte mal edilen saldırıdan sonra Afganistan işgal edilip başına ABD vatandaşı Karzai getirilmiştir.  
 
21. yüzyılda uygulamaya sokulan Büyük Ortadoğu Projesi BOP) ya da Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) adı verilen planlamalarla İslam ülkelerinin haritaları değiştirilmeye, küçük küçük, güçsüz devletçikler üretilmeye başlanmıştır. Tunus, Libya, Mısır, Irak, Suriye, Sudan vb. gibi ülkelerdeki karışıklıklar Batılı güçlerin oyunlarıdır.
 
ABD'nin İkiz Kulelerine yaptırılan saldırıdan sonra bir çok İslam ülkesi hedefe konulmuştu. Fransa'da bir mizah (?) dergisine yaptırılan saldırıdan sonra da dünya kamuoyu ikna edilerek birkaç Müslüman ülke daha ezilip parçalanacaktır.
 
ABD'yi yöneten 5 milyonluk Musevi kitlesi 21. yüzyılda dünyada 1000 kadar küçük devletçiklerin olmasını istemektedir.

Bazı düşünürler tümü 35 milyon kadar olan Musevilerin her işin arka planında olamayacağını yazmaktadırlar. Hatta buna komplo teorisi diyenler de çoktur. Ancak dünyanın 500 büyük şirketinin 420 kadarı Musevilerindir. Geriye kalanlar da 420 şirketin koyduğu ticari kurallara göre hareket etmek durumundadırlar. Basit bir örnek verelim: Bilgisayarlar için mikroçip (microchip, entegre, yonga, tümleşik eleman) üreten Intel ve yazılım üreten Microsoft firması Musevilerin elindedir. Haliyle trendleri, modaları, tüketim kalıplarını, fiyatları belirleyen bu iki firmadır. Kendilerine rakip olabilecek firmaları fiyat, teknoloji, satın alma, dışlama yöntemleriyle hizaya sokmaları hiç zor değildir.
 
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İsveç, Kanada, Avustralya, Hollanda, Rusya gibi ülkelerde Musevilerin siyaset, medya, sinema, reklam, iletişim, tarım, enerji, ulaştırma, havacılık, otomotiv, kimya vb. gibi alanlarda çok etkili / söz sahibi olduklarını söyleyebiliriz.
 
340 milyonluk ABD dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5'ini barındırmasına rağmen ekonomi pastasının yüzde 24'ünü kapmakta, toplam enerji tüketiminin ise yüzde 40'ını yapmaktadır. Bu kadar büyük bir devin ayakta kalabilmesi için sömürüye, Afrika, Asya ve Avrupa'daki İslam ülkelerinin elindeki kaynakları ucuza kapatma niyeti hep devam edecektir.
 
Sonuç olarak Fransa'ya yapılan saldırı küresel kraliyetçi (emperyalist) güçlerin Müslüman görünümlü terör örgütlerine yaptırılmış bir film gibi görünmektedir. Bu olay bahane edilerek Müslüman toplumlara yeni tuzaklar kurulacaktır.
 
Not: Bu konuda daha geniş bilgi almak isteyenler Emin Gürses, Erol Bilbilik, Erol Mütercimler, Cengiz Özakıncı, Aytunç Altındal, Attila İlhan, Erol Manisalı, Serhat İncirli, Oktay Sinanoğlu, Nihat Genç, Banu Avar, Mustafa Mutlu, Can Ataklı, Necati Doğru, Soner Yalçın, Yalçın Küçük, Sabahattin Önkibar, Türker Ertürk, Abdurrahman Dilipak, Yılmaz Özdil, Mehmet Şevket Eygi, Yiğit Bulut, Arslan Bulut, Hüsnü Mahalli, Uğur Mumcu, Mahir Kaynak, Ayşe Hür, İlber Ortaylı vb. gibi aydınların son 30 yıllık makalelerine, kitaplarına, videolarına göz atabilirler.
 
Ali Özdemir / Eğitimci – Yazar - Yayıncı
Web: www.aliozdemir.net

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)