ÖĞRETİCİ açıklamasında bugünün göstermelik kutlamalar yerine sorunların çözülebileceği fırsat olarak görülmesi gerektiğini ifade ederek taleplerini paylaştı:
‘Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mektepleri Başöğretmenliği unvanını kabul ettiği (24 Kasım 1928) tarihi öğretmenler günü olarak kutlamak, 1981 yılından beri resmileşmiştir. Bu yıldan başlayarak “kutlandığımız” süre içinde mesleki itibarımız sürekli erozyona uğratılmıştır.
Şiirle, çiçekle, hediye ile “hatırlandığımız” bu özel gün, öğretmenlerin aldığı eğitim ve yeterliliği, özlük hakları, maddi ve manevi tatmini gibi konuların tartışılacağı, çözüm üretileceği fırsat günüdür.
24 Kasım’ı çiçekli kutlamalar ile geçiştirmek, göstermelik öğretmenin değerini anlatır cümleler kurmak, ‘hakkınız ödenmez’ deyip ödememek başöğretmenimizin biz öğretmenlere vasiyeti sayılan mesleğimize yapılacak en büyük kötülüktür.
Öğretmenler 24 Kasım’da göstermelik kutlamalar değil, sorunlarının çözülmesini, haklarının ödenmesini istiyor. Öğretmenlerin yıllardan itibaren birikmiş bir çok sorunu varken bu sorunların çözümü yerine sembolik kutlamaları kabul etmiyoruz. Acil, öncelikli ve uygulanabilir sorunlarımızı paylaşıyoruz;
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU HAYATA GEÇİRİLMELİDİR
23 Ekim 2018 tarihinde 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında hazırlanacağı söylenilen Öğretmenlik Meslek Kanunu halen çıkarılamamış ve taslak halinde beklemektedir. Hazırlanan taslak dahi bu süreç zarfında paydaşlar ile paylaşılmamıştır. Öğretmenlerimizin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar bir çok bölümü içinde barındıracak olan Öğretmenlik Meslek Kanunu bizler için çok önemlidir. En temel öncelik olarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunundaki haklarımızın korunarak ve genişletilerek yer almasını istediğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu bekletilmemelidir. Unutulan ya da rafa kaldırılan öğretmenlik meslek kanunu için oluşturulan taslak bir an önce tüm paydaşlar ile paylaşılmalı, öğretmenlerimizin faydasına olacak düzenlemeler ile en kısa sürede hayata geçirilmelidir.
3600 EK GÖSTERGE SÖZÜ TUTULMALIDIR
Bilindiği gibi 4 meslek grubu için 3600 ek gösterge sözü verilmiş, 13 Aralık 2018 tarihinde açıklanan II. 100 günlük yol haritasında da öğretmenlerin ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesine yer verilmişti.
İkinci 100 günlük eylem planının süresinin üzerinden bir buçuk yıldan fazla zaman geçmesine rağmen öğretmenlerin ek göstergeleri ile ilgili herhangi bir gelişme olmamıştır. 24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaşırken yıllardır beklenen bu müjde hayata geçirilmelidir.
ÜCRETLİ ÖĞRETMENLİK SON BULMALI, ÖĞRETMEN AÇIĞINI KAPATACAK ATAMALAR YAPILMALIDIR
Geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında 80 binin üzerinde ücretli öğretmen görev yapmıştır. MEB ek ders ücreti karşılığında görev yapanları yeni atamalara tercih etmiştir. 100 binin üzerinde öğretmen açığı varken Eylül ayında ataması yapılan 20 bin öğretmen açığı kapatmamıştır. MEB öğretmen ihtiyacı kadar atama planlaması yapmalı ve öğretmensiz öğrenci kalmamalıdır.
ÖĞRETMENLER ARASINDAKİ FARKLI STATÜLER SON BULMALIDIR
Öğretmenliğin ücretli, geçici (piktesli), sözleşmeli ve kadrolu olarak ayrılması kabul edilemez. Aynı işi yapıp farklı statülerde çalışmak mesleğimize zarar vermektedir. Öğretmenin ücretlisi, geçicisi, sözleşmelisi olmaz, öğretmen sadece ve sadece KADROLU olmalıdır. Bir çok farklı sorunlara da yol açan sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı, bunun yerine özendirici, teşvik edici adımlar gerçekleştirilmelidir. Çalışma güçlüğü çekilen bölgelerde çalışanlara teşvik verilmesi sağlanmalıdır. Geçici işçi statüsünde, KPSS ve mülakat sonucu göreve başlamış olan piktes öğretmenleri ise proje sonunda kalıcı istihdama kavuşmalıdır. Ücretli öğretmenliğin son bulması için ise yeni atamalara ihtiyaç bulunmaktadır.
ÖĞRETMENLERİN EK DERS MAĞDURİYETİ ÇÖZÜLMELİDİR
Bilindiği gibi okul öncesi ve sınıf öğretmenlerinin aylık karşılığı ders görevi 18 saat iken; Atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin haftada 20 saat, genel bilgi ve meslek dersleri (branş) öğretmenlerinin 15 saattir.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin yıllar önce bu sorunun çözüleceğini söylemesine, geçmişteki Milli Eğitim Şurasında bununla ilgili tavsiye kararı alınmış olmasına rağmen hali hazırda bu konu ile ilgili bir adım atılmamış ve MEB öğretmenler arasındaki ek ders adaletsizliğini gidermemiştir. Aynı işi yapan, aynı ders saati görev yapan öğretmenlerimiz arasındaki ücret ayrımı devam etmektedir. MEB öğretmenlerimiz arasındaki bu ayrımı ortadan kaldırmalı ve bütün öğretmenlerimizin aylık karşılığı ders görevi 15 saat olacak şekilde düzenleme yapmalıdır.
ÖĞRETMENLERİN YER DEĞİŞTİR(eme)ME SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR
Öğretmenlerin il içi-il dışı-mazeret yer değiştirmeleri kaos olmaktan çıkmalı, yıllardır istediği halde yer değiştiremeyen öğretmenler duyulmalıdır. Mevcut hizmet alan ve bölgeleri yeniden yapılandırılmalı, teşvik ve becayişi de içeren adil ve öngörülebilir bir yer değiştirme sistemi oluşturulmalıdır.
ÖĞRETMENLERE 4 YILA 1 YIPRANMA PAYI VERİLMELİDİR
Yoğun hazırlık, emek ve sabır gerektiren öğretmenlik mesleği, birçoklarının sandığı gibi yalnızca sınıfta ve yılda 9-10 ay yapılan yarı zamanlı bir iş değildir. 10 yıl ve üzeri kıdemde öğretmenlerin yarıdan fazlasında pek çok hastalığın kronikleşmesi tesadüf değildir.Öğretmenlik; sorumluluğu kadar emeği de yoğun bir uzmanlık alanıdır, ihtisas mesleğidir.
Öğretmenlik mesleği kutsal bir meslek olmanın yanında yoğun emek harcanan, bedenen ve zihinsel olarak yorucu mesleklerin başında gelmektedir.Tüm bu nedenlerle öğretmenlere 4 yıla 1 olacak şekilde yıpranma payı verilmelidir.
ÖĞRETMENLİK PROGRAMLARI İÇİN BAŞARI SIRASI YÜKSELTİLMELİ, KONTENJANLAR AZALTILMALIDIR
Eczacılık için 100 bin, Diş Hekimliği için 80 bin olan başarı sıralaması Hukuk fakülteleri için güncellenerek 190 binden, 125 bine yükseltilen başarı sıralaması hali hazırda Öğretmenlik programları için 300 bindir.
İyi öğrenciler yetiştirmek istiyorsak, iyi öğretmenler yetiştirmemiz gerektiği şüphesizdir. Öğretmenlik mesleğine hak ettiği önemi verebilmek, daha iyi öğretmen yetiştirebilmek için öğretmenlik programını tercih edecekler için başarı sıralaması yükseltilmelidir.
Öğretmenlik programları kontenjanları geçtiğimiz yıl 53 binden 48 bine düşürülmüştü. Hali hazırda 450 binden fazla atama bekleyen öğretmen, eğitim fakültelerinde okuyan 220 binin üzerinde öğretmen adayı varken düşürülen kontenjanlar yetersizdir. Yıllar içerisinde oluşabilecek öğretmen ihtiyacı hesaplanarak eğitim fakültesine alınacak öğretmen adayı kontenjanları belirlenmeli, yüz binlerce mezunun birikmesi engellenmelidir. Öğretmen yetiştirme yeniden yapılandırılmalı, öğretmen yetiştirmeye önemli katkıları olan Öğretmen Liseleri tekrar açılmalıdır.
Daha bir çok sorunu çözüm bekleyen öğretmenlerin değeri aldığımız maaşa denk sanılmasın. Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın döneminde gerek yüz yüze, gerekse uzaktan çalışarak öğrencilerinin her daim yanında olan öğretmenlerin emekleri görmezden gelinmesin. Tüm öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü’nü kutluyor başta başöğretmenimiz Mustafa Kemal ATATÜRK ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere, kaybettiğimiz tüm öğretmenleri rahmetle, şükranla anıyorum.’
Anadolu Eğitim Sendikası