adscode
adscode

35 yaş üstü kadınlara üniversitelerde ek kontenjan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 2022-2023 Yükseköğretim Akademik Yıl Açılış Töreni'ne katıldı.

35 yaş üstü kadınlara üniversitelerde ek kontenjan
Türkiye'den Haberler

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlıkları şöyle:

Son 60 yılın en yüksek seviyelerine ulaşan enflasyon rakamları herkesi zorluyor, batırıyor.

Avrupa'daki enerji krizi nedeniyle bu kışı nasıl geçireceği endişesinde. Prag zirvesinde liderlerden hep bunu duydum. Bizim böyle bir sorunumuz yok dedim.

Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri aklı selim şekilde değerlendirmiyorlar. Bu sancılı süreci yönetmekte zorlanıyorlar. Siyasi istikrarsızlık ekonomik sorunlar büyük darbeyi yoksul ülkeleri vuruyor.

Önümüzdeki dönemde dünyada köklü siyasi değişimlerin yaşanması kaçınılmazdır.

Üzerimize salınan terör örgütlerinin bizi emellerimizden koparmasına müsaade etmedik. Kendi göbeğimizi kendimiz kestik. 20 yıllık planlarla ülkemizin zengin potansiyelini ortaya çıkardık.

Türkiye Yüzyılı ifademiz hemen her alanda vücut bulacak, kısa sürede gerçeğe dönüşecektir.

Her şehre üniversite açtığımızda birileri bizimle dalga geçti. Mesele ufuk. Ufkunuz varsa bunu başarırsınız, yoksa yolda kalırsınız.

"850 bin öğrenci kapasiteli yurtlarımız var"

Diyorlar ki, hak ve özgürlük, uygulamayı göster bize ne yaptınız hak ve özgürlükte. Tekme tokat dışarı attınız. Kendi milletvekilin genel başkan yardımcın ikna odalarında bizim yavrularımızın başörtülerini çıkartarak o odalara aldılar. Bunları yaşadık, bunları gördük. Burası halkının yüzde 99'u Müslüman olan Türkiye. Burada bunları yaptınız. Şimdi bunlardan artık sıyırdık. Şimdi özgürlük var. Şimdi hürriyet var. Eğitimde öğretimde hamdolsun bunu yakaladık. Hatırlayın şimdi buradan farklı bir yere geçiyorum. Harç meselesi, harçlardan dolayı öğrenciler sürekli boykot yapıyordu. Harçları kim kaldırdı biz kaldırdık. Şu anda öğrencilerin harç diye bir sorunu var mı? Yok, bitti o iş. Mevcut yüksek öğretim yurtları taleplere cevap veremiyor diye bağırıp durdular. İnsap edin, şu anda bizim 850 bin öğrenci kapasiteli yurtlarımız var. İhtiyaçlara rahatlıkla cevap verir haldeyiz. Talep yok, bu noktaya geldik.

Ne diyordu bir tanesi; Ben bir yılda bu sorunu çözerim diyordu. Hayatınız yalan, akşam yalan, sabah yalan. Biz uygulamadayız, uygulamada. Şu anda modern yurt binalarımız, bütün bunlarla beraber üniversitelerimiz hepsi birbirinden güzel. Şu anda dünyaya örnek gösterebileceğimiz alt yapısıyla herşeyiyle hamdolsun üniversitelerimiz var. Orta öğretimde okullarımız var. Buralara geldik. Attığımız adımlarla Türkiye'ye ve Türk üniversitelerine yakışmayan bu kötü manzaraya biz son verdik. 

Başörtüsü meselesini orta öğretim dahil tüm eğitim kurumlarımız ile kamu kuruluşlarında çözüme kavuşturduk. Şimdi Meclis'e bugün inşallah Kabine toplantımız var. Anayasa değişikliği teklifimizle bu temel hak özgürlüğünü Anayasal güvence altına alma teklifimizi getireceğiz. Hadi bakalım, çünkü yasal düzenlemeye ihtiyaç yok ki, yasal düzenlemeye şu anda ihtiyaç yokken çıktı yasal düzenleme yapalım dedi. Yasal düzenlemeye ihtiyaç yok, senin yanında hiç hukukçu yok mu? Bu işler aşıldı artık. Şimdi burada yapılması gereken bir şey var. Eğer samimiysen, eğer dürüstsen gel anayasa değişikliğini yapalım ve bunu tamamen masadan kaldıralım. Bugünkü Kabine toplantımızda Adalet Bakanımız yaptıkları çalışmayı bizlere sunacaklar. 

Bir taraftan üniversite harçlarını kaldırdık, sürekli provokasyon meselesi yapılan bu meseleyi kökünden çözdük. Göreve geldiğimizde burs-kredi neydi? 45 liracık, ne utanılacak rakamlar bunlarla devraldık. Şimdi bursu 850 liraya çıkardık. Nerelerden nereye, doktorayı asgari ücrete çıkardık. Buralara bunları yükselttik. Biz niye varız? Milletimizin devletine yapmış olduğu bu ödemelerle biz gerek öğrencilerimizi, gerek bu noktada lisansüstü öğrencilerimizi, doktora öğrencilerimizi çok daha huzurlu şartlarda okumalarını, eğitim öğretimi devam ettirmelerini sağlayalım diye varız. İşte 850 lira lisans öğrencileri, yüksek lisans 1700 lira, doktora öğrencileri 2550 lira kredi veya burs alıyor. Ücretlerini geçen yıl seviyesinde tuttuğumuz yurtlarımızda istisnasız tüm öğrencilere sağladığımız beslenme yardımını yaklaşık 2,5 kat artışla aylık 1800 liraya yükselttik. Üniversitelerimizde 2002 yılında 9 bin olan profesör sayımız şimde 31 bine, 5 bin olan doçent sayımız 18 bine çıktı. Toplam akademik personel sayımız ise 70 binden 184 bine ulaştı. 

"Türkiye son 20 yılda 25-34 yaş arası yüksek öğretim mezun oranını yüzde 348 artırarak oran itibarıyla ilk sırada yer aldı"

Türkiye 20 yılda bu hususlarla birlikte yüksek öğretimde kalitenin ve fırsat eşitliğinin artmasında da gözle görünür bir başarıya imza atmıştır. Ülkemizin yakaladığı başarıyı uluslararası raporlarda teyit ediyor. Burada örnek olması açısından bir kaç veriyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Geçen hafta OECD tarafından yayınlanan bir rapora göre Türkiye son 20 yılda 25-34 yaş arası yüksek öğretim mezun oranını yüzde 348 artırarak oran itibarıyla ilk sırada yer aldı. 20 yıl önce 18-22 yaş aralığındaki gençlerimizin yüksek öğretimde net okullaşma oranı yüzde 13 civarında iken bugün aynı rakam yüzde 45'e vardı. Sayısı 76'dan 209'a ulaşan üniversitelerimiz 208, ailesinin maddi durumu ne olursa olsun okumak isteyen tüm gençlerimiz bu imkandan çoğu zaman kendi ilinde rahatlıkla faydalanabiliyor. Bunun bir sonucu olarak üniversite mezun sayımızın 2022 yılı itibarıyla toplamda 13 milyon 266 bine ulaşmasından da tabiki iftihar ediyoruz, memnuniyet duyuyoruz.

"Tercih sonuçları ile üniversitelerimizin kontenjanlarının yüzde 99'unun dolduğunu memnuniyetle gördük"

Yine bütün bunlarla beraber doğusu, batısı, güneyi, kuzeyi ile akademik anlamda genişlemeyi Türkiye adına ülkemizin geleceği adına büyük bir kazanç olarak görüyoruz. Bu yıl yüksek öğretimde önemli bir adım daha atarak baraj uygulamasını kaldırdık. Kısa süre önce açıklanan tercih sonuçları ile üniversitelerimizin kontenjanlarının yüzde 99'unun dolduğunu memnuniyetle gördük. Çok çileler çekildi biliyoruz. Ama şimdi bu da aşıldı. Tabi gençlerimizin üniversite tahsiline bu yoğun ilgisi halkın evlatlarını ırgat olarak görmeye alışmış kimi çevreleri rahatsız ediyor. Bunun da farkındayız. Bunlar kendi tekerlerinde gördükleri her imkan gibi yüksek öğrenimin yaygınlaşmasını da işlerine sindiremiyor. 

Burada şu hususun altını çizerek ifade etmek isterim. Üniversite mezun sayılarının artmasıyla ilgili bir kısmı iyi niyetli ama çoğu art niyetli olarak yapılan eleştirilerin bilimsel hiç bir temeli yoktur. Yüksek öğretimin ekonomik getirisi fark oluşturmaya devam ediyor. Üniversite mezunlarının yıllık ortalama geliri lise ve dengi okul mezunlarına göre yaklaşık yüzde 50 daha yüksektir. Aynı şekilde veriler üniversite mezunlarının istihdam oranlarının lise mezunlarına göre daha yüksek olduğunu net bir şekilde gösteriyor. Geçtiğimiz yılın son çeyreği itibarıyla lise mezunları için yüzde 53,5 düzeyinde olan iş gücüne katılım oranı yüksek öğretim mezunlarında yüzde 77,3'ü buluyor. Yüksek öğretim mezunlarının istihdam oranı yüzde 68,1 iken genel lise mezunlarının istihdam oranı yüzde 46,5. Yani Türkiye'de yüksek öğretim mezunlarının genel lise mezunlarına göre istihdam oranı yaklaşık 20 puan daha fazladır. Fasılı yüksek öğretim mezunları hem daha fazla gelir elde etmekte hem de daha fazla istihdam imkanına kavuşmaktadır.

Yüksek öğretimde geldiğimiz seviyeyi kafi görmüyor günün ihtiyaçları ve milletimizin beklentileri çerçevesinde ilave adımlar atmayı sürdürüyoruz. Temmuz ayında çeşitli sebeplerle eğitimini yarıda bırakan öğrencilerimize yeniden üniversitelerin kapısını açtık. Ayrıca 50d kapsamında doktorasını tamamlamış akademisyenlerimize mezuniyetleri sonrası 1+1 yıl şeklinde çalışma imkanı getirdik. Her iki düzenlemenin de gençlerimiz tarafından büyük bir hüsnü kabulle karşılandığını görüyoruz.

"YÖK'ün etkinliğini daha da artırmayı hedefliyoruz"

Zaman zaman mağduriyetlere yol açan öğrenci disiplin yönetmeliğini de özgürlükçü bir bakış açısıyla değiştiriyoruz. Evlatlarımızı geleceğe en donanımlı en nitelikli şekilde hazırlamak için de yüksek öğretimde vizyoner projeleri hayata geçiriyoruz. Bunlardan biri siber güvenlik meslek yüksek okullarının kurulmasıdır. Teknolojinin hayatımızın vazgeçilmesi haline geldiği günümüzde bu yüksekokullarda yetişecek gençlerimiz siber güvenlik alanında ara eleman değil inşallah aranan eleman olacaklardır. Bir diğer önemli yenilik ise kadınlarımızla ilgilidir. Hazırlıklarını tamamlamak üzere olduğumuz yeni çalışma ile 35 yaş üzeri kadınlarımıza yüksek öğretimde yeni bir kapı açıyoruz. Buna göre, 35 yaş üzerinde olan kadınlarımız için ön lisans ve lisans programlarında ek kontenjan tanımlayacağız. Üçüncü müjdemiz YÖK'ün teşkilat yapısının reform edilmesine ilişkindir. YÖK 1981 yılında Türkiye'de 20 civarında üniversite varken kurulmuştur. Hali hazırda 208 yüksek öğretim kurumuyla büyük bir yapıya dönüşen YÖK'ün etkinliğini daha da artırmayı hedefliyoruz.  

AA


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)