adscode
adscode

Açılan davalar doktorların kabusu oluyor!

Tıbbi müdahaleden kaynaklanan uyuşmazlıklar Gediz ve Dokuz Eylül üniversitelerinin düzenlediği bilimsel sempozyumda ele alındı.

Açılan davalar doktorların kabusu oluyor!
Üniversite
Doktorlar, davalar ve yüklü tazminat cezalarından dert yandı, “Bilinmezlerle dolu insan bedeninde çalışıyoruz. Bizi sadece tıp dosyalarına bakacak uzman mahkemeler yargılasın. Aksi halde riskli vakalara bakacak doktor bulunamayacak” dedi.
Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi ile Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sağlık Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi işbirliği yaptı. “Tıbbi Müdahaleden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Tüketici Hukukunun Uygulanması Sempozyumu” gerçekleştirildi. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu, DEÜ Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Erdem Özkara, Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Emre Gökyayla, Türk-Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Murat Atalı, DEÜ Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Serkan Ayan, Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Prof. Dr. Hasan Petek, Prof. Dr. Yasin Sezer ve Doç. Dr. Vural Seven ile İstanbul Barosu Sağlık Hukuk Merkezi’nden Dr. Yakup Gökhan Doğramacı konuşmacı olarak katıldı. 
Hekimlerin ve hukukçuların buluştuğu bilimsel toplantıda, hastalar ile doktorlar arasında yaşanan ihtilaflar tüm yönleriyle ele alındı. Doktorlar açılan davalar yüzünden mesleklerini yapamaz hale geldiklerinden yakındı, genel mahkemeler yerine, tıpta uzmanlaşmış ihtisas mahkemelerinde yargılanmaları gerektiğini ifade etti. 

Tıp ayrı yerde tutulsun
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Faik Mümtaz Koyuncu, “Yargılanmaktan ve hesap vermekten korkmuyoruz, tüketici mahkemelerinde yargılanmaktan ürküyoruz” dedi, şunları söyledi: “Bir çaydanlık üreticisi ile bir hekimin aynı mahkemede yargılanması bizleri incitiyor, güvenimizi zedeliyor. Milyarlarca hücreden oluşan insan bedeni üzerinde şifa vermeye çalışan doktorlar, ancak bu alanda uzman sağlık hukuk mahkemelerinde yargılanabilir. İş hukukunda olduğu gibi tıp dosyaları için de ihtisas mahkemeleri kurulursa kendimizi daha güvende hissederiz.”
Adli tıp uzmanı Prof. Dr. Erdem Özkara, yargılamada tıbbın ayrı bir yerde tutulması gerektiğinin önemine işaret etti. Prof. Dr. Özkara da bilinmezlerle dolu insan vücudu üzerinde çalıştıklarına, bu durumun kesinlikle gözden kaçırılmaması gerektiğine dikkat çekti, şöyle konuştu: 
“Bilmediklerimiz bildiklerimizden daha fazla. 25 yıl önce tıp öğrencisiyken bana öğretilenlerin çoğu şu an yanlış, bildiklerimiz sürekli eskiyor. Böyle muazzam ve herkeste farklı çalışan bir yapıda teşhis-tedavi işlemleri uyguluyoruz. Ne yazık ki her şeyi de önceden öngöremiyoruz, çünkü insan bedenini hala öğrenmeye çalışıyoruz. Tüm testlere rağmen tespit edemediğimiz hastalıklar olabiliyor, bundan dolayı bir hekimi nasıl sorumlu tutabiliriz? Hata yapan her meslekte olursa olsun mutlaka cezalandırılsın, ancak tıp hepsinden ayrı bir yerde tutulsun. Aksi halde hekimlik mesleği yapılamaz hale gelebilir, doktorlar riskli vakalara bakmak istemeyebilir ve tıp kitlenebilir.”

Bu cezalar nasıl ödenir?
Hem hukukçu hem de hekim olan Dr. Yakup Gökhan Doğramacı, doktorlar aleyhine çıkan yüklü tazminat cezalarının tıp mesleğine zarar verdiğine değindi. İstanbul Barosu’ndan Dr. Doğramacı en son bir hekime 4.5 milyon TL tazminat cezası verildiğini dile getirdi, “Maaşla çalışan bir doktor bu parayı nasıl ödeyebilir ve mesleğini nasıl sürdürebilir” diye sordu. Dr. Doğramacı gibi hem hekim hem hukukçu olan Gediz Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi Opr. Dr. Nazan Pedükcoşkun da tıp dosyalarına bakacak özel mahkemelerin kurulmasının önemini vurguladı.

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)