adscode
adscode

Bir Annenin TEOG Feryadı

Velilerin de TEOG isyanı dinmek bilmiyor. İşte bir velinin, bir annenin Bakan Avcı'ya feryadı;

Bir Annenin TEOG Feryadı
MEB
''Sayın Güçlü,
Öncelikle yaşadığımız haksızlığa karşı gösterdiğiniz duyarlılık için size çok teşekkür etmek isterim.
Açılan davalara - soruşturmalara rağmen, Milli Eğitim Bakanlığına yapılan pek çok müracaata rağmen,TBMM'ne verilen soru önergelerine rağmen maalesef konuyla ilgili  basında tek bir haber bile çıkmaması ,senelerce maddi-manevi fedakarlıklar içinde bu memlekete nitelikli evlatlar yetiştirme gayretindeki biz velilerin hayal kırıklığına bir de "ateş düştüğü yeri yakar" güvensizliğini eklemiştir.
Benim kızım da yüzbinlerce yaşıtı gibi TEOG sınavlarına girdi.Kızım ,  Liseye yerleştirme konusunda Türkiye sıralamasında son on yıldır ilk beşte yeralan istikrarlı başarısı olan bir okulumuzun öğrencisi...Okulu içinde de her zaman ilk beşte yer buldu...Üç yıldır istikrarla ve azimle hayalindeki liseye kavuşmak için emek veriyor...Gerek Türkiye çapında gerekse okulunda yapılan tüm deneme sınavlarında da bu çıtayı aşabileceğini bize ve öğretmenlerine gösterdi...
Ama girdiği TEOG sınavı hepimiz için tam bir kabus oldu. Toplamda 4 yanlış yaptı ve bunların 3 ü tartışmalı (hatalı veya çelişkili sorular)...Takdir edersiniz ki iyi hazırlanan ve akademik başarısı yüksek çocuklar için bir soru bile çok kıymettar..ŞİMDİ Mİ...Okula bile gitmek istemiyor...Gözyaşları dinmiyor...
Ben bir anne olarak elbette çocuğumun acısına ve isyanına üzülüyorum ama inanın ülkem için daha çok üzülüyorum. Çocuğumu akademik zekası olması benim bir başarım değildir olsa olsa Yüce Allah'ın bana bir hediyesidir.Bana bir anne olarak düşen bu çocuğu iyi akademik nitelikleri olan,insani değerleri olan,vatanına milletine faydalı olabilecek bir insan olarak yetiştirmek...Fakat "sistem" bize izin vermiyor..."sistem"  hatayı görmemezlikten geliyor..."sistem" bu haksızlığı örtbas ediyor...Şahsen çok sevdiğim ,güvendiğim Sayın Bakan'ım Antalya'da açıklama yapmış Elazığ'daki kayıp kitapçık konusuyla ilgili..."Kitapçıklar elle paketlendiği için eksik olabilir,bir dahaki sınavda otomatik makinelerde paketleme yapılır " demiş. Yapmayın Canım Bakan'ım ne olur...Bu açıklama daha çok yaramıza tuz basıyor.Elle paketlemede böyle bir sorun olabileceği öngörülemedi mi...Bu eksikliğin "sehven" olduğuna nasıl ikna olabiliriz...Siz sessiz kaldıkça şehir efsaneleri türüyor.Soruların internet üzerinden kimi kurumlara nasıl servis edildiği anlatıyor...İtiraf edeyim, üç dönemdir yürekten severek ,yürekten inanarak AK PARTİ'ye  oy veren sade bir vatandaşınız olarak; bu şüpheleri, bu tartışmaları sonlandıracak bir açıklamanızı duyabilmek adına hiçbir haber kuşağını kaçırmadan izliyorum. Ama maalesef umutlarımız azalıyor...Ak Parti döneminde olmayacağına inandığımız bir "acı Türkiye gerçeği"ile yüzleşiyoruz maalesef...
 
Sayın Güçlü,
Bugün (08.12.2013) kaleme aldığınız " MEB hatalarından ders çıkartıyor mu" başlıklı yazınıza istinaden, sesimi belki duyurabilirim umuduyla ve Sayın Başbakanımız'ın "Haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır" uyarısını da kulağıma küpe yaparak size yazmak istedim.
Yazınızın sonunda"Siz Milli Eğitim Bakanı olsaydınız ne yapardınız "yazın ,gönderin,tartışalım demişsiniz. Tekrar teşekkürler, bu konunun dershane tartışmaları arasında gündemden düşmesine izin vermediğiniz için... Umarım bu tutumunuz konudan habersiz(!) tüm medya mensuplarına örnek olur...
Sonuç itibari ile,ben Eğitim Bakanı olsaydım (acizane)...
Binlerce öğrenciyi,binlerce eğitimciyi,açılan davaları,TBMM ne verilen soru önergelerini , binlerce çocuğun istikbalini önemser,kayıp kitapçık ve çelişkili sorular nedeniyle sağlıklı bir ölçme gerçekleşmediğine kanaat getirirdim .Sınavı ilk kez denenmesi dolayısıyla bir pilot uygulama olarak görüp , yapılacak telafi sınavını hataların da telafisi için bir fırsat olarak değerlendirerek Tüm Türkiye'de telafi sınavıyla bir arada gerekirse bir iki hafta erteleyerek  yinelerdim. Gerek okulların gerekse kitapçıkların daha sıkı güvenliğini sağlayarak... cevapların öğretmenler tarafından bile tartışılır olmadığı, zor soru ayıredici soru tabiki olabilir ama sonucu tartışmasız tek olmalıdır...
Belki Sayın Bakanı'mız bunun güven sarsacağını düşünebilir ama bence aksine güven tazeleyicidir...Her yeni uygulama hatalar içerebilir...bu hoş görülebilir ama hataların bedelini çocuklara ödetmek , mağduriyeti görmezden gelmek hoşgörülemez , çünkü veballi bir iştir. Ben Sevgili Bakanı'mızın iyi niyetine ve eğitimde yapmak istediği devrimlere yürekten güveniyorum...Küçücük yavrularımızın hakkını koruyacağına yürekten inanıyorum.
ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMASIN ARTIK SEVGİLİ BAKAN'IM...
BU ÇOCUKLAR HEPİMİZİN...''
 
BİR ANNE...



Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)