adscode
adscode

Bir çocuk yetişir, dünya değişir…

Bir çocuk yetişir, dünya değişir…
Eğitim
ÇOCUKLAR VE ANAYASA - 1
 

            Yukarıdaki başlık bir kitap adı. Yazarı da Prof. İbrahim Kaboğlu. Sadece Türkiye’nin değil; Avrupa’nın da önde gelen anayasa hukukçularından.

            Kitap, geçtiğimiz Nisan ayında çıktı. Haberdar olduğumda nasıl heyecan duyduğumu anlatamam. 

            “Çocuklar” ile “Anayasa” sözcüklerinin yanyana getirilmesi bile başlıbaşına büyük bir anlam ve öneme sahip. Hele bunu bir de büyük bir anayasa hukukçusu yapmışsa daha da fazla anlam ve önem kazanmakta.

            Böylece ülkemiz, çocuklarla hem de bu kadar yakından ilgilenen bir aydın daha kazınmış oldu. Kaboğlu’na ne kadar teşekkür etsek, kutlamada bulunsak azdır.

            Peki, nedir kitabın içeriği? Ne söylenmek isteniyor?

            Onu biz anlatmayalım. Hocanın kendisi anlatsın. Önce “Çocuklar Bağırsın Ama Telefonlar Sussun” başlıklı Önsözden alıntı yapalım:

            “Son iki yıldır yoğunluk kazanan ülke genelindeki anayasal bilgilenme toplantıları sırasında gözüm gençleri, ama daha çok çocukları aradı hep. Tek tük de olsa, çocuk veya torunlarıyla gelen ebeveynler, çocuklar ağladığı veya bağırdığı ya da sıkıldığı sırada çoğu zaman harekete geçer: Ya susturmaya çalışırlar ya da dışarıya çıkarmaya. En azından, etrafındakilerin bakışlarına muhatap olurlar.

            “O sırada, konuşmama çok yoğun biçimde odaklanmış olsam da ‘bırakın bağırsın, bırakın ağlasın’ der ve çocukla tanışmaya çalışırım: Burak, Ece, Muhammet ve daha onlarcası. ‘Bakın ben sizin için konuşuyorum; benim gibi kır saçlılar için değil, çünkü anayasa, çocuklar ve gelecek kuşaklar için’ vb. sözler, ortalığın dinginleşmesine yetiyor; kuşkusuz şunu da ekleyince: ‘Çocukları değil, telefonlarınızı susturun yeter.’

            "Bu nedenle, anayasa, doğası gereği çocuklur için, hatta yetişkin yurttaşlara göre çocuklar anayasanın öncelikli muhatabı. Bugün anayasa karşısında daha çok, özgürlük, hak ve eşitlik öne süren çocukların anayasal yükümlülükleri olsa olsa  'ödevler' sözcüğüyle ifade edilebilir. Yetişkin oldukları andan itibaren sadece seçme seçilme haklarını kullanmayacak, görev ve yetkiler çerçevesinde anayasal sorumluluklar üstleneceklerdir.

            "Bütün çocuklara iyi okumalar dilerim. Haydi çocuklar! Gelecek sizindir…”  

            Sunuş yazısının bir yerinde de anayasal görev ve hakları bilmenin herkesin hakkı olduğunu söyledikten sonra şöyle diyor:

            “Kuralların konulması ve uygulanmasını denetleyen makamlar da, kaynağını anayasadan alır. Bunları bilmek herkesin hakkıdır. Ama çocuklar için daha önemli; çünkü kuralların konulması ve uygulanması sürecine çocuklar katılamamakta, ama bunlar, çocukların geleceğini belirleyici olmaktadır.

            “Bu nedenle anayasada çocuklara özgü haklar güvence altına alınmalı; çocukların, genel olarak insan hakları ve anayasa bütünü üzerinde de öğrenme hakkı açıkça tanınmalı.

            “Anayasal bilgilenme hakkı yeterli değildi: Çocuklar, anayasanın değiştirilmesi ve yapım sürecine de katılmalı; anayasanın uygulanması ile çocuklar ilişkilendirilmelidir.

            “Bu nedenle, çocuklar için anayasa üzerinde düşünürken, sadece anayasaya çocuklara özgü maddelerin yazılması değil, aynı zamanda yapım ve uygulanma aşamalarında da çocukları söz sahibi kılma yolları araştırılmalı. Anayasada yazılı kurallar, bunları bilme kadar sahiplenme ölçüsünde etkili olabilir. Bunun için de çocukları, anayasa yapım ve uygulama süreçlerine katmak anlamlı.”

            Gördüğünüz gibi bizler çocukları aklı bir şeye ermez olarak görürken, Sayın Kaboğlu anayasa yapım ve uygulama süreçlerine dahi katmayı önerecek kadar önemsiyor onları, adam yerine koyuyor, güveniyor.

             Ama gelin görün ki böyle bir insan dahi üniversiteden atıldı, yurt dışına çıkma yasağına maruz kaldı.

            Bizler soramazsak, umarım bir gün gelir, bunun hesabını da sorar çocuklar.

  


            Salim Koçak

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)