AES'in açıklaması:
21 Eylül’de okulöncesi ve 1. sınıflar dışındaki kademelerde uzaktan eğitim şeklinde başlayan ve bugün dijital karneler ile son bulan 2020-2021 eğitim-öğretim yılını alışkın olmadığımız bir şekilde geride bırakıyoruz.
Salgın seyri ile birlikte bir açılan bir kapanan okullar nedeniyle yüz yüze eğitimde ciddi aksamalar olmuş, uzaktan eğitim sürecinde ise milyonlarca öğrenci gerekli altyapısı(internet-tablet) olmadığı için uzaktan eğitimden mahrum kalmıştır.
Anadolu Eğitim Sendikası olarak salgın sürecinin başından itibaren kritik bir dönemden geçtiğimizi ve eğitim alanında alınacak kararların daha sağlıklı olabilmesi için, içerisinde tüm paydaşların yer aldığı Milli Eğitim Kurulu’nun kurulması çağrısı yapmıştık. Ancak ne yazık ki ortak akıl bu önemli dönemde yeterince kullanılmamış, verilen anlık kararlar öğrenci, öğretmen ve okul yöneticilerini mağdur etmiştir.
Uzaktan eğitime erişimi olmayan öğrenciler için EBA destek noktaları kurulmuş, tablet dağıtımları yapılmış olsa da bu olanaklardan faydalanamayan milyonlarca öğrenci olmuştur. İmkanı olan öğrenciler ise günün büyük bölümünü ekran karşısında geçirmek durumunda kalmıştır.
Salgın nedeniyle gerek uzaktan eğitime erişemeyen öğrenciler, gerekse yüz yüze eğitime dönüşümlü devam etmiş öğrenciler için telafi programları hazırlanmıştır. Hazırlanan telafi programları için sahada telafiyi uygulayacak olan öğretmenlerden görüş alınmamıştır. Daha karneler dahi verilmemişken gerek sınavların bitmesi, gerekse çoğu öğrencinin ilk dönem notlarını kullanmış olmasından dolayı zaten yüz yüze eğitime katılım oranları ortaokul ve liseler için oldukça düşüktür. MEB telafi programları için eğitimin paydaşlarını da sürece dahil etmelidir. 2021-2022 eğitim-öğretim yılında salgının seyri de kontrol altında alınmış bir şekilde tüm öğrencilerimiz ile yüz yüze eğitime başlayabilmek en büyük temennimizdir.
Bu eğitim-öğretim döneminde ne yazık ki öğretmenlerimiz için verilen sözler de tutulmamıştır. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile 3600 ek gösterge hala hayata geçirilmemiştir. Öğretmen ayrımı bu eğitim öğretim döneminde de devam etmiştir. Öğretmenler odasında ücretli, geçici, sözleşmeli, kadrolu öğretmenler görev yapmıştır. Yüz binin üzerinde görev yapan sözleşmeli öğretmenin binlercesi eşinden ve çocuğundan ayrı olarak çalışmaya devam etmektedir. Çalışma güçlüğü çekilen bölgelerde öğretmen tutmanın yolu sözleşmeli öğretmenlik değil; teşviği de içeren adil ve öngörülebilir bir yer değiştirme sistemi olduğunu defalarca dile getirdik. Bu yer değiştirme sistemi hayata geçirilerek sözleşmeli öğretmenlerimiz kadroya alınmalı ve bu süre zarfında öğretmenlerimizin aile birlikleri sağlanmalıdır. Öğretmen açığı ücretli öğretmenlerce değil, yüz binlerce mezun olmuş ve atama bekleyen öğretmenlerden yeni atamalar ile karşılanmalıdır.
Salgın sürecinde eğitim camiası büyük özveride bulunmuş ve eğitimin aksamaması için üstün gayret sarf etmiştir. Özellikle bu süreçte çok büyük fedakarlıklar yapan öğretmenlerimize, okul yöneticilerimize ve eğitim çalışanlarına ayrıca teşekkür ediyoruz.
Umudumuz o dur ki çözümü kolay olan meseleleri bir dahaki yıl konuşmayalım. Her yıl aynı sorunlarla uğraşmadan eğitimde yakalanmak istenen düzeye erişerek çocuklarımıza kaliteli bir eğitim verelim.
Anadolu Eğitim Sendikası Genel Merkezi
