adscode
adscode

Çaresizlik sendromu!

Eğitimin sorunlarına çare üretme konusunda tıkandık. Daha iyi bir eğitim ve daha iyi bir gelecek konusunda, sınavların ve dershanelerin dışında bir seçenek olmadığına, olamayacağına inandırıldık. Öğrenilmiş çaresizlik dedikleri de işte tam da b

Çaresizlik sendromu!
Milliyet Diyalog

Önce alıştırılıyor, sonra kabullendirilip inandırılıyor, daha sonra da ona mahkûm ediliyorsunuz.

Akıl, bilim, yenilik, değişim hak getire.Bunu fillerde deneyebilir hatta başarabilirsiniz ama insanoğlu o kadar çaresiz değildir.

Olmamalıdır. Bu aklımıza ihanet olur!


Üretim mi, bağımlılık mı?

Üretim odaklı bir ülke olmak zorundayız. Yoksa 100 milyonluk bir Türkiye’yi sırtımızda zor taşırız.

Bunun için de hemen her alanda yüksek katma değerli üretim şart. Olmazsa olmazı ise sınav odaklı eğitim değil, üretim odaklı bir eğitimdir!

Sınav odaklı eğitimden vazgeçip üretim odaklı eğitime geçmemek için daha ne kadar direneceğiz?

Şimdi değilse ne zaman?

Bugünkü sistemden memnun olan var mı ki hâlâ her fırsatta korumaya çalışıyoruz?

Çocuklarımızı dershaneye çok daha bağımlı hale getiriyoruz.

Örnek mi?

Ondan daha çok ne var ki!

Sağlık, hukuk, mühendislik, eğitim gibi alanlara getirilen barajlar yükseltilecek, bu alanların kapsamına giren başka programlara da başarı sıralaması zorunluluğu getirilecekmiş!

Ne güzel!

Eğitimin kalitesi yükselteceğine barajlar yükseltiliyor.

Öğrenciler okula daha bağımlı hale getirileceğine adeta dershanelere yönlendiriliyor!

Barajlar eğer yaşam kalitemizi yükseltecekse sadece bazı meslekler için değil tüm meslekler için düşünülmeli ve hiç zaman geçirilmeden her alana yayılmalıdır.

Hangi ders, hangi meslek diğerlerinden daha önemsiz ki?

Neyin önemli olup olmadığını o seçimi yapacak olanlara da sormak gerekmez mi?

Tüm dersler, tüm meslekler, bir zincirin halkalarıdır.

Biri koparsa, zincir dağılır, yok olur.

Biri neyse hepsi o standarda olmalıdır!

Bu tür kararlar, toplam kaliteyi artırma yerine öğrencileri daha fazla dershaneye bağımlı hale getirecektir!

Keşke, okul içi başarıyı ve yetkinlikleri dikkate alan çok daha farklı sistemler düşünülse, dershaneler de bu amansız yarışta yüzde 80’inin mutsuz olacağı gençler yetiştirmek yerine, tamamının mutlu olacağı, iş bulabileceği yetkinlikler kazandırsa, işte o zaman ülkeye de, gençlere de, eğitime de katkıları çok daha fazla olacak ve eleştiri bombardımanına uğramak yerine ayakta alkışlanacaklardır!


YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)