Türkiye'de cezaevine giren çocuk sayısı geçen yıl 6 bine ulaştı. 2009 yılında bu rakamın binleri bulmadığını belirten İzmir Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi İbrahim Altıtaş, çocukların yüzde 65'inin yeniden suç işleyerek cezaevine döndüğünü söyledi. İzmir Ekonomi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin konuğu olan Altıtaş, bu 6 bin kişinin, cezaları kesinleşen çocuklar olduğunu ve onların tutuklanmasının son derece sınırlı şartlara bağlı olduğunu vurguladı. Altıtaş, "Karşımıza dosya olarak gelen çocuk kısmen kaybedilmiştir. Cezaevine giren çocuk ise kaybolmuştur. 2009 yılında cezaevinde kalan çocuk sayısı binleri bulmazken, geçen yıl cezaevine giren çocuk sayısı 6 binlere ulaşmıştır. 15 yaşını aşmamış bir çocuğu, üst haddi 5 yılı geçmemiş bir suçtan dolayı tutuklayamazsınız. Ama 6 bin kişinin birçoğu cezaları kesinleşen çocuklardır. Çocukları olabildiğince tutuklamamaya ve cezaevleriyle tanıştırmamaya çalışırız. Nedeni de cezaevine giren çocukların geri dönüş oranı yüzde 65'tir. Çocuk yeniden cezaevine dönüyor" dedi.
Çocuğun suç işleyip, dava dosyasıyla karşılarına gelmeden önce, risk altında olup olmadıklarının anlaşılmasının önem taşıdığını vurgulayan Altıtaş, çocuğun aileden ayrı olarak düşünülemeyeceğine dikkat çekti. Altıtaş, "Uluslararası sözleşmelere göre çocuğun yetiştirilmesinde en önemli görev ve sorumluluk ailededir. O nedenle çocuğu aileden ayrı olarak düşünemezsiniz. Anne ve babayı rol modelleri görmeniz lazım. Bir çocuğa ne söylerseniz söyleyin bir kulağından girer diğerinden çıkar. Çocuk anne ve babanın ne yaptığına bakar. Anne ve baba iyi şeyler yapıyorsa çocuk da iyi şeyler yapar. Ama ailede bir sorun varsa mutlak surette çocukta da yansımasını görüyoruz" diye konuştu.
"10 YILDA 4 BİN 500 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ"
Hakim Altıtaş, Türkiye'de 15 yaş üstü aktif insan sayısının 58 milyon olduğuna, 2.5 milyonun hiç okuma yazma bilmediğine değinerek, şunları söyledi:
"2.5 milyon okuma yazma bilmeyen nüfusun yüzde 80'i kadındır. 3.6 milyon insan ilkokulu çeşitli sınıflarda yarıda bırakmış. 15 milyonu da ilkokul mezunu. İlköğretim ve ortaokul mezun olarak ifade edebileceğimiz sayı 16 milyondur. 37 milyon insanımız eğitimden uzaklaşmış durumda. 58 milyon aktif nüfusa göre bunun oranı yüzde 60'tır. Nüfusumuzun önemli bir oranı az eğitim almıştır. 30 milyon yoksul aileyi de eklerseniz, az eğitim ve yoksulluk risk altında çocuklar ve ailelerdir. Bunun sonucu büyük toplumsal sorunlardır. Ailelerde yüzde 60 ile 80 arasında, çocuğa ve kadına şiddet uygulanmaktadır. Son 10 yılda 4 bin 500 kadınımız öldürülmüştür. Toplumuzu da iyi hale getirmeliyiz."
DHA