Dağ Fare mi Doğurdu?

MEB, keşke, yeni sistemi, dayatma şeklinde değil de, taslak olarak tartışmaya açsaydı.
En azından, mevcut hatalar, revize edilirdi.
Aynı hatayı, YÖK de yaptı ve yeni sistem daha şimdiden yamalı bohçaya döndü.
Yeni sistem, derin hayal kırıklığı yarattığı dersek, hiç yalan olmaz!
Peki, açıklanan yeni sistem, dersanelere olan bağımlılığı azaltıp, sınav yarışını sona erdirir ve kalıcı olur mu?
Evet demek mümkün değil.
Bakan Yılmaz'ın  kendi kontrolü altındaki liseleri, farklı kategorilere ayırması, kabul edilemez.
Sınava, adayların yüzde 10'unun girmesini öngörülüyor ki, en büyük yanılgıyı, bu noktada yaşacak.
Yüz binlerce öğrenciyi, 60 soru ile sıralamak ise ölçme değerlendirmenin ruhuna aykırı.
Hele ki üç yılın müfredatını, 60 soruya sığdırmak, her derse haksızlık olur.
İkamete dayalı kayıt sistemi ise çoktan iflas etti. İlkokulların önündeki servis araçları ve şişirilmiş notlar bunun en çarpıcı örneği...
Okul bölgeleri, belki büyük şehirlerde mümkün ama küçük yerleşim bölgelerinde, göç hareketliliğini artırmanın ötesine geçemez!..
Peki özel okullar bu yeni sistemin neresinde, işte onu, şimdilik ne MEB görebiliyor ne de kolejlerin kendileri.
İlgi odağı yabancı okulların, MEB'in sınavına göre öğrenci alması ise  belki onları büyük bir dertten kurtarır ama ne kadar adil ve seçici olur işte o çok tartışılır...
Gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz...