adscode
adscode

Eğitim, sınavlar için mi yoksa hayat için mi?..

Yaşam hakkından sonra en temel haklardan biri de eğitimdir! İnsan yaşamında eğer o yoksa gerisi teferruattır.

Eğitim, sınavlar için mi yoksa hayat için mi?..
Milliyet Diyalog

Dünyanın neresine giderseniz gidin 8, 10, 12 yıllık zorunlu temel eğitim bu yüzdendir.

Peki ama nasıl bir eğitim?

Bizdeki gibi sınav odaklı bir eğitim mi yoksa insan ve yaşam odaklı bir eğitim mi?

Ha, bir de ideolojik odaklı bir eğitim var ki onun da sonunun olmadığı, dünya genelinde de bin defa kanıtlandı.

İnsana, doğaya, geleceğe saygı duyuyor ve yaşam kalitesine önem veriyorsak, eğitim sistemimizi bunun üzerine inşa etmemiz gerekiyor. Yoksa bugünleri de arar noktasına gelebiliriz!..


Utanç Günü!

Dün, Dünya Çevre Günü’ydü. Gün boyu boyumuzdan büyük laflar edildi.

Peki, gezegenimize yani dünyaya karşı sorumluluklarımızın ne kadarını yerine getirdik, getiriyoruz, getireceğiz?

Örneğin doğayı ne kadar koruyabildik?

Ekolojik sistem gözümüzün önünde adeta yok olup giderken biz ne yapıyoruz? Çevre koruma, doğaya saygı, eğitim sistemimizin neresinde?..

Çevre Günü nedeniyle, son birkaç gündür, dünyanın dört bir yanından acı feryatlar yükseliyor!

Doğanın nasıl katledildiği haykırılıyor. Ama onların bu gür sesi, dünyaya şekil verenlerin doğayı nasıl koruduklarına yönelik sözde demeçleri arasında kaybolup gidiyor.

En acısı ise eğitim kurumlarının bu konuya seyirci kalmaları.

Eğitim bir yaşam sanatıdır ve öncelikli amaçlarından biri de doğaya, çevreye, başkalarına zarar vermeden yaşam kalitesini yükseltmektir.

Bilim insanlarına göre dünyamız, her 3 saniyede bir, bir futbol sahası büyüklüğü kadar ormanlık alanını kaybediyor. Denizlerimiz, akarsularımız kirleniyor, tarım alanları yağmalanıyor, canlı türleri hızla azalıyor, küresel ısınma alarm veriyor, kentler giderek daha da betonlaşıyor.

Kısacası Ay’da, Mars’ta olmayan ekosistemimiz yarın yok olduğunda, insanoğlu olarak kendimizle gurur mu duyacağız yoksa utanç bataklığında günah çıkarmaya mı çalışacağız?..

Birleşmiş Milletler 10 Yıllık Ekosistem Restorasyonu Programı’nın hayata geçirileceğini açıkladı.

Peki, bundan kaçımızın haberi var?

Marmara Denizi’nin hali ortadayken, Karadeniz tehlike altındayken bu konuda kim, ne yapıyor?

Özellikle de üniversitelerimiz ve TÜBİTAK benzeri araştırma kurumlarımız bu vahim gidişatın neresinde?

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)