Eğitim sistemi krizde!

Sinem Gülcan / Aydınlık

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 4+4+4 eğitim şekli ve her seferinde bir skandalla sonuçlanan sınav sistemi gibi uygulamalarıyla kargaşa yarattığı eğitim sistemini temel lise, özel öğretim kursu gibi yeni kavramlarla da çıkmaza soktu. 

Ulusal Eğitim Derneği Başkanı Nazım Mutlu, MEB’in günü kurtarmaya dönük politikalarla eğitim sistemini yürüttüğünü belirtti.

Eğitim sisteminde yaşanan kaosa dikkat çeken Mutlu, “Bakanlığın ve mevcut iktidarın ülkenin orta ve uzun vadeli geleceği ile ilgili bir eğitim politikası yoktur. Günü kurtarmaya dönük politikalar yapıyorlar ve bu da karmaşaya, eğitim içinde yer alan bütün kesimlerin kafasının allak bullak olmasına neden oluyor. Temel lise diye yeni bir lise çeşidiyle karşı karşıyayız. Bu temel lise ne işe yarayacak? İnanın bunu Milli Eğitim Bakanı bile net olarak açıklayamıyor” ifadelerini kullandı.

TAKVİYE KURSLARI TUTMADI
Devlet okullarında verilen ücretsiz takviye kurslarına da değinen Mutlu, “Bu temel liselerde üniversiteye dönük kurslar da düzenlenecek. Bu kurslar okullarda hatta halk eğitim merkezlerinde de yapılacak. Okullarda düzenlenme işi geçen sene denendi ve fiyaskoyla sonuçlandı. Çünkü yıllardır insanların kafasında oluşmuş bir dershane olgusu var” diye konuştu.
AKP’nin eğitimi getirdiği noktada okulun sadece diploma alınan yer niteliğine düştüğünü vurgulayan Mutlu şunları söyledi: “Bu da gösteriyor ki dershaneler temel eğitim kurumları olan okulların yerine geçmiştir ve özünde kapatılması gereken kurumlardır. Ama bu yolla değil. Olması gereken şey alt yapıyı sağlamak; programlarını, sınavlarını ona göre yapmak. Bu ikisi arasında uyumsuzluk olduğu sürece toplumun ihtiyaç olarak gördüğü dershane kavramı gündemden kalkmayacak.

DERSHANE İŞLEVİ GÖRECEK
Bir yönetmelikle ‘Bundan sonra dershane olmayacak, özel öğretim kursu olacak” gibi ad değişikliğiyle karmaşayı gidermeye çalışıyor ama onun göreceği işlev sonuçta dershane işlevidir. Değişen hiçbir şey yok.

AVCI GÖREVİ BIRAKMALI
Eğitim o kadar karışık bir hale getirildi ki bunun içinden çıkabilmek bu Bakanlığın ve bu kadronun işi değil. Nabi Avcı ve kadrosu bu görevi bırakmalı. Bilimsel, pedagojik ölçülere göre yeni bir kadro oluşturulmalı, üniversitelerle işbirliği yapılmalı, kısa ve uzun vadeli programlar yapılarak bir düzen verilmeli. Şu anki mevcut yapıyla içinden çıkılacak halde değil. Bu noktada eğitim sendikaları bu sorunların üzerine ciddi olarak gitmeliler.”