adscode
adscode

“Eğitim, yap-boz tahtası”

Eğitim-Sen Batman Şubesi, Milli Eğitim kanun tasarısındaki sorunlara dikkat çekti…

“Eğitim, yap-boz tahtası”
Sendikalar
** Basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelen Eğitim-Sen Batman Şubesi yönetimi, eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Şube Eşbaşkanı Aziz Turay: “Eğitim, son yıllarda siyaset kurumlarının varlığını ispat ve güç gösterisi için kullandığı yap-boz tahtası haline geldi” dedi.
 
“SORUNLAR DİZBOYU”

Batman Eğitim-Sen Şubesi, ‘Milli Eğitim Temel kanunu ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun tasarısı’nı basın açıklamasıyla değerlendirdi. Mado’da düzenlenen toplantıya Eğitim-Sen Şubesi Eşbaşkanları Aziz Turay, Zefile Bulut, yönetim kurulu üyeleri ile bazı STK temsilcileri katıldı. Basın açıklamasını okuyan Şube Eşbaşkanı Aziz Turay: “Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi milli bir mesele olarak ele alıp değerlendirmesi gerekirken son yıllarda siyaset kurumlarının varlığını ispat ve güç gösterisi için kullandığı yap-boz tahtası haline gelmiştir. Bakanlık, dershaneleri halka rağmen ‘dönüştürme’ kılıfıyla kapatmaya çalışması, fişleme iddiaları, tasfiye ve kıyımlar, tayin ve terfilerin ‘liyakat’ yerine siyasi, sendikal vb. referanslar ön planda tutularak yapılması, ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla bir gecede gizlice yapılan köklü sistem değişiklikleri gibi sağlıksız uygulamalarıyla tartışılır hale gelmiştir” dedi.
 
 
“ADAY ÖĞRETMENLERİN GELECEĞİ BELİRSİZ”

Turay, sözlerini şöyle sürdürdü: “En az dört yıllık fakülteyi bitirdikten sonra KPSS'yi kazanarak atanan öğretmen adaylarının, kriterleri net olarak çizilememiş performans değerlendirmesine tabi tutulacak olmaları, ardından objektif olmadığı gerekçesi ile öğrencilere dahi artık uygulanmayan sözlü sınava alınacak olmaları bürokratik kademelerde yüzlerce eğitimcinin maruz kaldığı tasfiye ve kıyımlara on binlercesinin daha ekleneceğinin işaretidir.
Adaylığının birinci yılında başarısız olan öğretmenlerin ikinci yıl bir başka ilde görevlendirilmesi uygulamasının bir cezaya dönüşecek olması, göreve yeni başlayan öğretmenlere baskı yapılmasına ve mesleki heyecanlarının yok olmasına neden olacaktır.”
 
“DERSHANELER CEZALANDIRILIYOR”


Dersaheneler sorununa da dikkat çeken Turay: “Dönüşüm programına dahil olacak dershanelere hazineye ait taşınmazların tahsisi hususunda aynı taşınmazın birden fazla istekli tarafından talep edilmesi halinde aynı ilde bir başka dershanenin şubesi olmaksızın faaliyet gösteren birden çok dershanenin kurucusunun bir araya gelerek kurdukları şirket tüzel kişiliklerinin başvuruları öncelikli değerlendirilir hükmü, sektörde daha büyük paya sahip grup zincir dershaneleri devre dışı bırakarak cezalandırmaya yönelik keyfi uygulamalara zemin hazırlamaktadır. Ayrıca dönüşüm sonucu sunulacak teşvikler ile ayrıntıları belirtilmeyen temel düzenlemelerin hazırlanacak yönetmeliklere havale edilmesi idarenin keyfi uygulamalarının devam edeceğinin işaretidir. Yüzbinlerce insanı ilgilendiren düzenlemeler, milletin talep ve beklentileri doğrultusunda, hakkaniyet ilkelerine uygun olarak yapılmalıdır” dedi.

“ATANMA BEKLEYEN 300 BİN KİŞİ NE OLACAK?”

Atama bekleyen 300 bin öğretmenin akıbetini de soran Şube Eşbaşkanı Turay, şöyle konuştu: “Öğretmen İstihdam Projeksiyonları Stratejileri Projesi ile 2023 yılına kadar olan süreçte öğretmen arz ve talebini izlenebilir duruma getirdiğini iddia eden Milli Eğitim Bakanlığının, halen atama bekleyen yaklaşık 300 bin öğretmen adayı varken dershanelerde çalışan on binlerce öğretmenin atamasının yapılacağını söylemesi gerçekçi görülmemektedir. Ayrıca, MEB'in yaptığı sözlü sınavlardaki keyfi uygulamaların tartışıldığı bir dönemde MEB bünyesinde istihdam edilecek dershane öğretmenlerinin sözlü sınava tabi tutulacak olmaları, keyfi uygulamaların artarak devam edeceği, dershanelerin zorla dönüştürülmelerine karşı çıkan kurumlarda çalışan öğretmenlerin MEB tarafından cezalandırılabilecekleri endişesini arttırmaktadır.”
 
 
“YÖNETİCİ ATAMALARI KAOSA NEDEN OLACAK”

Gündemdeki okul idareci atamalarına da dikkat çeken Turay, sözlerini şöyle tamamladı: “Okul ve Kurum Müdürleri, Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı ve yardımcıları ise Okul veya kurum müdürünün inhası ve Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirilecek olması nedeniyle mevcut yöneticilerden bulundukları görevde dört yılını dolduranların derhal, dört yılını henüz doldurmayanların da bu sürenin dolmasını müteakip görevleri sona erecektir. Böylece halen görevde olan yöneticilerin müktesep hakları ellerinden alınacak ve bu durum yaklaşık 100 bin okul ve kurum yöneticisini etkileyerek eğitim kurumlarında büyük bir kaosa neden olacaktır. Bu durum yöneticilerin sürekli baskı altında tutulmasına, okul ve kurumların siyaset müessesinin vesayetine girmek zorunda kalmasına neden olacaktır.”

 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)