adscode
adscode

Eğitimde 22’nci yüzyıl devrimi

Teknolojik gelişim eğitim sistemlerini tamamen değiştirecek. Eğitim materyallerine ulaşmak o kadar ucuz ve kolay olacak ki dünyanın en ücra köşelerindeki insanlar bile eğitimsiz kalmayacak

Eğitimde 22’nci yüzyıl devrimi
Eğitim
Okula gidip sınıflarda ders alma dönemi sona erecek. Derslere evden online olarak sanal gerçeklik ile erişilecek.  Öğretmenlerin yerini ise insansı yapay zeka robotları alacak. Bu eğitimde dünyanın her yerinde yüksek standardı getirecek. Dünyanın tüm bilgi kaynaklarına erişebilen bu yapay zekalı öğretmenler, adeta öğrencilerin ufkunu açacak. 

Online sınıf
 
Eğitim bölgesel ya da ülkesel olmaktan çıkıp küresel hale gelecek. Bazı derslerde üstün başarı gösteren dünyanın dört bir yanındaki öğrenciler, online eğitim sayesinde aynı sınıfta bir araya getirilebilecek. Derslerde zorlanan öğrenciler içinse ayrı sınıflar ve onların şartlarına uygun yapay zeka öğretmenleri ders verecek. Eğitim öğrencinin yeteneklerine ve kapasitesine özel olacak. Dil sorunu ise tüm dilleri anlık olarak istenilen dile tercüme edebilen programlar sayesinde sorun olmaktan çıkacak. 3’üncü dünya ülkelerinin en ücra köşeleri bile bu eğitim devriminden görülmemiş şekilde olumlu etkilenecek. Defter-kalem hayatımızdan silinecek. Yerini limitsiz internet bağlantısına sahip tabletlere bırakacak. Küresel okur yazarlık oranı yüzde 99’u insanlık tarihinde ilk kez geçecek.  
 
Elektrik ve su faturasız ev 
 
Gelişmiş ülkelerde konutlar 2100’e yaklaşırken şu ankine göre tamamen değişmiş olacak. Artan dünya nüfusu nedeniyle evlerin boyutu da küçülecek. Minimalist yaşam tarzı gelişmiş ülkelere hakim olacak. Her ev ya da apartman kendi enerjisini üreteceği için elektrik faturaları tarihe karışacak. Evler güneş enerjisini, konut sakinlerinin adımlarındaki titreşimleri kullanarak kendi enerjisini üretip bunu dev pillere depolayacak. Su ihtiyacı ise yağmur suyunun depolanıp her evde standart olarak bulunacak nanofiltreler aracılığıyla arıtılarak içme suyu haline getirilmesi sayesinde karşılanacak. Ev içine giren hava da camlardaki gelişmiş filtreler sayesinde her zaman temiz olacak. 
 
TV’lerin yerini hologram sistemleri almış olduğundan evin her yerinde bilgi alışverişi sağlanacak. Tek dokunuşla bulunduğunuz yerde belirecek hologram ekranla TV izlemek ya da internete girmek mümkün olacak. Bu hologramik ekranın kontrolü ise hem dokunmatik hem zihinsel olarak sağlanacak. Kendi kendine bakım-onarım yapan beyaz eşyalar artık sıradan hale gelecek. Eve usta çağırmak tarihe karışacak. 
 
Ve Matrix...
 
Yüzyılın sonuna kadar bu şekilde devam edecek olan eğitim sistemi daha büyük bir değişimi ise 2100’den sonra yaşayacak. Çünkü Matrix bu kez gerçekten de gerçek olacak. Yapay zekanın insan beyin kapasitesine ulaşmasıyla (singularity) insanlarla makinelerin etkileşimi ve entegrasyonu hızlanacak. Beyne yerleştirilen implantlara direkt olarak bilgi ve yetenek yüklemesi yapmak mümkün hale gelecek. Bu da geleneksel eğitim sisteminin tamamen bittiği an olacak.
 
İslam’ın yükselişi
 
2070 yılında İslam, Hristiyanlığı geride bırakarak dünyanın en büyük dini haline gelecek. Özellikle sahra altı Afrika’da yaşanan nüfus artışı ile dünyada İslam’a inananların oranı 2020’de yüzde 25’ken bu oran 2070’te 32.3’ü bulacak. Hiçbir dine inanmayanların sayısı artıyor olsa da oransal olarak günümüzdeki oran olan yüzde 16’dan 2070’te yüzde 12’ye gerileyecek. 2100 yılına gelindiğinde Müslümanların dünya üzerindeki yüzdesi yüzde 34.9’a kadar ulaşacak. Hindistan, en çok Müslüman’ın yaşadığı ülke ünvanını Endonezya’nın elinden alacak. Ancak Avrupa’da durum farklı olacak. 2090 yılına gelindiğinde Avrupa ülkelerinde hiçbir dine inanmadıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 90’ı aşacak. Yapay zekadaki gelişmeler, tıp dünyasında kaydedilen aşamalar, organ ve uzuv değişimleri ölüm korkusunun giderek azalmasını sağlayacak. ABD ve Asya’da ise dindarlık en az 100 yıl daha devam edecek. 
 
‘Üstün insan’ 2080’de geliyor
 
22’nci yüzyıla az bir süre kala teknolojik gelişim insanlığı yapısal olarak da değiştirmeye başlayacak. Laboratuvarda üretilen organlar, çok daha keskin bir görüş sağlayan biyonik gözler, sentetik kan, bioteknolojik implantlar, insan vücudunda gezinip hücre hasarlarını anında onaran nano robotlar hayatın vazgeçilmezi haline gelecek. İnsanlar ‘yarı biyonik’ olacak. Hatta bazı zenginler gönüllü olarak kol ve bacaklarını kestirerek yerine çok daha etkin olarak kullanabilecekleri güçlü ve görüntüsü tamamen doğal bir kol ya da bacağı andıran protezlere sahip olmayı tercih edecekler. Bu protezlerin üzerine yine laboratuvarda üretilen yapay deri kaplanacak. Bunlar toplum içinde ‘upgrade’ (yükseltme) olarak nitelendirilecek ve özellikle gelişmiş ülkelerde fiyatların aşağı çekilmesiyle halkın büyük oranda kullanımına açılacak. Öyle ki 2080 yılındaki bir insanı 100 yıl geriye götürüp 1980’li yıllardaki insanların arasına koysak, bu kişi çevresindekiler tarafından ‘üstün insan’ olarak anılacak bir kişi olurdu. Hem dönemin en önemli atletlerinden daha başarılı ve hızlı, hem birkaç kurşun yese bile ayakta kalmayı başaracak kadar güçlü, hem de çağın en zekilerinden bile beyin kapasitesi daha yüksek olan bir dahi olarak anılırdı. 
 
Trans-insan
 
2100’e gelindiğinde ise implantlar ile Matrix’in gerçek olduğuna tanıklık edeceğiz demiştik. Bir dil ya da savunma sporunu öğrenmek sadece birkaç saniye içinde mümkün olacak. Ancak toplumun bir kesimi, bu çipleri beynine taktırmaya razı olmayacak. Bu kişiler çağın makineleşen ‘Trans insan’larından binlerce kat geri kalacakları için ‘2100’lerin mağara adamları’ olarak anılacak. Yaşadıkları toplumdaki gelişmeleri anlamak ve adapte olmakta zorlanacakları için toplumdan izole bir hayat sürecekler. 
 
22’nci yüzyıla doğru iklim kaosu
 
Doğa, 22’nci yüzyıla yaklaşırken binlerce yıldır fütursuzca kaynakları kullanıp geleceği hesap etmeyen insanlıktan intikamını alacak. Küresel ısınmanın etkileri 2070’e gelindiğinde çok daha şiddetli hissedilmeye başlanacak. Buzulların erimesi ve yoğun metan gazının açığa çıkışıyla dünya genelinde ortalama sıcaklık artışı günümüze kıyasla 4 dereceyi bulacak. Kutuplarda bu rakam 15 dereceye ulaşacak. Dünyanın birçok bölgesinde tarım yapmak toprak ve su kaybı nedeniyle imkansız hale gelecek.

GDO patlaması

İnsanlığı besleyebilmek için daha fazla verim alınan GDO’lu tohumlar standart olarak kullanılacak ve deniz suyunu arıtarak kullanmak olağan hale gelecek. İklim göçleri nedeniyle ülkeler büyük sorunlar yaşayacaklar. Kasırgalar, seller, fırtınalar, kuraklık hayatın olağan bir parçası haline gelecek. Ekvator çevresindeki ülkeler yaşanmaz hale geleceği için burada yaşayan nüfusun tamamı göç edecek. 1 metreyi aşan deniz seviyesi artışı, trilyonlarca dolarlık ev ve işyerini sular altında bırakacak.

2080’e gelindiğinde Londra, Paris gibi şehirlerde ortalama yaz mevsimi sıcaklıkları 40 dereceyi aşacak. Daha iç kesimlerde sıcaklık 50 dereceyi bulacak. İspanya, İtalya ve Balkanlar nehirlerin kuruması nedeniyle ‘çölleşen ülkeler’ olarak anılmaya başlanacak. Avrupa genelinde dev orman yangınları hayatı felce uğratacak. 

Dahi bilgisayarlar
 
2060 yılında bilgisayarların işlem kapasitesinin tüm insanlığın beyinleri toplamından daha üstün seviyeye ulaşmasının (Singularity) ardından 2083 yılına gelindiğinde insanlarla yapay zeka arasındaki fark “1000 dünya”ya çıkacak. Yani bir bilgisayarın işlem kapasitesi 1000 dünya kadar insanın beyin kapasiteleri toplamından daha fazla olacak. Sıradan bir laptop bilgisayar, son 10 bin yıl içinde insan beyninin kaydettiği tüm aşamaları sadece 10 mikrosaniyede çözümleyebilir hale gelecek. İnsanların teknolojide bu baş döndürücü hızla başa çıkabilmesi için beyin nöronlarının sürekli ‘upgrade’ edilmesi zorunlu olacak. 
 
Android polisler
 
İnsanlarla benzer özellikleri taşıyan robotların hayatın her alanında görülmeye başlamasının ardından bu Android robotların en çok kullanıldığı alanlardan biri güvenlik olacak. Tüm suçlu veritabanlarına saniyelik erişim, yüz tanıma teknolojisi ve yüksek zeka ile suçlulara göz açtırmayacaklar. Programlanmaları sırasında insanlara karşı aşırı güç kullanımını engelleyecek önlemler alınacak. 
 
California Meksika’ya 
 
21’inci yüzyılın ortalarından itibaren iklimsel ve demografik koşullar nedeniyle süpergüç ünvanını Kanada’ya kaptıran ABD, güneyde de Meksika tarafından gölgede bırakılmaya başlanacak. Hem askeri hem de ekonomik anlamda giderek güçlenen Meksika, ABD’nin özellikle güney eyaletlerinde en büyük işgücü sağlayan ülke haline gelecek. Meksika asıllı Amerikalılar birçok eyalette çoğunluk haline gelecek. 2080’nin sonlarına doğru Meksika milliyetçiliğinin de güçlenmesiyle birlikte bu eyaletler gerileyen ABD’nin parçası olmak yerine Meksika’ya katılmayı tercih edecekler. California, Arizona, New Mexico ve Teksas eyaletleri ABD’den ayrılarak Meksika’nın parçası olacaklar. Böylece 19’uncu yüzyıldaki haritaya da geri dönülmüş olacak. 
 
ABD-Avrupa arası denizaltı tüneli
 
Yapay zekaları inşaat robotları, insanların hayal gücünün de ötesinde projelerin gerçek olmasına imkan verecek. Adı ‘Vactrain’ olarak anılacak Maglev trenlerinin hızı saatte 6 bin 500 kilometreyi (ses hızının 5 katı) bulurken dünyada artık bir noktadan diğerine ulaşmak için saatler değil dakikalar yeterli olacak. ABD ile Avrupa arasında okyanus altında inşa edilecek tünel de Maglev Treni ile iki kıta arasındaki seyahat süresini 1 saatin altına indirecek. Tünelin yapımında kullanılacak karbon nanotüpler, okyanus tabanında olası bir depremde kendi kendini onarabilme özelliğine sahip olacak. Proje yaklaşık 88-175 milyar dolara mal olacak. 
 
Küresel para birimi
 
Dünya 2100 yılına yaklaşırken tek para birimi konusunda uzlaşma sağlayacak. ABD, dolar dışında oluşan bu para birimine katılmaya mecbur kalan son ülke olacak. Banknot ve bozuk paralar tamamen kullanım dışı olacak. Ödemeler online olarak vücuttaki ya da telefonlardaki çipler aracılığıyla gerçekleşecek. 

VATAN

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)