adscode
adscode

EĞİTİMDE S.O.S: ŞİDDET ARTIYOR

Türk Eğitim-Sen 07-18 Kasım 2019 tarihleri arasında öğretmenlerin sosyo-ekonomik durumlarını ve mesleki sorunlarını tespit etmek amacıyla bir anket çalışması yaptı.

EĞİTİMDE S.O.S: ŞİDDET ARTIYOR
Sendikalar

Türk Eğitim-Sen internet sitesi dahil 8 ayrı sitede yayınlanan ankete 6 bin 728 kişi katıldı. Ankete katılanların yüzde 34.3’ü lisede, yüzde 32.4’ü ilkokulda, yüzde 29.4’ü ortaokulda, yüzde 2.2’si yaygın eğitim kurumlarında, yüzde 1.7’si de bağımsız anaokulunda görev yapıyor. Ankete katılanların yüzde 80.1’i öğretmen, yüzde 10.7’si müdür yardımcısı, yüzde 7.4’ü müdür. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı yüzde 1.8.

Anketin bazı çarpıcı sonuçlarına gelince:

ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 48.7’Sİ MESLEK HAYATINDA BİR YA DA DAHA FAZLA SAYIDA ŞİDDETE MARUZ KALDIĞINI BELİRTİYOR.

  • Ankete katılanların yüzde 56.9’u okulda kendini güvende hissetmiyor.
  • “Meslek hayatınızda öğrenci/veli şiddetine (fiziksel, sözlü, psikolojik, cinsel şiddet) maruz kaldınız mı?” sorusuna ankete katılanların yüzde 36.7’si 1-3 kez, yüzde 5.6’sı 4-6 kez, yüzde 6.4’ü 7 kez ve üzeri derken; “Hiç kalmadım” diyenlerin oranı yüzde 51.3’tür.
  • Şiddete maruz kalanlara şiddetin nerede gerçekleştiğini sorduk. Buna göre yüzde 30.6’sı okul koridorunda, yüzde 21’i okul bahçesinde, yüzde 18.9’u öğretmenler odasında/müdür odasında, yüzde 16.8’i sınıfta, yüzde 12.7’si okul dışında cevabını verdi.
  • Şiddete maruz kalanların sadece 14.4’ü şikayetçi olurken, yüzde 85.6’sı şikayetçi olmamış. Şiddete maruz kalıp, şikayetçi olmayanların yüzde 45.7’si “Özür diledikleri için şikayetçi olmadım” derken, yüzde 27.3’ü “Şikayetçi olmamam yönünde telkinler aldığım için şikayetçi olmadım”, yüzde 12.6’sı “Korktuğum için şikayetçi olmadım” dedi.
  • “Şiddeti artıran en önemli etken nedir?” sorusunda ankete katılanların yüzde 57.2’si “Siyasetçi ya da toplumda göz önünde kişilerin öğretmenlerin itibarını azaltıcı söylemleri”, yüzde 26.4’ü “Önleyici ve caydırıcı müeyyideler getirilmemesi”, yüzde 7.3’ü “Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği”, yüzde 4.3’ü “Televizyonda şiddet içeren dizi ve programlar”, yüzde 2.7’si “Şiddet uygulayanların sağlıklı ruh haline sahip olmamaları” derken, yüzde 2.1’i de diğer seçeneğini işaretlemiştir.
  • Ankete katılanların yüzde 50.9’u önleyici ve caydırıcı müeyyideler içeren yasa çıkarılmasının öğretmenlere yönelik şiddeti engelleyebileceğini düşünürken; yüzde 37.3’ü kısmen, yüzde 11.8’i hayır cevabı vermiştir.

ANKETE KATILAN ÖĞRETMENLERİN YÜZDE 94.1’İ MESLEĞİ NEDENİYLE YIPRANDIĞINI İFADE EDİYOR.

  • Ankete katılanların yüzde 94.1’i mesleği nedeniyle yıprandığını belirtiyor.
  • Mesleği nedeniyle yıprandığını belirtenlere “Sizi en çok yıpratan husus nedir?” diye sorduk. Buna göre ilk üç sırada; yüzde 32.3 ile “Ekonomik ve sosyal sorunlar, özlük hakların iyileştirilememesi”, yüzde 21.8 ile “Yandaş kayırmacılık, kadrolaşma ve haksız uygulamalar”, yüzde 13.5 ile “Olumsuz çalışma koşulları” cevabı yer almıştır.

ANKETE KATILANLARIN SADECE YÜZDE 8.4’ÜNÜN MESLEK HASTALIĞI YOK. MESLEK HASTALIĞI OLDUĞUNU BELİRTENLERİN YÜZDE 11.9’U PSİKOLOJİK SORUNLAR/SİNİRLİ OLMA DURUMUNDAN MUZDARİP.

“Meslek hastalıklarından en çok hangisini yaşıyorsunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 8.4’ü “Meslek hastalığım yok” demiştir. Bu soruda ilk 5 sırada yer alan rahatsızlıklar ise yüzde 32.5 ile “Bronşit/faranjit/larenjit/ses teli hastalıkları”, yüzde 23.6 ile “Ayak, bel ve eklem ağrısı”, yüzde 11.9 ile “Psikolojik sorunlar/ sinirli olma durumu”, yüzde 9.2 ile “Bel/boyun fıtığı”, yüzde 7.4 ile “Baş ağrısı/migren” dir.

ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 30.8’İNİN KREDİ KARTIYLA YAPTIĞI HARCAMALAR MAAŞININ DÖRTTE İKİSİNE DENK GELİYOR.

  • Ankete katılanların yüzde 44.7’sinin aylık mutfak masrafı 1.501 TL ve üzerindedir.
  • Ankete katılanların yüzde 19.6’sı kredi kartıyla yaptığı harcamaların dörtte birine, yüzde 30.8’i maaşının dörtte ikisine, yüzde 25.8’i dörtte üçüne, yüzde 15.8’i de tamamına tekabül ettiğini söylerken; yüzde 8’i kredi kartı kullanmadığını belirtmiştir.
  • Ankete katılanların yüzde 42.9’u her ay kredi kartı borcunun tamamını ödeyemediğini belirtiyor.
  • Ankete katılanların yüzde 62.8’inin banka kredisi borcu var. Banka kredisi borcu olduğunu bildirenlerin yüzde 14.4’ünün 101.000 TL’den fazla borcu var.
  • “Borçlarınızı ödemek için nasıl bir yol izliyorsunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 22.2’si “Hiçbir borcum yok” derken; yüzde 36.2’si kredi çektiğini, yüzde 14.9’u aile ve arkadaş çevresinden borç aldığını, yüzde 7.6’sı ek iş yaptığını, yüzde 5.1’i borcunu ödeyemediğini, yüzde 0.4’ü tefeciden borç aldığını belirtti. Diğer seçeneğini işaretleyenlerin oranı ise yüzde 13.6’dır.
  • Ankete katılanların yüzde 67.2’si birikim yapamadığını, yüzde 18.9’u yüzde 10’dan az, yüzde 10.6’sı yüzde 11-30, yüzde 2.6’sı yüzde 31-50 arası, yüzde 0.7’si de yüzde 51’den fazla birikim yaptığını ifade etmiştir.
  • Ankete katılanların yüzde 95.4’ü toplu sözleşmede yapılan zam oranlarının ekonomik kayıplarını telafi etmeyeceği görüşündedir.

ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 92.8’İ PROJE OKULLARINDA YÖNETİCİ VE ÖĞRETMEN ATAMASININ BAKAN ONAYI İLE YAPILMASINI DOĞRU BULMUYOR.

  • Ankete katılanların yüzde 92.8’i proje okullarında yönetici ve öğretmen atamasının bir kriter ve şarta bağlı olmaksızın Milli Eğitim Bakanı’nın onayı ile yapılmasını doğru bulmadığını belirtiyor. Doğru bulmayanlara bunun nedenini sorduk. Buna göre yüzde 73.1’i “Adam kayırmacılık ve siyasal/sendikal yapılanmalar ön plana çıkmaktadır” derken, yüzde 13.5’i “Öğretmen seçiminde mesleki yeterlilik dikkate alınmamaktadır”, yüzde 11.2’si “Kritere bağlı olmadan görevlendirilen yönetici ve öğretmenler nedeniyle öğrencilerin başarısı düşmektedir” dedi. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı ise yüzde 2.2’dir.
  • Ankete katılanların yüzde 84.6’sı iş güvencelerinin tehdit altında olduğunu düşünüyor.
  • Ankete katılanların yüzde 62.5’i Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağını düşünmezken, yüzde 37.5’i çıkarılacağını düşünmektedir. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılacağını düşünenlere, “En çok hangi düzenlemeye yer verilmesini istersiniz?” sorusunu yönelttik. Buna göre ilk iki sırada; yüzde 61.5 ile “Öğretmenlerin itibarlarını artırıcı düzenlemelere”, yüzde 29.3 ile “Ek gösterge ve yıpranma payı verilmesine” cevabı yer almıştır.
  • Ankete katılanların yüzde 90.5’i ücretli öğretmenliğin kaldırılmasını istiyor.
  • Ankete katılanların yüzde 88’i sözleşmeli öğretmen istihdamını doğru bulmuyor.

EMEKLİLİĞİ HAK EDENLERİN YÜZDE 81’İ EMEKLİ OLMAYI DÜŞÜNMÜYOR. BUNUN EN BÜYÜK NEDENİ İSE EKONOMİK.

  • Ankete katılanların yüzde 22.2’si emekliliği hak ettiğini söylüyor.
  • Emekliliği hak edenlerin yüzde 81’i emekli olmayı düşünmüyor. Emekli olmayı neden düşünmediklerini sorduğumuzda ilk üç sırada; yüzde 51.4 ile “Emekli maaşı ile geçinmem zor”, yüzde 16.4 ile “Ek göstergenin 3600’e çıkarılmasını bekliyorum”, yüzde 16.3 ile “Çocuklarımın eğitimi devam ediyor” cevabı yer almıştır.

ÖĞRETMENLERİN 24 KASIM’DAKİ EN BÜYÜK BEKLENTİSİ BAKAN’IN YANDAŞ KAYIRMAYA SON VERMESİ

  • “Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un öğretmenlerin en çok hangi sorununa çözüm getirmesini istersiniz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 38.2’si “Yandaş kayırma ve kadrolaşmaya son vermesi”, yüzde 34.4’ü “Ücretlerde düzenleme yapması”, yüzde 8.8’i “Öğretmenlerin sadece kadrolu olarak ve KPSS puan üstünlüğüne göre atanmasının sağlanması”, yüzde 7.7’si “Öğretmenlerin mesleki gelişimlerine yönelik çalışma yapması”, yüzde 3.7’si “Öğretmen atama sayısını artırmasını, derslik açığını gidermesi”, yüzde 3.4’ü de “Öğretmenlerin eş durumu mağduriyetlerinin çözülmesi” cevabını vermiştir. Bu soruya diğer cevabı verenlerin oranı yüzde 3.8’dir.
  • Ankete katılanların yüzde 41.7’si Türkiye’nin en büyük sorunu, “Ekonomik sorunlar/işsizlik” diyor.

Anket sonuçlarını değerlendiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, öncelikle ülkemizin kurucusu ve başöğretmenimiz Atatürk’ü rahmet ve minnetle andı. 24 Kasım’ın Atatürk’ün “Millet Mektepleri Başöğretmenliği” unvanını kabul ettiği gün olduğuna vurgu yapan Geylan, “Bu nedenledir ki, 24 Kasım bizim için çok özeldir ve gururla kutladığımız bir gündür. İlim ve irfanı önceleyen, eğitimin bir milletin kalkınmasının temelini oluşturduğuna inanan, eğitime yatırım yapan ve yeni nesli bizlere emanet eden Atamıza ne kadar teşekkür etsek azdır. O’nun aydınlattığı yolda, emanetlerine sahip çıkarak ilerlemeye devam edeceğiz” dedi. Öğretmenlerimizin fedakârca, canla başla çalıştığını görev yaptığını ifade eden Geylan, buna rağmen eğitim çalışanlarının veli ve öğrenciler tarafından şiddete maruz kaldıklarına, hatta hayatlarını kaybettiğine dikkat çekti. Geylan, Gebze’de öğrencisi tarafından öldürülen öğretmenimiz Necmettin Kuyucu davasının ilk duruşmasının 22 Kasım’da yani bugün görüldüğünü bildirerek, sendikamızın bu davaya müdahil olduğunu bildirdi. Öğrenci ya da veli tarafından şiddete uğraması sonucu hayatını kaybeden öğretmenlerimizin acısını yüreklerinde taşıdıklarını bildiren Geylan, “Türk Ceza Kanunu’nun 112’inci maddesinde düzenleme yapılmalı, şiddeti önleyici tedbirler ve caydırıcı müeyyidelerin getirilmesi sağlanarak eğitim çalışanlarının güvenlik içinde çalışması yasal koruma altına alınmalıdır. Ayrıca bu düzenlemeyle, eğitimcilere şiddet uygulandığında bir şikâyete bağlı kalmaksızın, fail hakkında kamu davası açılması ve en ağır cezai müeyyidelerin uygulanmasını talep ediyoruz. Konuyla ilgili kanun teklifi hazırlayarak TBMM’ye ilettik. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan da eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi için destek bekliyoruz” dedi. Öte yandan eğitimin en büyük sorunlarından birinin yandaş kayırmacılık olduğuna dikkat çeken Geylan, “Öğretmenlerimiz ehliyetsiz ve liyakatsiz insanların iş başına getirilmesinden büyük rahatsızlık duyuyor. Nitekim anket çalışmasında da bunu net olarak görebiliyoruz. Talebimiz, MEB’in adaletli ve liyakate dayanan hem yönetici hem de öğretmen atama sistemi ihdas etmesidir. Eğitimin her alanında mülakata son verilmeli, bilgi ve donanım sahibi insanlar görev yapmalıdır. Öte yandan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan beklentimiz; anket sonuçlarından da görüleceği üzere yıprandığını belirten öğretmenlerimize kulak vermesi ve bu yıpranmanın gerekçelerini göz önüne alarak, gerekli düzenlemeleri yapmasıdır. Anketimizde görüldüğü gibi ek gösterge 3600’e çıkarılmadığı için emekli olmayan öğretmenlerimiz bulunmaktadır. Ek gösterge sözünün 1.5 yıl geçmesine rağmen hala yerine getirilmemiş olması kabul edilemez. 24 Kasım’da bu sözün yerine getirilmesini istiyoruz. Bu vesileyle Türk Eğitim-Sen olarak ülkemizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ü minnetle yad ederken, teröre kurban verdiğimiz Neşe Alten, Aybüke Yalçın, Necmettin Yılmaz ve daha nice şehit öğretmenimizi de rahmetle anıyoruz. Eğitimin kilometre taşı olan, hayatını mesleğine adayan, cefakârca görev yapan, aklı ve bilimi kılavuzu yapan öğretmenlerimizin ve eğitim çalışanlarımızın 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz. Umuyoruz ki, 24 Kasım’lar öğretmen sorunlarının tartışıldığı gün olmaktan çıkar ve öğretmenlerimiz tarafından büyük bir coşkuyla kutlanan gün haline gelir ” diye konuştu.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)