Geleceğin Liseleri Hangileri?

Olaya nereden baktığınıza göre, istek ve beğeniler, çok büyük farklılıklar gösterebiliyor. Örneğin en iyi liseler hangisi, üniversiteye en çok öğrenci sokanlar mı yoksa hayata en iyi şekilde hazırlayanlar mı?..

Kimilerine göre,  fen  liseleri ya da sınavla öğrenci alan proje okullar,  üniversiteye en çok öğrenci kazandıran liseler. Dolayısıyla en iyi liseler onlar!

İşsizlik had safhaya çıkıp, üniversite diplomalarının bile artık bir işe yaramadığı bir noktaya gelindiğinde, akademik başarı eskisi gibi aranmamaya başlandı.

Örneğin bu yıl üniversitelerde 350 bin kontenjan boş kaldı, on binlerce öğrenci kazandığı halde üniversitelere kaydını yaptırmadı.

Peki bu noktada, lise konusunda, sınavlar nedeniyle, zaten kafaları karma karışık hale gelen, öğrenci ve veliler, nasıl bir karar vermeliler? Öncelikleri ne olmalı? Çok daha önemlisi, nasıl hareket etmeliler?..

Gelin önce hangi liseler var, onlara bir göz atalım:

Fen liseleri: Her ne kadar eskisi kadar başarılı olmasalar da, üniversite kazandırma oranı en yüksek olan, hala onlar. Sayıları arttı ama kazandırdıkları donanım ve memnuniyet oranları, hızla düşüyor. Tıp, temel bilimler ve mühendisliği düşünen öğrencilerin ilgi alanında ilk sırada bulunuyor. Yabancı dil eğitimi yok gibi!

Sosyal bilimler liseleri: Onların da, sayısı hızla artıyor ve çok iddialı olanlar kadar tabela okul haline gelenler de var. Kazanımları ise tartışmalı. Çok fazla beklenti içerisine girmemek gerek.

Proje okullar: Eskinin en iyi Anadolu liseleri, proje okullara dönüştürüldü ve başarı oranları da fena değil. Yabancı dil konusunda, eskisi kadar iyi değiller ve sayıları her geçen gün artıyor. Kaliteleri de, her açıdan sorgulanmaya başlandı.

Anadolu Liseleri: Tabela okullar haline geldiler. Tüm liseler, Anadolu lisesi oldu ve neredeyse hiçbir artı özellikleri kalmadı.

Meslek liseleri: Kendilerini bir türlü yenileyemediler. Bazıları, daha mezun olmadan iş olanağı yaratıyorsa da, büyük çoğunluk, önemli bir donanım kazandırmıyor.

İmam hatip liseleri: Sayıları o kadar çok arttı ki, iyi bir imam hatip yetiştirmekten uzaklaştılar. Kat sayılar kalkmasına rağmen üniversite başarı oranlarında da çok fazla bir iyileşme olmadı. Çünkü pek çok öğrenciye başka seçenek bırakılmadığı için zoraki imam hatipli oldular.

Tematik liseler: Sayıları az da olsa artıyor ve doğru bir tercih ama hem geç kalındı hem de yeterince tanınmıyorlar. İstekli öğrencilerle, mezunlarına garantili iş olanağı sunabilirler. Bu da işsizliğin tavan yaptığı bir dönem de albeni yaratabilir.

Kolejler: Her köşede bir kolej açılmaya başlandı. İçlerinde üç, dört gruba ayrıldılar. Pek çoğu ticari olmanın ötesine geçmese de içlerin de hala çok iyi olanlar var. Doğru koleji bulmadan yapılacak harcamalar havaya gidebilir!.

Yabancı liseler: Statülerini ve eğitim seviyeleri, dünden bugüne fazla değişmedi. Yabancı dil konusunda hala en başarılı olan onlar. Yurtdışını düşünenler için avantajları var, yurtiçi üniversiteler konusunda da en iyiler arasında olmasalar da, başarı oranları fena değil.

Özel statülü liseler: TEVİTOL, Darüşşafaka, Fen ve Teknoloji gibi liseler, özellikle incelenmeli ve eğer koşullar sağlanıyor, beklentileri  de karşılıyorsa düşünülmelidir. Yoksa, derin hayal kırıklıkları yaratabilir.

Farklı statülere sahip başka liseler de var ve hemen hepsinin artıları kadar eksileri de bulunuyor. Bu yüzden, lise seçimini, son dakikaya bırakmadan, şimdiden iyice araştırıp, karar vermekte yarar var. Yoksa, bir anda kendinizi, hiç istemediğiniz bir yerde bulabilirsiniz.

Bu da en büyük baş ağrılarınızdan biri haline gelebilir.

Çünkü lise eğitimi, bundan sonraki yaşamınızın çok önemli kilometre taşlarından birisidir!..