adscode
adscode

Hangi iller, hangi okullar başarılı, hangileri başarısız?

Üniversite giriş sınavları iyi analiz edildiğine, müthiş ayrıntıları da beraberinde getiriyor. Örneğin sayfalar dolusu ayrıntı içerisinde, beni en fazla şaşırtan, sıfır sayısındaki patlamadan daha çok…

Hangi iller, hangi okullar başarılı, hangileri başarısız?
AG Blog

O Gaziantep ki hangi konuda, hangi kriteri uygularsanız uygulayın ilk 10’a giren kentlerimizden birisi. Üstelik iki de Milli Eğitim Bakanı çıkarttı.
Siyasetçinin ilgisizliği Gaziantep’i dibe iterken,
Bartın’ı en tepeye çıkarttı. Milli Eğitim eski Bakanı,TBMM eski Başkanı Köksal Toptan, sıkı bir Bartınlı ve hem bakanlığı, hem de Meclis başkanlığıdöneminde, en iyi okulların Bartın’a açılması ve en iyi öğretmenlerin Bartın’a gönderilmesi için elinden geleni yaptı ve bugünkü gurur tablosu yaşandı...
Listenin en tepesinde yıllardır dikkat çeken kentlerden birisi de 
Kilis. Düne kadar Gaziantep’e bağlıydı. Kaçakçılığın ölmesinden sonra da kıyıda köşede kalan kentlerimizden birisi oldu. Önceki yıllarda, bu başarının sırrını merak edip gitmiştim.
O dönemde 
Mehmetçik Dershaneleri adı altında, yedek subay öğretmenlerinin başlattığı bir kampanya vardı ve müthiş etkili olmuştu. Görünen o ki, o gelenek hala devam ediyor.
Gaziantep gibi şaşırtan bir diğer kent de 
ArtvinTürkiye’nin en aydınlık kentlerinden birisi. Düne kadar örnek gösterilirdi. Ama o da bir anda diplere düştü. Nedeni ise eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin sürekli sirkülasyonu. Basiretsiz müdürlerle, stajyer öğretmenlerle ancak bu kadar, diye diye buralara kadar düştüler. Ama bu yıldan sonra çıkışa geçecekleri kesin. Çünkü artık iddialı bir milli eğitim müdürleri var.
Şimdi birileri çıkıp ne olur, küçük kentlerin başarılı, göç alan kentlerin de başarısız olmasından daha doğal ne 
olabilir ki diye mazeret aramasın. Çünkü her iki grupta da onlarca kent var. Niye onlar değil de, bu kentler başarılı? Çünkü onlar eğitimi ciddiye alıyorlar...

Sıfırcılar neden çok arttı?
 Sıfırcı sayısında da gerçekten de müthiş bir artış var. Sadece onunla kalınsa iyi 0 ile 5 arası net yapan sayısı da dikkate alındığında durum tam bir felaket. 189 bin adayın en az bir puan türünde sıfır puan alması, eğitimde alarm zillerinin çalması için yetiyor da artıyor. Peki sıfırcıların sayısı bu yıl niye bu kadar çok arttı?
Katsayılar yüzünden desek, evet çok şaşırtıcı olur ama yanıltıcı olmaz. Son 15 yıldır katsayılar nedeniyle, üniversiteye girmekten umudunu kesen on binlerce aday, bu yıl bu dayatmanın ortadan kalkmasıyla, sınava girdi. Sandı ki, bütün sorun katsayılarda, o kalkınca, kolayca üniversiteye girecek. Ama görüldü ki, katsayıların kalkması tek başına bir işe yaramıyor. Dershaneye de gitmek gerekiyor. Gitmeyince de ortaya işte böyle bir tablo çıkıyor...

Hangi okullar daha başarılı?
 Liselerin genel başarı sıralamalarına bakıldığında en iyi durumda olan her zaman olduğu gibi yine, özeliyle, devletiyle fen liseleri. İsterseniz, tabloyu çok daha net görmek açısından hiç yoruma girmeden TM puanına göre, okulların puan ortalamalarını verelim. Zaten o her şeyi ortaya koyuyor. Diğer puan türlerinde de durum çok farklı değil. Hatta bazı okullar için daha da vahim.
Fen lisesi 379, Özel Fen Lisesi 360, Sosyal Bilimler lisesi 354, Askeri lise 332, Öğretmen Liseleri 329, 
Polis Koleji 325, Anadolu liseleri 304, Kolejler 274, süper, yabancı dil ağırlı liseler 248, özel liseler 235, Astsubay okulları 233, imam hatipler 233, Sağlık 223, Kız meslek liseleri 209, Güzel Sanatlar liseleri 209, Teknik liseler 207, Ticaret 201, Otelcilik 204, Endüstri Meslek 189. Daha düşükleri de var ama öğrenci sayıları çok az olduğu için dikkate almamak gerekir.
Bu noktada bütün okullar tek tip haline getirildiğinde o çocuklara, ne kadar iyilik yapılacak bunun da iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Üniversiteye girişle, mesleki eğitimin birbirine karıştırılmaması gerektiği, bu sınavla bir kez daha görülmüş oldu!
Bu noktada önemli olan, yüz defa dile getirdik, bir kez daha yazıyoruz, sorun katsayılarda değil, soruların içeriğinde. Meslek lisesi öğrencilerine, kendi okudukları derslerden sorulmadığı sürece, yukarıdaki tablo değişmeyecektir...

Herkese yetecek yer var?
 
Eskiden üniversiteye gireyim de neresi olursa olsun mantığı vardı. Bu yıl bir milyona yakın kontenjan söz konusu. Bu yüzden adaylar artık yer beğenmekte zorlanıyor. Orası olmasın, burası olsun diye naz yapıyor. Yani artık üniversiteye girmekten çok, hangi fakülteye girerimin hesapları yapılıyor. Bu yüzden 150 bine yakın kontenjanın boş kalması bekleniyor.
Peki istediği bölümü devlet üniversitelerinde bulamayan adaylar, vakıf üniversitelerinde aradıkları fakülteye girebilirler mi?
Evet, vakıf üniversiteleri içerisinde burs vermeyen yok gibi. Neredeyse tamamına yakın yüzde 25 ila 
yüzde 100 arasında burs veriyor. Hatta bazıları üste para bile vaat ediyor. Yani özellikle başarı öğrenciler kapanın elinde kalacak. Barajı zor aşanlar bile parayı bastırdıklarında, istedikleri fakültelere girebilecekler...

Puanlamada sorun var mı?
 Sonuçların açıklanmasından sonra şikayet yağmuru başladı. Puanlamada hata olduğunu söyleyenler de var, AOÖBP’nin yanlış hesaplandığını söyleyenler de. Bu yöndeki şikayetleri değerlendiriyoruz ve yarından sonra sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz.
Özetin özeti: Üniversite hazırlıklarına şimdiden başlayın. Eğer istiyorsanız, nasıl olsa bir yere girersiniz...
 


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)