Çok daha fazla kaynak ayrılsa, her okulda kalıcı hizmetli kadroları olsa elbette çok iyi olur.
Ama Cumhuriyet tarihi boyunca gördük ki bu konuda hep sıkıntı yaşandı. Mağdur olan da hep öğrenciler oldu.
Velilerin hiçbir yasal dayanağı olmayan bağış ve diğer dayatmalara sessiz kalması da bu yüzden!..
Yüz yüze eğitimin başlaması ve pandemi riskinin devamı, istek listesine yeni malzemelerin eklenmesine neden oldu.
Eskiden genelde kırtasiye malzemeleri istenirdi. Şimdi ilk sırada hijyen malzemeleri, maske, tuvalet kâğıdı, kâğıt peçete, ıslak mendil, kolonya gibi ürünler yer almaya başladı.
Peki, bu istekler her öğrenci için zorunlu mu olmalı?
Kesinlikle hayır!
Okullar, ihtiyacı olan malzemeleri duyurur, önce yönetici ve öğretmenler önayak olur, arkasından da velilerden olanakları çerçevesinde katkıda bulunmaları istenebilir.
Bu yapılmayıp, devletten gelen kaynaklar çok acil olmayan işlere harcanıp, hijyen koşulları için velilere yönelik dayatma içerisine girilirse, bu hiç şık olmaz.