Önceki gece, Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin muhteşem Gösteri ve Sanat Merkezi’nin açılışı vardı.
İlk gösterimde “Yunus Dilinden” konseri sergilendi ve o da muhteşemdi!
En son golf sahasının açılışına gitmiştik. Dün ayrıca teknoloji ve inovasyon merkezinin açılışı da vardı ki o da daha açılmadan sipariş projeler alarak şimdiden fark yaratmış...
Gaziantep’in dünya girişimcilik proje yarışmasında iki dalda finale kalması da beni hiç şaşırtmadı!
Fark yaratıyor
Üniversite Mütevelli Heyeti Başkanı Cemal Kalyoncu, her zaman olduğu gibi üniversiteye yeni değerler kazandırmanın heyecanı içindeydi.
HKÜ, birkaç yıl öncesine göre, ikiye, üçe katlanmasına rağmen hâlâ yeni yatırımlar peşinde. Çok kısa sürede, en iyi üniversite kampüslerinden biri haline gelirse de hiç şaşırtıcı olmaz!
Peki, bu onca yatırım niye? İşte Kalyoncu’nun cevabı:
“Bölgemiz muazzam bir potansiyele sahip. Bu sebeple, 2008 yılında üniversitemizin temellerini buraya attık. Yani, ilmin, bilimin, irfanın, ticaretin kavşağı olan Tarihi İpek Yolu’nun üzerine kurduk.
Bu yol öyle bir yoldur ki; doğudan batıya ve batıdan doğuya orduların, bilgelerin, fikirlerin, dinlerin ve kültürlerin de aktığı, ‘Büyük Buluşmaların’ yoludur. Bu yoldan Buhari, İbni Sina, Farabi gibi Batı dünyasına da ilham veren düşünürler geçmiştir.
Üniversitemizin ruhunda ve tarihi hafızasında İpek Yolu tecrübesi zaten var. Şimdi açtığımız merkezimizle bu tecrübeye sizlerin de büyük katkılar yapmasını bekliyoruz.
Burada şunu özellikle vurgulamak istiyorum:
Bir ülkenin ilerlemesi, medeni uygarlıklar seviyesine gelmesi sadece ekonomik gelişmelere bağlı değildir.
Üniversi-teler ve iş dünyası ile birlikte kültüre, sanata ve spora verdiği değere de bağlıdır...”
Açılışta Cumhurbaşkan-lığı Sözcüsü İbrahim Kalın da vardı. O da kısa ama derinliği olan bir konuşma yaptı:
“Gaziantep sadece ürettikleriyle, ticaretiyle, sanayisiyle değil insanının güzelliğiyle, muhabbetiyle, gönlünün enginliğiyle, yüzlerce yıl bu medeniyet yürüyüşünde önemli kilometre taşı olmuş bir şehir. Bu şehirde toplam dört üniversite var ama Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin özel bir yeri var. Üniversitenin temelinde bilgi arayışı yatar. İnsanı insan yapan, yeryüzündeki yolculuğuna anlam katan enstrümanları elde etmenin yolculuğu üniversitede sağlanır. Bilginin peşinden koşmak her yaşta insan için bir gerekliliktir. Bu üniversite ise akademisyeniyle, yöneticileriyle, idarecisiyle bu yolcuğun birer neferidir. Bunun somut örneklerini de burada somut bir şekilde görüyoruz.”
Yunus’un dilinden
Sanatçı-akademisyen Prof. Dr. Erol Parlak yönetiminde hazırlanan “Yunus Dilinden” konserinde, biri enstrümantal olmak üzere toplamda 15 eser yer aldı. Anonim ezgiler ve Parlak tarafından Yunus Emre şiirleri üzerine bestelenen yeni eserleri, Şef Prof. Dr. Turan Sağer yönetimindeki 9 solistli 35 kişilik orkestra seslendirdi. Ebruzen Garip Ay’ın ebru çalışmaları ve geleneksel ve modern dans adımlarından esinlenerek oluşturulan koreografilerdeki danslar eşlik etti. Üzeri kapalı açık hava Gösteri ve Sanat Merkezi’nin mimarlığını ise aileden biri Kübra Kalyoncu Seherli yaptı.
