Hatadan Dönmek Erdemdir!

Her ne kadar daha önce, maç ortasında kural değişmez dese de, doğru olanı yapıyor. Öncekiler, hem hata yapıyor hem de düzeltmiyordu. Şimdi en azından hem yeni bariz hatalar yapılmıyor, hem de olanlar düzeltilmeye çalışılıyor…
 
Hata olmaz mı, elbette olur.
Ama bu alışkanlık haline gelir ve yanlışta ısrar edilirse, işte bunu hiç kimse savunamaz.
Liselere ve üniversiteye girişte bir dizi hatalı uygulamanın değiştirilmesi takdire şayan.
Peki ya, tam tersi yönünde son dakika değişiklik yapılsaydı, ne olacaktı?
İşte bu yüzden, bir karar alınırken, enine boyuna konuşulmalı ve maç ortasında kural değiştirilmemeli.
Yoksa, dünden bugüne, hiçbir şey değişmemiş olur…
Bakan Selçuk, hazır hataları düzeltmeye başlamışken, parçalanmış sözleşmeli öğretmen ailelerinin durumu ve mülakatlarla da ilgilense iyi olur!
YÖK’e gelince, ne olur artık kaliteden ödün vermesin ve tüccar üniversitelerin, öğrencileri kandırmasına izin vermesin!
Bu üniversitelerin hangileri olduğunu en iyi kendisi biliyor ve vakıf üniversiteleri kitapçığında da bunu alenen açıkladı.
Peki o zaman, kural koyucu olarak, kalitesizliği dibe vurmuş üniversitelerin, sanki bu konuya, en fazla önem veren üniversiteler, kendileriymiş gibi ahkam kesmelerine nasıl seyirci kalabiliyor?
Eğitimi biz eğitimciler ciddiye almazsak, hiç kimse ciddiye almaz.
İşte bu noktada, eğitime yön veren kişi ve kurumların daha cesur olmaları ve eğitime, bilime, yani ülkemizin geleceğine sahip çıkmaları gerekiyor.
Bunu yapmayanlar, tarih önünde, büyük bir vebal altında kalacaklardır…