Türkiye'deki köklü üniversiteleri bölünerek, önemli bazı fakültelerin yeni kurulacak üniversitelere bağlanmasını öngören yasa tasarısı, TBMM Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'ndan geçti.
Buna göre, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'nin bağlanması planlanan İbn-i Sina Üniversitesi'nin kurulmasından vazgeçildi.
Yeni kararla Çapa Tıp, İstanbul Üniversitesi'nde kalacak; aynı üniversiteye bağlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ise İstanbul Üniversitesi (Cerrahpaşa) adıyla yeni kurulacak üniversite bünyesinde eğitime devam edecek.
Tartışma yaratan tasarayı yönetici, öğretim görevlisi ve öğrencilerin tepkisi de sürüyor.
Üç gündür kararı protesto eden öğrenci ve öğretim görevlileri, bugün de dekanlık binası önünde toplanarak, “Cerrahpaşa’nın köklerinden ayrılmasına izin vermeyin” şeklinde sloganlar attı.
ntv.com.tr’ye konuşan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, “Bu bölünme; eğitime, tıp bilimine ve ülkemizin sağlık sistemine yararı olacak bir şey değil” dedi ve şunları söyledi:
“Üniversite edebiyat, fen, hukuk, tıp fakülteleriyle bir bütündür. İstanbul Üniversitesi 600 yıllık bir üniversitedir, bunları ayırmak eğitime hiçbir katkıda bulunmaz. Cerrahpaşa, hasta bakımı, öğrenci eğitimi, akademik özellikleri ile Türkiye’nin en başarılı tıp fakültelerinden biridir, ayırdığınız zaman tüm bu özelliklerini yitirecek. Bölünmenin bize bir katkısı olmayacak. Bu bölünme; eğitime, tıp bilimine, ülkemizin sağlık sistemine yararı olacak bir şey değil. Bizim tıp fakültesi olarak üç ana fonksiyonumuz; tıp öğrencisi eğitimi, hizmet ve bilimsel araştırmadır. Bölünme ile bunların üçünün de olumsuz yönde etkileneceğini düşünüyorum.”
Bölünmek, yerleşkeden ayrılmak istemediklerini belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. Sınıf öğrencisi Pelin Öztürk ise şöyle konuştu:
“Hocalarımızla, öğrencilerimizle ve İstanbul Üniversitesi’nin geneliyle bir biz bütünüz ve ayrılmak istemiyoruz. Gerekli düzenlemelerin yapılması tabii ki gerekir ancak var olan problemler, hocalarımızdan ve fakülteden görüş alınarak çözülmeli. Biz İstanbul Üniversiteli olmaktan da Cerrahpaşa tıplı olmaktan da gurur duyuyoruz. Bana her sorduklarında, “Ben Cerrahpaşalıyım, 1453 yılından beri de İstanbul Üniversiteliyim diyorum, bu benim ve arkadaşlarım için çok önemli, biz böyle demeye devam etmek işitiyoruz.
Benim hocalarım, ‘İstanbul Üniversiteliyim’ dedikleri için yurtdışındaki kongrelerde söz sahibi olurken, 30 yıl sonra ben de aynı şekilde söz hakkını elde etmek için, kendi emeğimle kazandığım fakültedeki hakkımın korunmasını istiyorum.”
“Bu ülkenin değerli hocalarını yetiştiren Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kültürü bitmesin” diye konuşan Tıp Fakültesi 5. Sınıf Öğrencisi Onurhan Karatay ise bugünkü sloganlarının; “Ya Cerrahpaşa giderse, Cerrahpaşa’nın köklerinden ayrılmasına izin vermeyin” olduğunu söyledi.
Hazırlanan broşürlerde, “Geleceğin doktorları olarak sizlere daha fazla faydalı olabilmek için İstanbul Üniversitesi’ne bağlı kalmak istiyoruz. Bu samimi bağın koparılmasına izin vermeyin, Kökünden kopmak ölmek demektir. Cerrahpaşa ölmesin, üniversitemiz bölünmesin” ifadesini kullandıklarını belirten Karatay, “Provakasyon istemiyoruz, burada her görüşten insan var, biz sadece bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz” diye konuştu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde daha önce düzenlenen eylemlerde, fakültenin İstanbul Üniversitesi’nden ayrılma girişimi protesto edilmişti.
Fakülte yöneticileri, öğretim üyeleri ve öğrencilerin de aralarında bulunduğu gruba Türk Tabipler Birliği Başkanı (TTB) Raşit Tükel de destek vermişti.
Gruptakiler sık sık “Cerrahpaşa bizimdir bizim kalacak" şeklinde slogan atmıştı.
İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğrencileri de fakültenin Sarıyer Bahçeköy'deki yerleşkesi önünde protesto gösterisi yapmıştı.
NTV
