Kadınlara dönük ön yargı, öğrenci anketlerinde de var

Yeni bir araştırma, öğrencilerin ders değerlendirme anketlerinde kadın öğretim üyelerini erkek akademisyenlere göre daha acımasızca oyladığını gösteriyor. 

Araştırmacılar, Rotterdam’daki Erasmus Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Enstitüsü’nün beş yıllık değerlendirme anketlerini araştırarak, kadın öğretim görevlilerinin, öğrencilerin en azından beşte dördünün ortalama puanlarının yüzde 11 gerisinde olduklarını ortaya koydular. 

Araştırma, Birleşik Krallık Ulusal Öğrenci Anketi gibi, öğretimde üstün başarı kapsamında İngiliz Üniversitelerinin sorumlu tutabileceği katkı payını belirlemekte önemli rol oynayacak anketlerin güvenilirliği konusunu da gündeme getiriyor. 

ERKEKLERİN BAŞARILI OYLANMASI, KADINLARA ORANLA YÜZDE 30 DAHA MUHTEMEL

Öğrenci anketlerinde cinsiyet yanlılığı olduğu yönündeki kanıtlar giderek artıyor. Erasmus Üniversitesi’nin makalesini takiben Paris’te Siyasal Bilimler doktora sonrası öğencisi olan Anne Boring tarafından yürütülen 2014 tarihli araştırmaya göre, bir üniversitedeki erkek öğrencilerin erkek öğretim görevlilerini başarılı olarak oylaması, kadın öğretim görevlilerine göre yüzde 30 daha muhtemel. 

Hollanda’daki makale ayrıca bu oylamaların işe alma ve terfi kararlarındaki etkisine dair şüphelere de dikkat çekti. Erasmus Üniversitesi kadrosu için dört ve üzeri ders değerlendirme oyu çok önemli çünkü öğretim görevlileri ancak bu şartı sağladıklarında yardımcı doçentliğe yükselebiliyorlar. 

Araştırmacılar Natascha Wagner, Matthias Rieger ve Katherine Voorvelt, Economics of Education Review isimli bilimsel dergide yayınlanan çalışmaları için, bir sosyal bilimler yüksek lisans programında 272 birimde ders veren akademisyenlerin değerlendirmelerini karşılaştırdı.

Derse özgü hususlar göz önünde bulundurulduğunda kadın akademisyenler erkeklere göre beşli ölçekte ortalama 0.12 puan daha az aldılar. Bu fark küçük gibi görünse de, derecelendirmeler yoğun olarak genel ortalama olan 4.27 civarında kümeleniyor ve cinsiyetin derecelendirmedeki farklılıkların dörtte birinden fazlasına (yüzde 27.6) açıklama getirebildiği öne sürülüyor.

Kalkınma ekonosi alanında yardımcı doçent olan Wagner, sonuçların “kadın öğretim görevlilerine karşı cinsiyet yanlılığını” su yüzüne çıkardığını söyledi ve öğrenci değerlendirmelerinin “yalnızca ders kalitesini ölçmediğini” doğruladı.

DEĞERLENDİRMELER, İŞE ALMA VE TERFİDE ROL OYNAMAMALI

Wagner, öğrenci değerlendirmelerinin işe alma ve terfi kararlarında yer almaması gerektiğini, çünkü böylesi bir adımın “kadın öğretim görevlilerini dezavantajlı konuma koyabileceğini” savundu.

Dr. Wagner, “Öğrenci değerlendirmelerini öğretim kalitesini değerlendirmede kullanmak yanıltıcı olabilir” diyor. 

Önceki araştırmalarda etnik azınlıktan öğretim görevilerine karşı yanlılık olduğu da bulunmuştu, ancak Erasmus’lu araştırmacılar bu etkilerin istatistiksel olarak anlamlı olmadığını ortaya çıkardılar.

Sol Haber