adscode
adscode

Köklü üniversitelerin birçok bölümü kapanma tehlikesiyle karşı karşıya

Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan köklü üniversitelerde yaşanan araştırma görevlisi ve yardımcı doçent eksikliğini ele aldı.

Köklü üniversitelerin birçok bölümü kapanma tehlikesiyle karşı karşıya
Eğitim
Üniversitelerin Ar. Gör. ve Yrd. Doç. İhtiyacı Karşılanmalı
 
YÖK'ün ÖYP Sistemi ile araştırma görevlisi alması ve bu araştırma görevlilerinin tamamına yakınını yeni kurulan üniversiteler için istihdam etmesi, köklü üniversitelerin araştırma görevlisiz kalmasına neden olmuştur. Yetişmiş eleman yokluğu nedeniyle, şimdiden gerekli çalışmalar ve tedbirler alınmazsa söz konusu köklü üniversitelerin birçok bölümünün en geç on yıl sonra kapanmayla karşı karşıya kalacağı hatırdan çıkarılmamalıdır.
 
Bir bölümün sağlıklı yürütülebilmesi için en az öğretim üyelerinin üçte biri oranında araştırma görevlisi istihdam etmesi gereklidir. İdeal rakam ise üçte ikidir. Ancak bugün köklü üniversitelerimizin birçok bölümünde bir, ya da hiç araştırma görevlisi bulunmamaktadır. Mesela yedi ana bilim dalından oluşan ve on yıl öncesinde 50 öğretim elemanı bulunan, şimdi ise 25 öğretim elemanı ile eğitim ve bilimsel araştırmaları yürüten, üstüne üstlük yeni kurulan üniversitelerin araştırma görevlilerine yüksek lisans ve doktora yaptıran ülkemizin sayılı Tarih bölümlerinden olan bir bölümde sadece iki araştırma görevlisi bulunmaktadır. Bu kabul edilebilir bir uygulama değildir. Bu nedenle ana bilim dallarının ve stratejik öneme sahip bölümlerin araştırma görevlisi ihtiyacının acilen karşılanması gerekmektedir.
 
Bunun yanında köklü üniversitelerimizin yeterli sayıda yardımcı doçentlik kadroları da bulunmamaktadır. Köklü üniversitelerde yeterli sayıda yardımcı doçentlik kadrosu bulunmadığından doktorasını tamamlayan araştırma görevlileri doçentliğe hazırlanıp doçent olmaya çalışmaktadır. Ancak Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından hazırlanıp Ekim 2016 başvuru döneminde yürürlüğe girecek olan yeni doçentlik kriterleri nedeniyle yardımcı doçent olmadan doçentliğe başvurmak nerede ise imkânsız hale gelmiştir.
 
Yeni doçentlik kriterleri için hangi temel alan olursa olsun başvurulan doçentlik bilim alanı ile ilgili olarak "en az doksan (90) puanının doktora unvanının alınmasından sonra gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilmiş olması kaydıyla, asgari yüz (100) puan karşılığı bilimsel etkinlikte bulunmuş olmak" gerekmektedir. Bugün profesör kadrosunda bulunanların çoğunluğunun bile sağlayamadığı bu yeni kriterler doçent olmayı ciddi anlamda zorlaştırmaktadır. Getirilen yeni doçentlik kriterlerini yerine getirmek için yardımcı doçent olmadan nerde ise bunları sağlamak mümkün olamamaktadır. Nitekim yeni doçentlik kriterlerini sağlamak için yüksek lisans ve doktora tez danışmanlığı yapmak gerekmektedir. Yardımcı doçent olmadan doktora tez danışmanlığı yapmak mümkün değildir. Yine "devam eden veya başarı ile tamamlanmış AB Çerçeve Programı bilimsel araştırma projesinde koordinatör/baş araştırmacı olmak", ya da "devam eden veya başarı ile tamamlanmış uluslararası destekli bilimsel araştırma projelerinde" ya da "Üniversiteler dışındaki kamu kurumlarıyla yapılan başarıyla tamamlanan veya yürütülen bilimsel araştırma projelerinde yürütücü olmak" yerine getirilmesi gereken kriterlerdendir. Araştırma görevlilerine üniversitelerde Bilimsel Araştırma Projeleri verilmezken, söz konusu projelerin yürütücülüğünü nasıl yapacaklardır?
 
Yeni doçentlik kriterlerini sağlayabilmek için; "doktora eğitimini tamamladıktan sonra bir dönem yüksek lisans veya doktora dersi vermek" ya da "bir dönem önlisans veya lisans dersi vermek" zorunlu hale getirilmiştir. "Bu madde kapsamında en az 2 puan almak ya da yurt içi veya tanınan yurt dışı yükseköğretim kurumlarında en az 2 yıl öğretim elemanı olarak çalışmış olmak zorunludur". Araştırma görevlilerinin ders vermesi suç olduğuna göre, yardımcı doçent olmadan bu zorunluluk nasıl yerine getirilecektir?
 
Bütün bunlardan ortaya çıkan sonuç şudur: Doktorasını tamamlayan bir araştırma görevlisi, yardımcı doçentlik kadrosunda görev yapmadan Doçentliğe başvurması mümkün gözükmemektedir. Durum bu iken, bir taraftan birçok fakültede yardımcı doçentlik kriterlerini tamamladığı halde bu kadroya, kadro yokluğu gerekçesiyle 5-10 yıldan beri atanamayan öğretim elemanları bulunmaktadır. Daha doğrusu köklü üniversitelerde yardımcı doçentlik kadrosu ihtiyacı had safhada iken buna doktorasını yeni tamamlayacak olan araştırma görevlileri de ilave edilince işin içinden çıkmak imkânsız hale gelecektir.
 
Bu nedenle başta araştırma görevlisi ve ihtiyaç duyulan yardımcı doçentlik kadrolarının temini için üniversitelere yeni kadro tahsisi bir zorunluluk haline gelmiştir. İlgililere önemle duyurulur.
 
 


 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)