adscode
adscode

Kolej eğitimi lüks mü yoksa zorunluluk mu?

“Devlet, özel okulda okuyan öğrenciye neden yardım etsin ki” diye karşı çıkan çok olacaktır.

Kolej eğitimi lüks mü yoksa zorunluluk mu?
Milliyet Diyalog
Güncelleme : 06-Jan-23 10:01

Özel okul ücretleri inanılmaz rakamlara ulaştı.

Yüzde 100’lük artışı bile yetersiz bulan özel okul sahipleri gibi yüzde 65’i “kabul edilemez” bulan veliler de isyanda.

Ortak noktada buluşmaları ise olanaksız.

İşte bu noktada tüm kurum ve kuruluşları ile devletin devreye girmesi gerekiyor.

Niye mi?

Sonuçta yük kendi sırtına binecek!..

“Devlet, özel okulda okuyan öğrenciye neden yardım etsin ki” diye karşı çıkan çok olacaktır.

Zaten çıkıyorlar da. Kendilerine göre fazlasıyla haklı gerekçeleri var. Ona da saygı duymak gerekir.

İşte bu noktada sorgulanması gereken konu, kolejler eski kolejler mi, veliler çocukları çok daha iyi eğitim alsın diye mi koleje gönderiyor yoksa zorunluluktan mı böylesi bir tercihte bulundular, çok iyi analiz etmek gerekir.

Akademik ve sosyal kazanımlar açısından bakıldığında kolejlerin eski kolejler olduğunu söylemek abartılı olur. Pek çoğu devlet okullarından daha iyi durumda değil, bazıları da devlet okullarından daha az kalabalık ve daha bakımlı, hepsi o!

Peki, o zaman neden bu kadar çok özel okul açılıyor ve veliler neden ısrarla özel okul diye diretiyor, asıl ona bakmak gerekir.

Kolejlerin önemli bir bölümü dershanelerin kapanmasıyla ortaya çıkan dershane okullardan oluşuyor.

Kolej kavramı, 8 yıllık kesintisiz temel eğitime geçişte, ortaokul bölümlerinin kapanmasıyla büyük bir darbe almıştı, 4+4+4 ile bu erozyon daha da derinleşti.

Artık ne yabancı dil öğretebiliyorlar ne de dershaneye gitmeyen, özel ders almayan öğrencileri kaldı. Mezunların sosyal donanımları da dünün çok gerisinde.

Peki, ona rağmen öğrenci sayıları ve fiyatları neden hâlâ artıyor?

Bunun sayısız nedeni var ama en önemlilerinden birkaçı şöyle:

*Mahallede ya da yakın bir çevrede gidecek normal bir lise kalmadı.

*Tam gün eğitim yapan okul sayısı yeterince olmadığı için çalışan anne babaların tercihi, çocuklarını günün diğer yarısında bakıcıya bırakmak yerine okula göndermek yönünde oldu.

* “Devlet okullarında sınıf mevcutları öylesine arttı ve kalite öylesine sorgulanır hale geldi ki özel okullara yönelmenin dışında başka çaremiz kalmadı. Bu yüzden buradayız” diyenlerin sayısı hızla arttı.

Peki, özel okullara çocuklarını gönderen velilerin ne kadarının hali vakti yerinde, ne kadarı böylesi uçuk zamların altından kalkabilir?

Üçte biri dersek yanıltıcı olmaz.

Okul ücretleri yüzde 65 ile sınırlansa bile ulaşım, yemek, kıyafet ve diğer harcamalara yapılan ve yüzde 300’e varan zamların altından kalkmak mümkün değil. En azından maaşı dışında başka bir geliri olmayan veliler açısından!

Fazla değil üç beş yıl öncesine kadar üst düzey bir bürokrat ya da orta halli çalışan bir karı-koca zorlanarak da olsa çocuğunu koleje gönderebiliyordu. Zamlardan sonra bu neredeyse imkânsız hale geldi. Çünkü eldeki, avuçtaki birikimleri gibi geleceğe yönelik harcama limitleri de boylarını aşar noktaya geldi.

Özel okul eğitiminin pek çok veli açısından bir lüks değil, zorunluluk olduğu gerçeğinden hareket ederek, farklı çözüm yolları aramak ve yeni açılımlar getirmek, başta devlet olmak üzere tüm paydaşlar açısından yararlı olacaktır.

Peki, bunlar neler olabilir?

Örneğin vergi indirimi, örneğin israfa kaçan harcamaları frenlemek, örneğin velilerin sırtına yüklenen yükün bir şekilde paylaşılması, örneğin sadece bu yıla mahsus özel düzenlemeler…

Örneğin tıpkı ev satışlarında olduğu gibi uzun vadeli, düşük faizli kredi sistemi bu konuda da devreye giremez mi?

Bu noktada filler boğuşurken olan ezilen çimenlere oluyor örneğindeki gibi bu süreçte veliler gibi ezilen, mağdur olan bir başka kesim de öğretmenler.

Özel okullarda öğretmen ücretleri eskiden devlete göre çok daha cazipti, şimdi yerlerde sürünüyor.

YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)