adscode
adscode

Koleksiyonların kamusal birikimler olduğuna inanıyorum"

"Recent Acqusitions/Son Edinimler" sergisinin küratörü Kahraman, koleksiyonların kamusal birikimler olduğuna inandığını belirtti.

Koleksiyonların kamusal birikimler olduğuna inanıyorum"
Kültür Sanat

Bu yıl 14'üncüsü düzenlenen Contemporary Istanbul (CI), farklı bölümlerde 22 ülkeden çağdaş sanat örneklerini ziyaretçilerin beğenisine sunuyor.

Fuar kapsamında açılan "Recent Acqusitions/Son Edinimler" sergisi de çağdaş sanat koleksiyoncularının eserlerini sanatseverlerle buluşturuyor.

Sergide, aralarında Suzan Sabancı Dinçer, Leyla Alaton, Oya-Bülent Eczacıbaşı, Murat Özyeğin ve Yıldız Holding'in de bulunduğu pek çok kişi ve kuruluşun koleksiyonlarından eserler bulunuyor.

Sergisinin küratörü Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Bülent Kahraman, özel bir seçki niteliğinde hazırlanan serginin detaylarını AA muhabirine anlattı.

Serginin 45 civarında koleksiyoncunun eserlerinden oluştuğunu aktaran Kahraman, "Koleksiyoncularımızdan, son aldıkları iki yapıtı seçip bize göndermelerini istedik. Bu genellikle Batıda müzelerde yapılan bir uygulamadır. Müzeler en son aldıkları yapıtları bir sorumluluk duygusuyla izleyicilerine gösterirler. Biz de benzer bir şey yapmak istedik. Çünkü, koleksiyonların kamusal birikimler olduğuna inanıyorum. Bir kişi onun kullanım hakkına sahip olabilir ama bir iki nesil sonra her koleksiyon ya müzeler ya da doğrudan doğruya koleksiyon sunumları aracılığıyla kamuya mal olur." ifadelerini kullandı.

Kahraman, Türkiye'de koleksiyoncuların ellerinde bulunan eserlerin envanterinin tutulması konusunda sıkıntılar yaşandığına dikkati çekerek, "Bizim, sanatçılarımızın yapıtlarının nerede olduğunu gösteren ayrıntılı kataloglarımız yok. Dolayısıyla bir biyografi veya monografi yazmamız gerektiğinde neyi nereden bulacağımızı bilemiyoruz. O bakımdan da koleksiyonları mümkün olduğu kadar bir sergide kamuya açmak istedim. Daha önce 'Collectors' Stories' sergisini yapmıştık, onun uzantısı olarak da 'Recent Acqusitions/Son Edinimler'i gerçekleştirdim." diye konuştu.

"Sergi, çağdaş koleksiyonerlerin eğilimlerini gösteriyor"
Küratör olarak bir çok sergiye imza attığını fakat bu serginin hazırlık aşamasının epey zorlayıcı geçtiğini anlatan Kahraman, 80'in üzerinde birbiriyle alakalı olmayan yapıtı birleştirip bir sergi çıkarmanın zorluklarından bahsetti.

Kahraman, kolaya kaçmadan daha çok kavramsal bir sınıflandırma yapmaya çalıştığını ifade ederek, "Bunun için kolay yollar var. Mesela bir tren rayı gibi dizebilirsiniz, alfabetik sıraya koyabilir, ansiklopedik bir çizgiye gidebilirsiniz. Ben bunların hiç birisini yapmadım. Onların yerine tematik ve diyalojik bir sergi ortaya çıkarmaya çalıştım." dedi.

Sergide çağdaş koleksiyonerlerin eğilimlerini göstermek istediğini belirten küratör, serginin bellek, beden, portre, mekan ve yitik mekan arasında gündelik hayatı meydana getiren nesneler gibi temalar etrafında oluştuğunu dile getirdi.

Hasan Bülent Kahraman, şöyle devam etti:

"Beden resimleri ve bedene dönük yapıtlar bir arada veya portreye dönük eserler bir arada gelecek şekilde hazırladım. Esas ortaya çıkarmak istediğim şey, acaba bunların arasında bir takım dil ve referans ortaklıkları bulunabilir mi? Böylece izleyicilere sadece koleksiyoncuların neler aldıklarını göstermiyoruz. Sergide farklı yapıtların da birbiriyle konuşabileceğini, diyalog ve ilişki kurabileceğini hatta o ilişkilerin farklı anlam katmanları üretebileceğini ortaya koydum."

"Akdeniz, sayılamayacak kadar çok kültür katmanına sahiptir"
CI'da "Akdeniz Ufukları" temalı bir konuşma serisi düzenlendiğini ve Akdeniz'in Osmanlı Devleti tarihi açısından kritik rol oynamış bir coğrafya olduğu anlatan Kahraman, Türkiye'nin kültür tarihine de iki defa çok önemli etkide bulunduğunu söyledi.

Akdeniz'in adeta unutulmuş bir alan olarak son yıllarda tekrar ortaya çıktığını hatırlatan Kahraman, şunları söyledi:

"Bu sene Akdeniz kavramını yeniden gündeme getirirken biz birkaç şey düşündük. Contemporary Istanbul Orta Doğu'ya, Balkanlar'a, Azerbeycan, Rusya hatta Uzak Doğu'ya çeşitli dönemlerde açılımlar gösterdi fakat Akdeniz'le hiçbir ilişkimiz olmadı. Halbuki Akdeniz bizim içinde yer aldığımız, bir dönem Türk gölü haline getirdiğimiz coğrafyadır ve sayılamayacak kadar çok kültür katmanına sahiptir. Böyle bir imkanı kültürel olarak yok saymak mümkün değil. Akdeniz havzasında kültürel olarak üretilen içerikler etrafında bir tartışma başlatmak istedik ve zannediyorum bu konuda da epey yol aldık."

Akbank'ın ana sponsorluğunda bu yıl 14'üncüsü düzenlen çağdaş sanat fuarı bugün sona erecek.

AA


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)