adscode
adscode

Kovid-19 pandemisi akciğer kanserinde erken teşhisi olumsuz etkiliyor

Prof. Dr. Pınar Çelik, Hastaların Kovid-19 korkusuyla hastaneye gitmekten çekindiğini ve bu nedenle erken teşhis şansının ortadan kalktığını kaydetti.

Kovid-19 pandemisi akciğer kanserinde erken teşhisi olumsuz etkiliyor
Sağlık

Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Çelik, Kovid-19 pandemisi döneminde hastalık bulaşmasından korkulmasının geç hastane başvurularının en önemli nedeni olduğunu ve bu nedenle hastaneye başvuramayan, sonrasında tetkik edildiğinde de ileri evrede saptanan yeni tanı akciğer kanseri hastaları bulunduğunu kaydetti.

Türk Toraks Derneği "1-30 Kasım Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı" dolayısıyla bir açıklama yayınladı.

Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin akciğer kanseri tanısı aldığı ve yaklaşık 1,8 milyon kişinin akciğer kanseri nedeniyle hayatını kaybettiği vurgulanan açıklamada Türkiye’de her yıl tanı alan kişi sayısının 35.000 olduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, Türkiye’nin dünyada akciğer kanserinin en çok saptandığı 9. ve erkeklerde akciğer kanserinin en çok saptandığı 3. ülke olduğu aktarıldı.

Akciğer kanserinin birincil nedeni olarak hala tütün ve tütün mamulleri kullanımının yer aldığı, bununla birlikte Kovid-19 pandemisi ile önemli bir riskin daha oluştuğu uyarısında bulunulan açıklamada, hastaların virüs korkusuyla hastaneye gitmekten çekindiği ve bu nedenle erken teşhis şansının ortadan kalktığı ifade edildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Pınar Çelik, “Akciğer kanseri erken evrede saptandığında ve cerrahi yöntemlerle tedavi edildiğinde daha uzun bir sağ kalım beklentisi sağlamaktadır. Fakat Kovid-19 pandemisi döneminde hastalık bulaşmasından korkulması, geç hastane başvurularının en önemli nedenidir. Bu nedenle Kovid-19 pandemisi sırasında hastaneye başvuramayan ve sonrasında tetkik edildiğinde ileri evrede saptanan yeni tanı akciğer kanseri hastaları olmuştur” ifadelerini kullandı.

"Akciğer kanseri hastaları daha kötü etkileniyor"
Akciğer kanseri tedavisi gören hastaların enfeksiyon riskine karşı daha savunmasız olduğuna dikkati çeken Çelik, sözlerine “Akciğer kanseri tanısı ile tedavisi devam eden hastaları Kovid-19’dan koruma önceliğimiz olmalıdır. Akciğer kanseri hastalarının Covid-19 virüsünün yarattığı etkilerden diğer hasta gruplarına göre daha kötü etkilendiği gözlenmektedir." şeklinde devam etti.

Son günlerde artan Kovid-19 hasta sayıları da dikkate alındığında Kovid-19’a yakalanmamak için önlemler alınması gerektiğini vurgulayan Çelik, “Tütün ürünleri akciğer kanserinin en önemli sebebidir ve Kovid-19’a yakalanma riskini 14 kat artırmaktadır. Bu nedenlerle tütün ürünleri kullanılmamalı veya bırakmak üzere uygun danışmanlık alınmalıdır. Bağışıklığı güçlendirmek için ev içinde uygun egzersiz programı uygulanmalı, yeterli uyku alınmalı, iyi bir duygusal durum sağlamak ve gerginlik, kaygı ve diğer duyguları hafifletmek için uygun bir yöntem uygulanmalıdır.” dedi.

Hastalar ve hasta yakınlarının korunması için öneriler

Türk Toraks Derneği Torasik Onkoloji Çalışma Grubu Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tuncay Göksel de günlük poliklinik ve acil servis başvurularının yanı sıra hasta yatışları sırasında hastalar ve yakınlarının korunması için önerilerde bulundu.

Poliklinik ve acil servislerde hastaların kendini koruması için hastanede uzun süre beklemekten kaçınılması ve poliklinik randevularının önceden alınması gerektiğini hatırlatan Göksel, diğer önerilerini şöyle sıraladı: “Tedavi için gidip gelmelerde özel bir araç kullanılmalı ve toplu taşıma araçlarından kaçınılmalıdır. Hastalarımız ve aileleri maske takmalıdır. Hastalarımız belirlenen bir alanda bir doktora muayene olmalı, hastanede rastgele dolaşmaktan kaçınmalıdır. Çevre yüzeylere ve hastanedeki nesnelere dokunmaktan kaçınmalı ve dokunduktan sonra ellerini zamanında yıkamalıdır. Toplu bir şekilde beklemekten kaçınmalı ve diğer hastalardan belirli bir mesafede uzak durmalıdır. Pandemi polikliniği, pandemi servisi, acil servis vb. alanlarda yürünmemelidir.”

Hastanede yatış sırasında hastaların ve yakınlarının kendini koruması için de hasta ziyaretlerinden kaçınılmasını, eğer hastaya refakat edilmesi gerekiyorsa sabit bir kişinin belirlenmesini öneren Göksel, hastaneden ayrılırken diğer servis alanlarında bulunulmaması, diğer hastalar ve aile üyeleri ile iletişimin azaltılması ve diğer hastaların ve aile üyelerinin eşyalarına ve yataklarına dokunulmaması gerektiğini vurguladı.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)