Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), 64 farklı gösterge doğrultusunda Türkiye'deki 201 üniversiteye ait analizlerin yer aldığı "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2024" yayımlandı.
YÖK'ten yapılan açıklamaya göre, "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2024", üniversiteleri "eğitim ve öğretim", "araştırma-geliştirme", "proje ve yayın", "uluslararasılaşma", "sürdürülebilirlik" ile "topluma hizmet ve sosyal sorumluluk" kategorilerinde değerlendirerek, yükseköğretime yaptıkları katkı ve sağladıkları gelişmeye göre hazırlandı.
YÖKSİS veri tabanı başta olmak üzere kamu ve bağımsız kaynaklardan alınan veriler kullanılarak hazırlanan raporda, üniversiteler 64 göstergeye göre değerlendirildi.
Rapora göre, 2022'de 6,4 ay olan "üniversitelerden mezun olan öğrencilerin yurt içi ilk iş bulma süresi" 2023'te 4,5 ay olarak gerçekleşti.
Üniversitelerin doktora programlarından mezun sayısı ise artış göstererek 11 bin 290'dan 13 bin 561'e ulaştı.
Uluslararası sıralamalarda yükselme devam ediyor
YÖK'ün raporuna göre, Türk üniversiteleri dünya üniversite sıralama sistemlerinde yükselmeye devam ediyor.
2022'de Times Higher Education (THE) sıralamasında Türkiye'den 58 üniversite yer alırken, 2023'te bu sayı 75'e yükseldi. Quacquarelli Symonds'da (QS) ise 2022'de 24 üniversite bulunurken, 2023'te 25 üniversite sıralamada yer aldı.
Ayrıca, dünyanın en prestijli sıralamaları olan THE'da 3, QS'te ise 2 Türk üniversitesi, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasına girme başarısı gösterdi.
Türkiye'ye gelen uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı sayısı arttı
Rapora göre, Türkiye'deki üniversitelerde uluslararası öğrenci ve öğretim elemanı sayısında artış kaydedildi.
Türkiye'ye gelen uluslararası öğrenci oranı yüzde 6,23'ten yüzde 7,1'e yükseldi. Değişim programları kapsamında Türkiye'ye gelen öğretim elemanı sayısı da arttı. Bu kapsamda üniversite başına düşen uluslararası öğretim elemanı oranı, 2023'te 13,2'den 16,6'ya yükseldi.
2 bin 389 patent başvurusundan 1096'sı olumlu sonuçlandı
Türkiye'deki üniversitelerin bilimsel üretkenliğinde de artış gözlemlendi. 2022'de endeksli dergi ve kitaplarda kurum adresli yayın sayısı 87 bin 355 iken, 2023'te bu sayı 89 bin 334'e yükseldi.
Türkiye'deki 188 üniversitenin endeksli dergi ve kitaplarda ulusal iş birlikli yayın ortalaması 2023'te yüzde 52 oldu. Üniversite-sektör iş birliğiyle yapılan yayınların oranı da yükselirken, 63 üniversitenin yayınlarına yapılan atıf sayısı, dünya ortalamasının üzerinde oldu.
Geçen yıl 144 üniversiteden 2 bin 389 patent, faydalı model veya tasarım başvurusu yapılırken başvurulardan 1096'sı olumlu sonuçlandı. 2023'te olumlu sonuçlanan patent sayısında yüzde 30'a yakın artış oldu.
TÜBİTAK tarafından desteklenerek öğrenci, öğretim elemanı ve araştırmacılara verilen ulusal ve uluslararası proje sayısı ise 35 bin 519 olarak kaydedildi. TÜBİTAK tarafından desteklenerek öğrenci, öğretim elemanı ve araştırmacılara lisans, lisansüstü ve doktora sonrası verilen ulusal ve uluslararası eğitim ve araştırma bursu sayısı ise 28 bin 911 olarak gerçekleşti.
Ayrıca 2023 Yükseköğretim Kurulu (YKS) Kılavuzunda yer alan bilgilere göre, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından tanınan veya yetkilendirilen akreditasyon kuruluşlarınca akredite edilen lisans programı sayısı 965'ten 1209'a yükseldi.
Öğrencilerin sosyal sorumluluk çalışmaları ve öğrenci kulüpleri
Rapora göre, 4 bin 827 sosyal sorumluluk projesi ile sosyal entegrasyon ve kapsayıcılığa yönelik 8 bin 763 faaliyet gerçekleştirilirken, öğrenciler tarafından 10 bin 75 sosyal sorumluluk projesi yürütüldü.
Yaklaşık 2 milyon öğrenci, Türkiye'deki üniversite kulüplerinde aktif olarak görev aldı. Toplamda 15 bin 194 öğrenci kulübü ile öğrenciler sosyal sorumluluk projelerine katılarak topluma katkı sağladı. 98 üniversiteden 337 öğrenci topluluğu, uluslararası kuruluşlara üyelikleriyle de global düzeyde etkileşimde bulundu.
"Her türlü hizmette mükemmeliyetin sağlanması başta gelen hedeflerimiz arasındadır"
YÖK Başkanı Erol Özvar, raporun sunuş bölümündeki yazısında, yükseköğretimin önümüzdeki dönemde çözüm arayacağı konular arasında hızla gelişen teknoloji, iklim ve çevre sorunları, küresel çatışmalar, toplumsal ihtiyaçlarda yaşanan değişim, istihdam ve ekonomik krizler gibi pek çok meselenin olduğunu belirtti.
Yükseköğretimin değişim, dönüşüm, yenilik ve rekabetin yoğun yaşandığı son derece dinamik bir alan olduğunu bildiren Özvar, "Bu dinamik alanın unsurları olan eğitimde, araştırmada ve her türlü hizmette mükemmeliyetin sağlanması, YÖK olarak başta gelen hedeflerimiz arasındadır. Bu anlayışla, üniversitelerimizin kalite süreçlerine büyük önem veriyoruz ve açık, ölçülebilir ve kanıta dayalı kriterlerle gelişimlerini yakından takip ediyoruz. Yükseköğretim sistemimizin mevcut durumunu ve kapasitesini değerlendirirken bir yandan da gelecekte karşımıza çıkacak her türlü sınamaya hazır olmak için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Stratejik hedefler arasında yer alan uluslararasılaşma konusunda önemli gelişmelerin yaşanmaya devam ettiğini aktaran Özvar, bu kapsamda gerçekleştirilen çok sayıdaki çalışma ve projeden Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin kurulması ve "Yükseköğretimde Uluslararasılaşma Strateji Belgesi" hazırlık çalışmalarının başlatılmasının öne çıktığını kaydetti.
"Yapay zeka yükseköğretimde çok derin bir etki oluşturdu"
Erol Özvar, rapordaki yazısında, dünyada yaşanan son derece hızlı ve köklü teknolojik gelişmelerin yükseköğretimin yapısının yeniden tanımlanmasını ve organizasyonunu zorunlu hale getirdiğini vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Öncelikle, dijitalleşmeyle birlikte öğretim süreçleri daha etkileşimli hale gelmiş, geleneksel eğitim programlarının ve öğretim tekniklerinin yeniden ele alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Öğrencilerin öğrenme materyallerine daha kolay erişebilmesi, dijital platformların sayıca artması ve çeşitlenmesi, bilgiye ulaşmada ve öğrenci ve öğretici ilişkilerinde yeni dinamikler ortaya çıkarmıştır. Özellikle yapay zeka alanındaki gelişmeler yükseköğretimde çok derin bir etki oluşturmuştur."
Özvar, ayrıca raporda bir önceki yıla göre doktora mezunu sayısının artması, mezunların yurt içi ilk iş bulma sürelerinin kısalması, YKS kılavuzunda en az bir akredite lisans programı bulunan üniversite sayısı ve akredite olan program sayısının artması, olumlu sonuçlanan patent sayısının artması, TÜBİTAK tarafından verilen ulusal ve uluslararası araştırma bursu sayısı ile desteklenen ulusal ve uluslararası proje sayısının artması, THE ve QS sıralama sisteminde ilk bin içinde daha fazla üniversitenin yer almasının sevindirici gelişmeler olduğunu ifade etti.
2024-2025 eğitim öğretim yılında 73 ön lisans ve lisans programı açıldığının ve öğrenci alındığının bilgisini paylaşan Özvar, "Bu programlar belirlenirken istihdam odaklı bir anlayışla geleceğin meslekleri dikkate alınarak bir planlama yapılmıştır. Öğrenciler tarafından yoğun ilgiyle karşılanan bu programlar, ülkemize yapay zeka alanındaki küresel rekabette güç katacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Rapora, "https://www.yok.gov.tr/documents/2024/universite-izleme-ve-degerlendirme-genel-raporu-2024.pdf" adresinden erişilebiliyor.