Engelliler İdaresi Başkanlığı'nın yaptığı bir araştırmaya göre, Türkiye'de engellilerin 9,70'ini süreğen hastalığı olanlar, yüzde 2,58'ini ise ortopedik, görme, işitme, dil ve konuşma ile zihinsel engelliler oluşturuyor. Aynı araştırma, engelli bireylerin yüzde 68'inin çevrede engelline bağlı herhangi bir düzenleme olmadığını ortaya koyuyor.
Ne yazık ki, ülkemizde engelli vatandaşlarımız haklarından yoksun, üstelik ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Hakları, talepleri görmezden geliniyor, deyim yerindeyse bu ülkede yok muamelesi görüyorlar. İletişimsizlik, zor eğitim koşulları, sosyal güvenlik sorunu, aile sorunları, rehabilitasyon, yoksulluk, ulaşım, istihdam ve benzeri gibi sıkıntılar engelli vatandaşlarımızın toplumla bütünleşmesini engellemektedir.
Unutulmamalıdır ki engelli olmak hepimizin başına gelebilir ve "engellilik" bir kusur değildir. Engeller aşılmak içindir. Önemli olan onları anlamaya çalışmak, önlerindeki engelleri aşmalarında destek olmak ve üzerimize düşeni yapmaktır. Böylece engellilerimizin sosyal yaşama katılmasındaki engelleri kaldırmaya ve günlük yaşamlarını kolaylaştırmaya yardımcı olmaktır.
Ayrımcılık yerine tüm vatandaşlarımız için eşit bir hak temeli kurulmasının zamanıdır. Eşitlik temelinde tüm haklar herkesi için ulaşılabilir düzeyde ve nitelikte olmalıdır. Bu ülkemizde yaşayan tüm vatandaşlarımız için geçerli bir kural olmalıdır. Unutulmamalıdır ki; engeller aşılmak, daha güzele ulaşmak için vardır. Şimdi daha güzel bir dünya için engelleri gerçekten aşma zamanıdır.
Ülkemizde engelli vatandaşlarımızın da eşit vatandaşlık haklarına sahip olduğu bir dünya diliyorum. Umuyorum ki; 3 Aralık, ülkemizde gerçek anlamda engellerin aşılmasında önemli bir gün olur.
Prof. Dr. Nurettin Demir
CHP Muğla Milletvekili