adscode
adscode

Mum Dibine Ne Kadar Işık Veriyor?

Mumun dibine ışık vermesi, hemen her konuda, üzerinde özenle durulması gereken konulardan birisi. Örneğin ürettiğiniz kaynaklardan ve yaydığınız ışıktan yakın çevreniz yararlanmıyorsa, önce bunun sorgulanması…

Mum Dibine Ne Kadar Işık Veriyor?
AG Blog

Önceki gün Besni Eğitim Vakfı’nın gerçekleştirdiği önemli projelerden birisi için Adıyaman’a gittim. Bölgeyi gezerken yerel sorunları da yerinde dinledim. Çiftçilerin en büyük sorunu neydi biliyor musunuz? Elektrik faturaları! Oysa Türkiye’nin en büyük elektrik üretim merkezi orası. GAP’ı besleyen Fırat yanı başlarında akıp gidiyor ama onlar topraklarını sulayamıyor. Çünkü öylesine yüklü elektrik faturalarıyla karşılaşıyorlar ki, ürettikleri ürünün tümünü satsalar da bu faturanın altından kalkmaları mümkün olmuyor. Onlar da tarlalarını sulamaktan vazgeçmişler ve üretim düştükçe düşmüş...
GAP Projesi gerçekleştirilirken ya da şimdi o bölgede yaşayanlara neden ucuz elektrik verilmez ki! Üstelik elektrik onların topraklarında, onların kaynaklarıyla üretiliyor. Bu tıpkı, tatil köylerinin, bulundukları yöreye beş kuruşluk katkılarının olmaması gibi bir şey. Çöplerini bırakıp gidiyorlar. Tatil köyü dışına çıktığınızda sanki çağ değiştiriyorsunuz. İçerisi cennet gibi, dışarılar mezbelelik. İçerideki özeni niye dışarıya da göstermiyorlar? Yani mum dibine ya da çevresine niye ışık vermiyor?..

Ne için, kim için eğitim?
Mumun dibine ışık vermeme durumu, eğitim sistemimizin de en büyük handikaplarından birisi. Örneğin, okullarda adeta bir dayatma şeklinde öğretilen bilgilerin kime ne yararı var? Örneğin öğrencilere, örneğin yaşanılan çevreye, örneğin ülkeye, örneğin evrensel bilime ya da evrensel değerlere?..
Bu konuda yüzlerce araştırma yapıldı ama bir kez daha yapılabilir. Öğrencilere şu soruyu soralım:
Okulda öğrendiğiniz bilgilerin günlük yaşamınızda size bir faydası oluyor mu?
Evet diyeni zor bulursunuz.
Eğitim sisteminin bu kadar sıkıntılı olmasının nedeni de zaten bu! Öğrenci yararına inanmadığı derslere çalışmıyor. Çalışmadığı için de başarı oranı düşük oluyor.
Üniversitelerde üretilen bilimsel yayınlarda da durum farklı değil. Tüm master ve doktora tezleri incelensin. Bulunduğu bölgenin ya da ülkemizin yararına olan kaç tane var? Neredeyse hemen hepsi akademik 
kariyer için hazırlanmış tezler. Bu ülkenin kaynaklarıyla hazırlanıyorlar ama bu ülkeye bir yararı yok! Böyle bir mantık olabilir mi?..
Batılı ülkeler bu durumu sorgulayalı çok oldu. Kaynakları biz sağlıyoruz, o halde yapılan bilimsel çalışmaların bize de bir katkısı olsun diyorlar. Yöresel projelere çok daha büyük destek sağlıyorlar. Yani mumun dibine ışık vermesini bir anlamda zorunlu hale getiriyorlar...
4+4+4’e yönelik incir çekirdeğini doldurmayan tartışmalar yerine biraz da bu konular tartışılsa ne iyi olur. Ama bunu düşünmenin bile hayalcilikten öteye geçmeyeceğini de çok iyi biliyoruz. Çünkü eğitimle uzaktan yakından ilgisi olmayanları bırakın, içindekilerin bile bu konuya zerre kadar kafa yormadıklarını her an, her dakika görebiliyoruz...

Heba olan kaynaklar
Dershane sektörüne giden paranın her yıl için 10 milyar 
dolar olduğu söyleniyor. Peki, bu 10 milyar dolarlık mum, dibine ne kadar ışık veriyor? Sınav sonuçlarına bakıldığında, durum hiç de iç açıcı değil. Peki, o halde bu kadar para niye harcanıyor?
Eğitim sistemi iyileştirilse ya da mesleki eğitime yönlendirilse çok daha iyi olmaz mı? Örneğin öğrencilere, dershanelerde meslek kazandırılamaz mı?..
Elbette olur. Ama önce bu işleri ciddiye almak gerekiyor. İşte bizde eksik olan da zaten bu!..
4+4+4 nedeniyle, hazır eğitim gündeme gelmişken, biraz da bu konular konuşulsa ne iyi olur. En azından hemen çözüm üretilmese bile, ileriye yönelik kararlar alınır ki, o da bir gelişme olur.
Özetin özeti: Kaynak bulmanın, 
Ar-Ge’ye yönelmenin, daha da önemlisi, üretim yapmanın çok zor olduğu bir zamanda, eğitime yönelik kaynak ve emeklerin heba olmaması için çok daha dikkatli olunması gereken bir dönemden geçiyoruz...


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)