Kamuoyunda tüm suçlu öğretmenler olarak görülmekte ve problemler yanlış teşhis edilmektedir. Yanlış teşhisin sonucu da yanlış tedavi yöntemlerini getirmektedir.16 yıllık öğretmenlik hayatımda edindiğim bazı tecrübeleri ve yapılan yanlışların nasıl düzeltilmesi gerektiğini aşağıda aktarmaya çalıştım.
Her çağda ve toplumda ideal eğitimin kendine has bazı temel ilkeleri vardır. Ülkemiz için eğitimin öncelikleri ve vazgeçilmezleri şunlar olmalıdır:
* Öncelikle ahlâk eğitimi verilmelidir.
* Milli ve manevi değerler aşılanmalıdır.
* Eğitim sistemi ve okullar kişiyi tembelleştirmemelidir. Çalışmaya yönlendirmelidir. Alın teri dökmenin önemi kavratılmalıdır.
* Eğitim hayatla iç içe olmalıdır. Okullarda öğretilenlerin günlük yaşamda karşılığı bulunmalıdır.
* Teorik bilginin yanında uygulama ve deneye de yer verilmelidir. Görerek ve yaparak öğrenilen bilgi daha kalıcıdır. Bilim ve teknolojide ileride olan ülkelerde teorik eğitimle beraber pratik eğitim de verilmektedir.
* Eğitim ihtiyaçlara cevap verebilmelidir. Eğitimli insan günlük yaşamında aldığı eğitimi çevresine yansıtabilmelidir. Herhangi bir alanda eğitim almış kişi bu alanda yeterli düzeyde bilgiye sahip olmalı ve çalışmalar yapabilmelidir. Diplomalı cahiller yetiştirilmemelidir.
* Herkese, her şey öğretilmeye çalışılmamalı ve aynı eğitim verilmemelidir. Temel değerler dışında eğitim ilgi, yetenek ve kişisel özelliklere göre değişmelidir. Özellikle meslek seçiminde yönlendirme çok önemlidir.
* Eğitim sürecinde öğrencinin bilgiyi hazır alması değil, kendi gayretiyle öğrenmesi hedeflenmelidir. Yani öğrenme öğretilmelidir.
* Öğrenci dokunulmaz olmamalıdır. Olumlu ve olumsuz davranışlar ayırt edilmeli, başarı ve başarısızlık değerlendirilmelidir. Yanlış davranışlar ve başarısızlıklar hoş görülmemeli alınacak tedbirlerle düzeltilmelidir.
* Eğitim ortamlarında disiplin olmalıdır.
* Sınavlarda kopya çekilmesi engellenmeli ve çalışanların hakkı korunmalıdır.
* Öğrenilen konuların ve verilen bilgilerin daha iyi anlaşılıp geliştirilebilmesi için ; bilimsel çalışmaların nasıl bir zamanda, nasıl bir ortamda ve hangi şartlarda yapıldığının öğretilmesi gerekir. Bu açıdan bilim tarihi dersleri konulmalıdır.
Liselerde şu düzenlemeler yapılmalıdır:
1- Disiplin yönetmeliği değiştirilmelidir. Milletvekili seçilme yaşının 18 olduğu ülkemizde lise öğrencilerine masum ve suç işlemez bebek muamelesi yapılmamalıdır.
2- Sınıf geçme yönetmeliği değiştirilmelidir. Bugünkü sistemde öğrenci 9 zayıfla sınıf geçebilmektedir. Bu da özellikle beden eğitimi ve müzik gibi seçmeli derslerde alınan notlarla ortalamanın elliyi geçmesiyle olmaktadır.) zayıfla sınıf geçen öğrenci ders dinlememekte ve çalışmamaktadır.
3- Gereksiz seçmeli dersler kaldırılmalıdır.Öğretmenler örneğin fizik ve matematik gibi derslerin ağır müfredatını yetiştiremezken bazı seçmeli derslerde zaman kaybedilmemelidir.
4- Özel yetenek gerektiren beden eğitimi, resim ve müzik gibi dersler notla değerlendirilmemelidir.Zira ülkemizde tüm öğrencilerin bu notları 95-100 olmaktadır.
5- Performans ödevi kaldırılmalıdır. Öğrencilerin internetten ya da bir kaynaktan yazarak not aldıkları bu ödev şekli öğrenciye hiçbir katkı sağlamamakta sadece kolay not alma yöntemi olarak görülmektedir.
6- Fizik, Kimya ve Biyoloji dersleri için laboratuar dersleri konulmalıdır. Bu derslerin müfredatı yoğun olduğundan ve deneyler için özel hazırlık yapılması gerektiğinden bu derslerde deney yapılamamaktadır.
7- Anadolu liselerinde sınıflardaki öğrenci sayıları azaltılmalıdır.
8- Fizik,Kimya ve Biyoloji dersi 10. sınıflarda zorunlu olmaktan çıkarılmalıdır.
9- Seçmeli dersler yerine 10. sınıfta alan seçimi olmalıdır.Öğrenci not ortalamasına göre alanlara yönlendirilmelidir.Özellikle sayısal dersleri zayıf olduğu halde öğrenci sayısal alanı tercih etmemelidir.
10- Özellikle bazı özel eğitim kurumlarındaki not şişirme engellenmelidir.
11- Öğrenci ve velilerin öğretmenleriş değerlendirmesi çalışması başlamadan kaldırılmalıdır. Zira bu öğretmenlerden intikam alma olayına dönüşecektir.Şimdiden bunun belirtileri görülmektedir. 9 zayıfı olan, uyuşturucu ve alkol kullanan, hiçbir değer yargısı olmayan bazı öğrencilerin öğretmeni hangi kriterlere göre değerlendireceği belirsizdir.
HASAN KAYA
KONYA ILGIN
FİZİK ÖĞRETMENİ