Neler Oluyor Bu Sınavlara? Hatalar Yılı: 2015

Bu durumun sınav sistemine güveni sıfırladığına dikkat çeken eğitimciler, bir an önce ÖSYM ve MEB'de güven artırıcı çalışmalar yapılmasını istiyor.

Meydan Gazetesi'nden Burak Kılıç'ın haberine göre, 18 milyon öğrencisi bulunan Türkiye'de 2015 yılı sınavlar açısından adeta ‘hatalar yılı' olarak kayıtlara geçti. Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) 5 Türkçe sorusu hakkında hata iddiası ortaya atıldı. YGS skandalı soğumadan bu kez Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) Sınavı'nda 2 Türkçe, 1 matematik ve 1 İngilizce sorusunun hatalı olduğu iddia edildi.

NELER OLUYOR BU SINAVLARA?

Hatalar bunlarla bitmedi. Üniversiteye geçişin ikinci basamağı olan Lisans Yerleştirme Sınavı'nda da (LYS) hata ortaya çıktı. LYS'de 2 matematik, 2 kimya ve 1 İngilizce sorusunun hatalı olduğu iddiası ortaya atıldı. Sınav hataları bitmek bilmedi, bu kez de memur ve öğretmenleri ilgilendiren KPSS alan bilgisi sınavında hata ortaya çıktı. Türk Eğitim-Sen, KPSS sosyal bilgiler alan sınavındaki 4 sorunun hatalı olduğu gerekçesiyle mahkemeye dava açtı. Yine KPSS coğrafya sınavında da 11 soru hakkında iptal istemiyle dava açıldı.

7 SORU İPTAL, 15'İ BEKLEMEDE

YGS'de 3, LYS'de 3 ve TEOG'da 1 soru olmak üzere şu ana kadar 7 soru iptal edildi. 15 KPSS sorusu hakkındaki davalar da sürüyor. Sınav sonucu ise hâlâ açıklanabilmiş değil. Peki, önceki yıllara oranla bu yıl hatalı soru sayısının birden patlamasının sebebi ne? Eğitim camiasında bu konuda iki görüş hâkim: Sınav düzenleyen ÖSYM ve MEB'e liyakatsiz isimlerin atanması ve hükümetin merkezi sınavları kaldırma planı.

AMAÇ SINAVSIZ SİSTEM Mİ?

Daha önce hükümetin KPSS'ye girmeyen isimleri VIP torpil yoluyla kamuya memur ataması gündeme gelmişti. Merkezi sınavları kaldırma isteği bilinen hükümet, her bakanlığın kendi sınavını yapması üzerinde duruyor. ÖSYM ve MEB'den ardı ardına gelen hatalar, “Acaba sınavlara olan güvenin zedelenmesi mi amaçlanıyor” sorusunu öne çıkardı.

UZMAN PERSONEL TASFİYE EDİLDİ

Son 1,5 yıldır devlette yaşanan tasfiye süreci ve ardından gelen kadrolaşma hareketinin ÖSYM ve MEB gibi kurumları etkilediğine dikkat çeken Aktif Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe, “Özellikle deneyimli uzman personelin yerine konuyla hiçbir ilgisi olmayan liyakatsiz isimler sırf hükümete yakın diye atandı. Haliyle sorularda ve sınavların hesaplanmasında birçok hata çıkmaya başladı. Özellikle MEB'in yaptığı TEOG sınavlarında birçok hatalı soru çıktı. Ayrıca hesaplama yanlışları yapıldı. ÖSYM'nin en güvenilir sınavları olan YGS ve LYS'de bile hata çıkıyor. Bu durum aslında sınav hazırlama kurullarındaki ehil olmayan kişilerin varlığının bir sonucu” diyor.

DENEYİMSİZ PERSONEL BELLİ AMACA HİZMET EDİYOR!

Osman Bahçe, daha önce internette yayımlanan bir ses tapesinde AK Parti yöneticilerinden birinin dönemin başbakanı ve şu anki cumhurbaşkanına “Bizim çocuklar kazanamıyor, KPSS'yi kaldıralım” talebinde bulunduğunu hatırlatıyor: “Ehil olmayan kadroların yaptığı hatalar, KPSS'yi kaldırarak devlette zaten yapılan VİP torpili tamamen yaygınlaştırmak isteyen iktidar çevrelerinin ekmeğine yağ sürüyor. Sonunda ‘ÖSYM bu sınavları yapamıyor' deyip amaçlarını hayata geçirecekler.”

BU KADAR HATA NORMAL DEĞİL

Türk Eğitim-Sen en son yapılan KPSS Sosyal Bilgiler alan sınavındaki 4 soruyla ilgili iptal istemiyle dava açtı. Genel Başkan İsmail Koncuk, son yıllarda hatalı soruların patlamasının ÖSYM'nin güvenilirliğine gölge düşürdüğüne dikkat çekiyor: “Hatalı soru eskiden 1, bilemedin 2 tane çıkardı. Son KPSS alan bilgisi sınavında sadece coğrafyada 11 sorunun hatalı olduğu iddia ediliyor. Bu sınavda toplam soru sayısı 50. Yani hata oranı 5'te 1. Ayrıca biz de sosyal bilgiler sınavında 4 soruyla ilgili dava açtık. Bu görüntü hoş değil. Ya ÖSYM'deki soru hazırlama kurullarında yetkin insanlar kalmadı ya da bir suiistimal var. Bu kadar hatalı sorunun çıkması normal değil.”

SINAV SİSTEMİ KALKARSA SUİiSTİMAL ARTAR

ÖSYM'nin bir an önce kendine çekidüzen vermesi ve şeffaflaşması gerektiğini belirten Koncuk, “Hataların kaynağının bulunarak en aza indirilmesi çok önemli. Ayrıca bu kadar hatanın çıkması şu şüpheyi ortaya çıkarıyor: Birileri ÖSYM'de bilinçli şekilde sınavlarla mı oynuyor? Böylece ÖSYM'ye ve merkezi sınavlara olan güven zedelenmiş oluyor. Eğer durum buysa; ÖSYM'nin yaptığı sınavda bile bu kadar hata oluyorsa, bakanlıkların sınav yapması halinde ne kadar hata olur? Hata ve suiistimaller katlanarak artmaz mı? Umarım böyle bir şeye kalkışmazlar. Bunun yerine ÖSYM'nin yeniden gözden geçirilip takviye edilmesi ve bu kuruma olan güveni artırmak daha akıllıca olur” tespitlerini yapıyor.

ÖSYM'YE OLAN GÜVENİ ARTIRMAK LAZIM


Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Töremen ise sınavlardaki hataların son yıllarda artmasının, ehil olmayan isimlerin göreve getirilmesinden kaynaklandığı düşüncesinde: “Çünkü önceki yıllarda hata oranı bu kadar yüksek değildi. Liyakatin değil torpilin esas olduğu atamalarda olumsuzlukların çıkması da doğal. Bu noktada ÖSYM'ye olan güveni artırmak çok önemli. Zira Türkiye'de daha güvenli sınav yapacak başka bir kurum yok. ÖSYM'nin soru kurullarını ve soru havuzunu gözden geçirmek gerekiyor. Sistemi daha profesyonel hale getirmek önemli. Bunun için yeni bir yapılanma da gerekebilir.”