Öğrenci Gözüyle Eğitim Sistemimiz
Sadece üniversite öğrencileri mi dertli. Kesinlikle hayır, anaokulundan üniversiteye diğer tüm öğrencilerin de büyük sorunları var.
Ortaokul sonların kayıt eziyeti bitecek gibi değil. Lise öğrencilerinin üniversite yarışı ise tam bir ömür törpüsü.
Lise son öğrencisi F.Ö., “Biraz sitem dolu oldu. Umarım derdimi anlatabildim“ diye bitirdiği mektubunda, hepimize biraz dokunduruyor.
Haksız mı? Kesinlikle hayır.
Başta Ankara olmak üzere umarım herkes üzerine düşen mesajı alır!..
Ders kitapları
“Size bahsetmek istediğim ve yakınmak istediğim bazı konular var.
Öncelikli olarak okulda ücretsiz dağıtılan kitaplar.
Her sene yaklaşık 10 kadar kitap alıyoruz.
Bu kitaplardan sadece Biyoloji’yi kullanıyoruz.
2012 verilerine göre 25 milyon 429 bin 670 öğrenci var 60.165 okulda.
Bu da ortalama olarak 254 milyon 296 bin 700 kitap yapıyor.
Peki bu kitapların kaç tanesi kullanılıyor? Ya da her sene kaç tane kullanılmayan kitap geri dönüşüme veriliyor?
Bize 2-3 ağacın hesabını soran yetkililerin hiç biri bu ağaç katliamını görmüyorlar mı?
Ha derseniz ki Fatih Projesi’yle bu duruma el atacağız.
Kısaca bir şey söyleyecek olursam sadece kendinizi kandırırsınız.
Bize tutup akıllı tahta diye eşek kadar bilgisayar getirdiniz de ne oldu?
Çoğu okul, sinemaya döndü.
Neden?
60 yaşına kadar emekli olmamış öğretmenlere, bunu kullanacaksınız deyince, hata en başta oluştu.
Hadi onu geçtim öğrendiler vs. Bu bilgisayarda hiç mi program olmaz. Olan tek şey tahta programı, o da zaten yanlarında var?
Yani yapılan her şey baştan sağma yapıldığı açık ve net ortada. (Bu birinci problem)
Bermuda şeytan üçgeni
Okul, dershane, özel ders. Bermuda şeytan üçgeni.
Tam anlamıyla bir kâbus.
Herkesin gitmek için en çok üşendiği yer neresi?
Okul?
Neden?
‘Gereksiz, zaman kaybı’ gibi klasik cevaplar.
Varsa torpili ve parası olan heyet raporunu alıp kurtuluyor.
Alamayan gariplerse tüm sene okula git-gel yapıyor.
Peki öğrencilerin merkezi, okul olması gerekirken neden dershane ve özel ders?
Burada elinizi vicdanınıza koyarak biraz düşünün.
Ve lütfen görün ki berbat bir eğitim sistemi var!
Düzelmek bilmeyen, değiştikçe batan, bir eğitim sistemi var!
Dershanecilerin zengin, özel ders hocalarının doktordan daha çok kazandığı bir sistem bu!
Fark ettiniz mi artık çobanlar bir kitapla kazandım birinci oldum yalanlarını atmıyor.
Neden mi? Çünkü herkes farkında. Çünkü herkes biliyor ki artık iş 1 kitapla bitmiyor.
Gene ortalama bir hesap yaparsak şu an her öğrencinin evinde en az 40 kaynak kitap var?
Mesele şu ki bu kaynak kitaplar ucuz değil!
Beleş dağıtılmıyor!
Ben alıyorum şu alıyor bu alıyor ama ya alamayanlar?
Az bir şey değil!
Her kitap 20TL desek, 40x20:800TL az mı?
Türkiye’de kaç aile bu parayla geçiniyor?
Kaç baba bu parayı kazanmak için saatlerce çalışıyor?
Bu işin başka iyi tarafıydı.
Dershaneler
Bir de söyle bakalım, dershane 3000 TL özel ders (1ders) 2500 TL!
En az 5500 TL!
Ve çoğu öğrenci okullarda yatan rehberlik hocalarından dolayı bilgisizce 9, 10, 11’i okuyup 12’ye gelince dershane +5 dersten özel ders alıyor, siz hesaplayın.
Peki insanlar keyfi mi veriyor sizce bu parayı? Hayır.
Buradan MEB’e sesleniyorum!
Okullardaki hocalar ne yapıyor?
Okullarda ne eksik?
Öğrenciler neden dershanelerde, özel derslerde sürünmek zorunda?
Öğrenciler, okulu neden sevmiyor?
Bu kadar israf niye var?
Asgari ücretle geçinen milyonlar varken, onların çocukları nasıl okusun?
MEB, dershaneye gidemeyen öğrencilere neden yardım etmiyor? Neden, neden, neden... (Bitmek bilmeyen sorular)
Yazının devamı için tıklayınız !
Emoji ile tepki ver!
Bu Haberi Paylaş :
Benzer Haberler
-
Yorumu Gönder
0 Yorum
Diğer Yorumlar (0)
