adscode
adscode

Öğretmenlik Meslek Kanunu için bir dava daha

Öğretmenlik Meslek Kanunu tartışmaları bitmiyor. Türk Eğitim Sen ve Eğitim Gücü Sen Danıştay'a dava açtı. Eğitim Bir Sen ise konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Özer'le görüştü.

Öğretmenlik Meslek Kanunu için bir dava daha
Sendikalar
Güncelleme : 31-May-22 15:28

Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi ancak tartışmalar sürüyor. Türk Eğitim Sen, yönetmeliğin öğretmenler arasında çalışma barışını bozacağı, velileri çocuklarını uzman ve başöğretmene verme yarışına sokacağı gerekçesiyle dava açtı. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ise konuyla ilgili Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer ile görüştüğünü duyurdu. Mağduriyetlere sebep olan uygulama kusurlarının ortadan kaldırılması için talep ve beklentilerini paylaştıklarını aktaran Yalçın, “Kariyer basamakları için öngörülen Mesleki gelişim şartlarının belgelendirilmesi sürecinin öğretmenlerimiz ve yöneticiler üzerinde büyük bir yük/stres oluşturduğunu, sürecin iyileştirilmesi için bakanlığın inisiyatif kullanarak kolaylaştırıcı adımlar atmasını talep ettik. Sahadan aktardığımız talep ve beklentilere yönelik önceden de gösterilen çözüm odaklı yaklaşımın devamını önemsiyor, olumlu adımlar atılacağına ilişkin kanaatimizi paylaşıyor, haklı beklentilere yönelik Bakanlığın ivedi adımlarını bekliyoruz” dedi.

Son olarak Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) , Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun uygulanmasına yönelik Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği'nin bazı hükümlerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’a dava açtı.

Anayasa'ya aykırı

Sendika'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Meslekte 10 yılını dolduran öğretmenlerin uzman öğretmen, 20 yılını dolduran öğretmenlerin de başöğretmen unvanını haiz olmaları ve buna dair özlük haklarından yararlanmaları mesleğin belirtilen niteliğinin bir gereğidir. Yazılı sınav şartı öngörülmesi ile kişiler bakımından doğacak hak mahrumiyetinin önünde geçilemeyeceği gibi, mesleğin niteliğinin geliştirilmesi yönündeki amacın “kamu yararı” ayağından uzaklaştıracaktır.
 
Herhangi bir alanda lisansüstü öğrenim gören bir öğretmenin, uzman öğretmen veya başöğretmen olmak için düzenlenecek yazılı sınavdan muaf tutulmasının kamu yararı ve liyakat ilkeleri ile ilişkilendirilebilir bir yönü yoktur. 
 
Kendi alanında lisansüstü öğrenim görmeye çabalarken idari izin alamaması dolayısıyla bu öğrenimini tamamlayamayan öğretmenler bulunmaktadır. Burada liyakat ve kamu yararı konularında büyük bir belirsizlik olup, kanun koyucunun takdir yetkisi kapsamında değerlendirilebilecek bir mevzu değildir.
 
Lisansüstü öğrenimini kendi alanı veya eğitim bilimleri alanında yapmamış öğretmenlerin anılan sınavdan muafiyetine yönelik maddeler Anayasanın Hukuk Devleti ilkesine ve “kanun önünde eşitlik” ilkesine açıkça aykırıdır.  
 
Öğrenim Hakkı, Dinlenme Hakkı
Eğitim programlarının kapsamı, içeriği ve diğer hususların bakanlıkça Belirleneceğinin ifade edilmesi ve öğretmenlerin yönetmelikle bile dokunulamayacak yasal izin sürelerinde eğitim programı düzenlenmesi öğretmenlerin Anayasal haklarını bertaraf etmektedir.
Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınava katılarak bu unvanlara sahip olmak ve mali haklarından yararlanmak için öngörülen Eğitim Programına katılmak zorunludur. Uzman öğretmenlik için 180 saat ve başöğretmenlik için 240 saat olarak öngörülmüş ve fakat başka bir belirleme yapılmamıştır. Kanunun taslak halinin görüşülme sürecinde de Eğitim Programı süresinin bilhassa uzunluğundan hareketle, nasıl ne zaman ve ne şekilde yürütüleceğine dair büyük bir belirsizliği işaret ettiği fazlaca eleştirilmiş ve tartışılmıştır.
 
Uzman öğretmenlik için 18 Temmuz-05 Eylül 2022, başöğretmenlik için 18 Temmuz-19 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve neredeyse tüm yaz tatilini kapsayan bir Eğitim Programını duyurulmuştur. Eğitim programı, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 50/A maddesine göre öğretmenlerin aralıksız iki ay izinli olduğu ve hizmet içi eğitimler dahil hiçbir biçimde dokunulamayacak bir süreye tekabül ettirilmiştir. Oysaki; uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik eğitim programları öğretmenlik mesleğinin kariyer basamaklarında ilerleme hakkına yönelik olduğundan aynı zamanda bir öğrenim hakkıdır. Dinlenme hakkı da temel hak ve hürriyetler kapsamında düzenlenen bir sosyal haktır. 
 
Öğretmenlerin kesintisiz ve hizmet için eğitimler de dahil olmak üzere dokunulamayacak olan 2 aylık yaz tatillerini kapsayan biçimde bir eğitim yapılması ancak kanunla yapılacak bir düzenleme ile mümkündür."
 
İLGİLİ HABER
 
EĞİTİM AJANSI
 

Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :


Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)