adscode
adscode

PDR'ciler Şaşkın: Yeni Yönetmeliğe Ağlasak mı, Gülsek mi?

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, eğitimin olmazsa olmazlarının başında geliyor. Öğrenciye tanımadan, doğru yönlendirmek mümkün değil.

PDR'ciler Şaşkın: Yeni Yönetmeliğe Ağlasak mı, Gülsek mi?
Günün Yazısı
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık, eğitimin olmazsa olmazlarının başında geliyor. Öğrenciye tanımadan, doğru yönlendirmek mümkün değil. Ve bu, branş öğretmenlerinin değil, PDR'cilerin görevi! Zamanında, yeterince PDR'ci olmaması nedeniyle, yakın branşlara da aralanan kapı, yol geçen hanı olmamalı!..

Atatürk coşkusunun doruğa çıktığı bir günde, yayınlanan yeni yönetmelik, tartışmaları da beraberinde getirdi.
PDR'ciler yeni Yönetmeliğe isyan ediyor. Haklı oldukları pek çok nokta var ve MEB yeni yönetmeliği gözden geçirmek zorunda!

Cumhuriyetin ilk yıllarında, latin harflerine geçildikten sonra, öğretmenlik için, önce öğretmen okulu mezuniyeti şartı aranır, yeterince bulunamaz, daha sonra üniversite, lise, ortaokul, hatta ilkokul mezunlarına kadar inilir. Sayı yine yetmez. Bunun üzerine, okuma-yazma bilen herkes öğretmen olarak görevlendirilir. Ama bu durum geçicidir. Bir süre sonra, yeni öğretmen okulları açılır ve taşlar yerli yerine oturur. Başta MEB olmak üzere, hiç kimse de, geçici olarak verilen bu hakkı, herkese sunulmuş daimi bir hak olarak görmez.
Ama aynı MEB şimdi, bir ara PDR'ci eksikliği nedeniyle tanıdığı geçici statüyü, yeni yönetmelikle, sanki şimdi herkese tanıyor. Olmaz, olamaz, olmamalı da!
Geçici statüler, kalıcı hale getirilemez! Eksik varsa tamamlanır. Eksiğin olmadığı yerde de mesleğin asıl sahipleri le geçici statüdekiler birbirinden ayırt edilir.
Bu mantıkla, peki o zaman, ücretli öğretmenlere de, kadrolu öğretmen statüsü tanınsın! Evet aynı işi yapıyorlar ama onun gerekçeleri çok farklı ve ayrı bir tartışma konusu!
MEB, üç maymunu oynama yerine, umarız, her maddeye tek tek cevap verir ve doğru olana önce kendi inanır, sonra da kamuoyunu inandırır!..
İşte yeni Yönetmeliğe yönelik bazı tespit ve itirazlar:

 

Etik Kurallara Aykır

Abbas bey, Rehberlik hizmetleri yönetmeliği 10 kasım 2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak değişmiştir. Fakat nerden tutarsanız elinizde kalan, mesleğin etik kurallarına doğasına aykırı maddeler içeren , rehber öğretmene nöbet görevi verilerek, öğrenciyi disipline eden bir pozisyona sokulmaya çalıştırılan, kendi içinde çelişen ve daha bir sürü uygunsuz maddeler içermektedir. Sizden ricamız, bu yanlışlığın biran önce düzeltilebilmesi için bunu gündeme getirerek sesimizin duyulmasını sağlamanızdır.



Görev var Danışman Yok


Abbas bey,
1. Bir yönetmelik düşünün ki, danışan kelimesi geçiyor, psikolojik danışma kelimesi geçiyor. Danışma sürecinde danışan, psikolojik danışma yardımı alır ve bunu psikolojik danışman yapar. Yönetmelikte psikolojik danışman kelimesi yok. Yani kilit var anahtar yok. Veya söyle anlatabilirim. Tıpla ilgili bu yönetmelik düşünün hasta var,tedavi var ameliyat kelimeleri var va bunu yapacak doktor kelimesi yok.

Daha Titiz Olunması Gerekirdi

2. Tamamen mahalle ağzıyla hazırlanmış bir yönetmelik.Rehber öğretmene "eleman " ve "bu" şeklinde bahsedilmiş.öğretmen ve personele "elemanlar" ve "bu" diye bahseden bir yasal düzenleme tarihe geçmiştir.

Rehberlik Kavramının Özüne Aykırı

3. Ünvanınız önceki yönetmelikte rehber öğretmen (psikolojik danışman) diye geçerdi. Bu yönetmelikte rehberlik öğretmeni demişler. Bari rehber öğretmen deselerdi. Hadi psikolok danışmanı yok sayıyorlar. Matematik öğretmeni matematik öğretim türkçe ogretmeni türkçe öğretir.Rehberlik öğretmeni şeklinde tanımlanan birinin rehberlik diye bir akademik alanı öğretmesi esastır.Bu rehberlik kavramının özüne aykırıdır.Çünkü rehberlik bir akademik öğretim alanı değildir. Rehberliğin akademik öğretim alanı olmadığının en önemli kanıtı da temel öğrenme alanlarının ve kazanımlarının tanimlanmamasi ve milli eğitimde böyle bir öğrenme konusunun olmamasıdır.

Sistem Yozlaşır!

4. Psikolojik Danışma yok sayılmış.Bilindiği gibi psikolojik danışma ve rehberlik (PDR) lisans programı okullarda rehberlik hizmetlerine personel uzman sağlamak için açılmış lisans programıdır. Yonetmeligin tanimlar kısmında bahsedilen meslekler uzmanlık alanı içerisinde MEB de olmayan kadro ve mesleklerden bahsedilmiş örneğin ergoretapistin hangi alandan mezun olacağı tanımlanmış fakat kendi yonetmeligimizde bizi tanimlamamamislar . Bunun amacı alan dışı atamanın önünü açmaktır. Hatta ben ilerde ilahiyat mezunlarını da rehber öğretmenliğe atayabilecekleri kanısındayım. Neden yazılmaz okullardaki rehberlik servisine hangi lisans programını bitirenlerin atanacağı. İnsanın aklına direk alan dışı atama geliyor.
Tıpla ilgili bir yönetmelik düşünün atanacak kişinin altı yıllık tıp fakültesini bitirenlerin atanacaginin yazılmaması gibi birşey.


Uzmanlık Olmaktan Çıkartılmış!

5. Yönetmeliğin adı öncekinde Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği idi. Şimdi Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği. Psikolojik danışma kısmı yok sayılarak uzmanlık alanı kısmı bitirilmiş .

Böylesi Bir Göreve Hafife Alınamaz!

6. Rehber öğretmene nöbet getirilmiş.Nöbette disipline etme vardır. Rehber öğretmen disipline etmez.Bunu yapma amaçlarını da şöyle açıklıyorlar. Rehber öğretmen nöbet esnasında koridorda ogrenciyi tanıyacakmış. Rehber öğretmen nöbet görevinde disipline eden bir mantıkla öğrenciyi tanıyamaz .koridorda spontan bir şekilde dolaşarak doğal gözlem yaparak öğrenciyi tanır.Bunu bir güne ve saate koymak ,nöbet göreviyle öğrenciyi tanıyacağını sanmak tam bir akıl tutulmasıdır.
Rehber öğretmenin konumu diğer öğretmenler gibi değil bizler okulda derse giriş çıkış diliyle ilgilenmeyiz duymayız bile. Örneğin bir veli görüşmeye geldi beş dakika sonra zil çaldı. Veliye siz bi bekleyin ben nöbeti mi tutup ta geleyim mi mi diyecez. Veya öğrenci geldi görüşmeye çok önemli bi konu şimdi nöbetteyim görüşemeyiz,deyip gerimi çevircez. Bu yönetmelik ile mesleğinizi bitirdiler. Madara ettiler bizi.

Kasıt mı Var?

7. Önceki yıllarda Rehberlik Araştırma Merkezleri bir çerçeve plan hazırlar okullara gönderirdi. Okul bu çerçeve plan doğrultusunda kendi yıllık planını hazırlardı. Bu yıl bu kalktı. Farklı bir plan yapma süreci başlattılar.Artık RAM.dan çerçeve plan gelmiyor. Bakanlık, il, okul, düzeyi hedefler belirlenerek kodlama haritasına göre plan yapılıyor. Tamam bunu anladık. Madem bu değişimi yaptın. Yeni yönetmelikte hala RAM dan gelen çerçeve plana göre plan hazırlar ibaresi duruyor. Kendi içlerinde bile ne yaptıklarını bilmeyen nelerin kalkıp nelerin devam ettiğini bilmeyen bir bürokrasi.kaldırdığın bir şeyi yeni yonetmelikte niye silmiyorsun. Bu yönetmeliği yapanlar nasi bir ekip nasıl alana hakim. İnanın bir grup alan mezununu yönetmelik hazırlama ekibine koysalar harika bir yönetmelik yaparlardı. Artık bunda kasıt mi var ,yapanlar fetocu felan mi diye aklıma gelmiyor değil.

Böyle Yönetmelik Görmedik

8. Bu yönetmelikte danışmanlık tedbiri uygulamasıni getirmişler. Abbas bey danışmanlık tedbiri şu. İstismara uğramış çocuklarda olay mahkemeye intikal ettiğinde mahkeme danışmanlık tedbiri kararı aldıysa okuldaki rehber öğretmen o öğrenciye ve ailesine belli süreyle seanslar şeklinde psikolojik danışma yapıyor. Sonucunda raporu mahkemeye bildiriyor . Şimdi çelişki ne burda .Bu uzmanlık işi ve Psikolojik danışmanın yapması gerekiyor bu danışmayı. Fakat görev tanımında psikolojik danışman ibaresi yok yönetmelikte. O zaman bu işi kim yapacak. Madem yönetmeliğe psikolojik danışman koymuyorsun , psikolojik danışmanın yapabileceği bir çalışmayı neden koyuyorsun. Bu kadar çelişkili bu kadar ciddiyetsiz hazırlanmış bir yönetmelik! Onca yıllık öğretmenlik hayatımızda böyle bir yönetmelik görmedik. Bu bir komedi olsa gerek. Abbas bey, ağlasak mi gülsek mi bilmiyoruz.


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)