adscode
adscode

Salep, boza ve kültürel yozlaşma

Salep deyip geçip demeyin, kış aylarının olmazsa olmazıdır.

Salep, boza ve kültürel yozlaşma
Milliyet Diyalog

Karda kışta, hazırı değil de gerçeği ne güzel olur.

Hele bir de bakır semaverde kaynıyor ve buram buram kokusu ta uzaklardan geliyorsa.


Üzerine biraz tarçın dökmeyi de sakın unutmayın...

Peki ya bozaya ne dersiniz?

Tarçını ve leblebisi de yanındaysa sizi bilmem ama ben hiç hayır demem...

Bölgeden bölgeye değişen daha onlarca geleneksel içeceğimiz var.

Salep ve boza bunlardan en bilineni ve en farklı, en lezzetli olanı…

Kar, kış geldi mi ve hele bir de ne içersiniz diye soruldu mu, hiç düşünmeden, anında salep derim. Son bir ayda epeyce yer gezdim. Ve hemen her yer buz gibiydi.

Yani tam da salep içilecek bir hava. Ama hiçbir yerde salep yoktu.

Bazı yerlerde hazır olanı teklif ettiler ama içmiş olmak için içmek istemedim.

Enteresan olanı, salep deyince en lüksünden en salaşına, tüm işletmelerde, garsonundan işletmecisine kadar hemen herkesin sanki Mars suyu istemişim gibi hayretle bakmalarıydı...

Bizim kuşak, salebi de, bozayı da biliyor.

Gençlerden pek çoğunun tattığını hiç sanmıyorum.

Çünkü gittikleri mekânlarda ara ki bulasın.

Hemen her taraf kahveci oldu. Her şey var ama salep ve boza yok.

Hatta pek çoğunda çay da yok.

Kahvenin ve sütlü kahvenin her türlüsünü ki bana göre salebin çakmasını yapanlar gerçeğini neden menülerine koymazlar anlamak mümkün değil.

Eskiden yerli malı haftaları vardı. Yerli ürünlerin, yerli tatların önemine vurgu yapılırdı.

Kaldırdık da ne oldu?

İşte bu oldu!

Bugün salep, yarın da kuru fasulye!.. Peki nereye kadar?..

Yazının devamı için tıklayınız


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)