SINIF ÖĞRETMENLİĞİ HAPŞIRSA EĞİTİM SİSTEMİ NEZLE OLUR.
Eğitim sistemimizde sınıf öğretmenlerimiz ilkokulda görev yapmaktadırlar. İlkokul yıllarında verilen eğitim bireyin eğitim yaşamının temelini teşkil eder. Atılan bu temelin niteliği öğrencilerin ilkokuldan…
Bireylerin eğitim hayatında ya tek öğretmenleri sınıf öğretmenleridir ya da en uzun süreli eğitim aldıkları öğretmen yine sınıf öğretmenleridir. Eğitim öğretim hizmetlerinden az ya da çok yararlanmış herkesin mutlaka bir sınıf öğretmeni olmuştur. Bireylerin eğitim hayatında derin izler bırakan ve yıllar geçse de mutlaka hatırlanan öğretmenlik branşlarından en önde geleni sınıf öğretmenliği branşıdır. İlkokul eğitimi yıllarında eğitim veren sınıf öğretmenlerinin bilgi birikimi, kişiliği, almış olduğu eğitimin kalitesi, yaşam tarzı, psikolojik yapısı oldukça önemlidir. İnsan yaşamında, kişiliğin oluşumuna ve ileriki yıllarda alınacak eğitime temel oluşturmada ilkokul yılları kritik yıllardır. Bu önemli yıllarda çocuk için tek model kişi sınıf öğretmenidir. Çocuğa eğitim verecek sınıf öğretmeninin niteliği bireyin ilkokul sonrasındaki başarısını, kişiliğini, iletişim becerisini, sosyal hayata uyumunu önemli ölçüde etkiler.Sınıf öğretmenlerinin bir diğer özelliği ise ülke genelinde en fazla model alınan insanlar olmalarıdır. Çünkü ülke genelinde gerek sayısal anlamda ve gerekse coğrafi anlamda dağılım açısından en yaygın meslek sınıf öğretmenliğidir.Eğitim açısından bu kadar önemli olan sınıf öğretmenlerinin yetiştirilmesi, yüksek öğretimin sınıf öğretmenliği bölümlerine nitelikli öğretmen adaylarının alınması oldukça önemlidir. Sınıf öğretmenliği bölümlerine öğrenci kabulünde sadece LYS türü bir sınavla öğrenci alımı da doğru değildir. Bu sınavın yanında adayları; bazı özel testlere tabi tutmak son derece yararlı olur.Sınıf öğretmenliği branşının bugün içinde bulunduğu durum hiçte iç açıcı değildir. Bu yıla kadar eğitim fakültelerinin öncelikli olarak tercih edilen bölümlerinden birisi de sınıf öğretmenliğiydi. Öğretmenlik atamasında en fazla kontenjana sahip bölümdü. Bu nedenle hemen hemen bütün üniversitelerde sınıf öğretmenliği bölümleri açılmıştı. Geçen yılki öğretmen atamalarında sınıf öğretmenliğine 324 kadro verilmesi bir anda şok etkisi meydana getirmişti. Bu durum üniversitelerin sınıf öğretmenliği bölümlerine öğrenci alımına son derece olumsuz yansımıştır. Sınıf öğretmenliği bölümlerinin taban puanları deyim yerindeyse dibe vurmuştur. Yıllardır eğitim camiası sınıf öğretmenliğine kaliteli öğrencilerin yönlendirilmesi üzerinde duruyordu. Bu hedefe nisbeten ulaşılmıştı. Hal böyleyken bugün geldiğimiz durum son derece endişe vericidir. 2012 yılında İstanbul üniversitesi sınıf öğretmenliği taban puanı 404 iken bu yıl 375’e gerilemiştir. 30 puanlık gerileme vardır. 2012 yılında sınıf öğretmenliğine en düşük puanla girilen üniversite 356 puanla Bayburt üniversitesi idi. Aynı üniversitenin bu yılki taban puanı 256’dır. 100 puanlık bir gerileme söz konusudur. Son iki yılın puanı arasındaki uçurum bazı üniversitelerde daha fazladır. 150 puandan fazla taban puanı gerileyen üniversiteler vardır.
Bu durumunun domino etkisiyle öncelikle; Eğitim fakültelerinin sınıf öğretmenliği bölümlerindeki eğitimin kalitesine, gelecekteki milli eğitim sistemimizin kalitesine, toplumun eğitim düzeyine, sosyal hayata, öğretmenlik mesleğinin itibarına ve bu ülkeyi bir sistem olarak ele alırsak sistemi oluşturan dişlilerin tamamına olumsuz olarak yansıyacağı açıktır.
Sınıf öğretmenliği bölümü feda edilebilecek, problemleri görmezden gelinebilecek bir bölüm değildir. Bu bölümle ilgili herhangi bir sıkıntı eğitim sistemimizin bütün aşamalarını olumsuz etkiler. Yukarıda belirttiğim problemlere çok acil olarak bir çözüm yolu bulunmalıdır. Aksi takdirde yakın bir gelecekte eğitim sistemimizin tamiri zor yaralar alacağı, eğitim öğretimde kalitenin düşeceği bu durumun da ülkeye yansımasının çok ağır bir şekilde olumsuz olacağı açıktır.
EĞİTİM AJANSI
Emoji ile tepki ver!
Bu Haberi Paylaş :
Benzer Haberler
-
Yorumu Gönder
0 Yorum
Diğer Yorumlar (0)
