adscode
adscode

Sözleşmeli Öğretmen Atama Süreci Nasıl Olmalıdır?

Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), sözleşmeli öğretmen atama sürecine ilişkin önerilerde bulundu.

Sözleşmeli Öğretmen Atama Süreci Nasıl Olmalıdır?
Eğitim
Güncelleme : 23-Oct-18 18:12

Milli Eğitim Bakanlığının Atama Sistemi ve Süreç Yönetimi Üzerine

"DİERG, Milli Eğitim Bakanlığının Nisan 2018 Sözleşmeli Öğretmen Atama Süreci’ne dair ilk değerlendirme ve önerilerini Mart ayında “Milli Eğitim Bakanlığının Sözleşmeli Öğretmen Atama Sistemi, Süreç Yönetimi ve Aday Öğretmenlerin Süreçten Etkilenişi: Öneri Notu” ile duyurmuştu. Şimdiki öneri notu ise ilk notun devamı niteliğindedir.

Nisan 2018 döneminde sözlü sınav sonrasında 20 bin aday öğretmenin 2017 KPSS’den aldıkları puan sıralamasına göre atanması yalnızca mezun aday öğretmenler arasında değil, Eğitim Fakültesinin öğrencileri ve öğretim elemanları arasında da olumlu etki yaratmış; objektif, şeffaf ve liyakata dayalı istihdam ile “Çalışan, başaran kazanır!” ilkesi tekrar hayat bulmuştur. Her aşamada başarılı olan ve bu sebeple göreve başlatılan öğretmenlerin moral ve motivasyonlarını okul ve okul dışı yaşantısında ve girdikleri derslerde de sergilemeleri beklenmektedir.

Bakanlığın öğretmen ihtiyacını karşılaması;

1-Sözleşmeli,

2) Okuldaki öğretmen eksiği tamamlanıncaya kadar ek ders ücreti karşılığı derslere girenler (ücretli öğretmenlik),

3) İkinci grupta yer alan ve devlet görevinde 540 iş gününü (5 yıl) tamamlayan ve bir önceki yıl mutlaka ücretli öğretmenlik yapmış olanlar arasından sözleşmeli atanabilme

olmak üzere üç farklı şekilde yapılmaktadır (2016’dan beri kadrolu öğretmen alımı yapılmamaktadır). Sözleşmeli öğretmen olarak atananların tayin hakkı elde edebilmesi için 4 yıl sözleşmeli ve sonraki 2 yıl boyunca kadrolu olarak çalışması gerekmektedir.

Bakanlık bu günlerde bir taraftan Eylül 2018 süreci ile 20 bin sözleşmeli öğretmen atama; diğer taraftan daha önce ilan edilen 5000 ücretli öğretmenin sözleşmeli öğretmenliğe atamasında boş kalan 2 bin 858 kontenjanı tamamlamak için hazırlıklarına devam ediyor.

Göreve yeni başlayan sözleşmeli öğretmenler yaklaşık 3 bin 295 lira maaşa ek olarak, nöbet ve rehberlikten gelen ek ders ücreti de dahil edilirse haftalık 250 lira kazanırken; ücretli öğretmenler maaş alamadıkları gibi, nöbet tutamadıkları için ek ders ücretini de alamamakta ve haftalık en fazla 416 lira kazanabilmektedir (sözleşmeli ve ücretli öğretmenler bir ders saati için 11.94 lira, kadrolu öğretmenler ise 13.90 lira almaktadır). Okula öğretmen atandığında, okul personeli öğretmenin izni ya da sağlık raporu bittiğinde görevine dönmesiyle ya da okul tatillerinde ücretli öğretmenler haklarını kaybetmekte ve işsiz kalmaktadır.

Bakanlık, ücretli öğretmenlik yapanlar arasından sözleşmeli öğretmen alımı politikası ile bir kişiyi 5 yıl boyunca ek ders ücreti karşılığı stajyer gibi çalıştırdığı eleştirilerine maruz kalmaktadır. Ücretli öğretmenler branşlarında çalışıyor bile olsalar Bakanlığın ücretli öğretmenlik politikasına dair itirazlar ve endişeler Bakanlık dışındaki eğitimin bileşenleri tarafından sürekli dile getirilmektedir.

Eğitim Fakültesi mezunu adaylar gerek lisans öğrenimleri boyunca, gerekse KPSS ve sözlü sınav hazırlığı esnasında teorik ve pratik birikim edinmektedir. Jüri oluşturma ve sözlü sınavın diğer her aşaması, Bakanlığın aday bile olsa öğretmene bakışını yansıtan yüzü olduğundan sözlü sınav sürecinin dikkatle ve nezaketle yönetilmesi hem aday öğretmenler, hem de eğitim fakültesi öğrencileri arasında daha olumlu etki sağlayabilir.

Bakanlığın öğretmen atama sistemi ve süreç yönetimi, adayların kuruma ve kurumsallığa güvenlerinin şekillendiği aşamaların başlangıcını oluşturduğu için önemlidir. Komisyonların yetkin üyelerden oluşması ve sürecin her bir aşamasına yargı denetimi sağlanması ile liyakat ve kariyere dayalı personel rejimi kendini inşa etmeye devam edecektir.

DİERG atama süreçlerini takip ederek değerlendirme sonuçlarını paylaşmaya ve yapıcı önerilerde bulunmaya devam edecektir.

Milli Eğitim Bakanlığının Eylül 2018 Sözleşmeli Öğretmen Atama Süreci’ne DİERG’in Önerileri:

1- Bakanlık, öğretmen atamalarını her yıl belirli bir tarihte başlatıp sonlandırabilmelidir. Bu takvimleme adayların kısa ve uzun vadeli planlar yapmasını kolaylaştıracaktır. Bakanlığın kendi belirlediği takvime uymadığında gerekçeleri ve kısa sürede yeni bir tarih açıklaması yerinde olacaktır. Takvime uyulmadığında aday öğretmenlerin kaygı düzeyleri artmaktadır.

2- Aday öğretmenler ve akrabaları kontenjan, sıralama ve bakanlığın kendi atama takvimine uymaması kaynaklı belirsizlikleri aşmak, bazen de kontenjan sayısını artış yönünde etkilemek amacıyla CİMER, BİMER, bakanlık, devlet personel başkanlığı ve ÖSYM yetkililerine ve birimlerine yazılı ve sözlü olarak sürekli başvurmakta, branş grupları tag dahi satın alarak sık sık sosyal medyayı değerlendirmeye çalışmaktadır (Tagın saati 250 liradır).

3- Hazırlık kitapları, soru bankaları ve dersaneleri ile yeni bir sektöre sebep olan sözlü sınavlar mülakat hariç genel kültür, genel yetenek ve eğitim bilimlerini içermekte ve bazen beş dakika bile sürmeyen sözlü sınavda bu birikimi güvenilirlikle ölçmek mümkün görünmemektedir. Bunun yerine, sözlü sınavla ortaya çıkarılması amaçlanan, ortaya çıkarıldığı iddia edilen birikimi, adayın ne kadar edindiği ve geliştirebildiği stajyerlik döneminde izlenebilir. Sözlü sınav yerine mülakat tekniği daha olumlu görünmektedir.

4- Önceki yıllarda sıralama, son girilen KPSS’de alınan puanlara göre yapılırken, bu yıl son iki sınavın, yani 2018 KPSS’nin yanı sıra 2017’nin de sonucu kabul edildi ve son iki sınava girmiş olanlar istediği puanı kullanma hakkı edindi. Bakanlık bu değişikliği neden yaptığına dair bir açıklamada bulunmadı. 2018 KPSS puanı ile sürece dahil olanlar bu uygulamanın yanlış olduğunu ve haksızlığa uğradıklarını bakanlığa duyurmaya çalışmaktadır. Bakanlık; koşulların eşitsizliği, keyfilik ve ayrımcılık gibi olumsuz algı oluşturacak durumlara izin vermemeli ve bu risk ortaya çıktığında da geri adım atabilmelidir.

5- Sözlü sınav komisyonu üyeleri yereldeki görevlilerden oluştuğuna göre; adayların tercih ettiği herhangi bir kent merkezinde, hatta ilçe merkezinde ve kamera kaydı eşliğinde sözlü sınav yapılabilir. Bu sağlanamazsa, ulaşım riskini, kişisel harcamaları en aza indiren merkezi konumdaki kentlerin de (Diyarbakır gibi) sınav merkezi olması yoruculuğu önleyebilir.

6- Personel alım sürecinde sergilenen yaklaşım, aday öğretmenlerde bakanlığın örgütsel adaletine ilişkin algı oluşumunun başlangıcıdır. Bu nedenle, personel alımının her aşamasında dürüst ve açık yarışma koşullarının sağlanması önemlidir. Komisyon ile adayın mülakatla bir araya gelmesi yerinde ve önemli bir aşamadır, güvenlik soruşturması da yerinde ve önemli bir aşamadır. Bir aday öğretmenin sözlü sınavı sonucunda tercih hakkını elinden alıcı puan verilmesi mesleki yetersizliği, donanımsızlığı ve öğretmenlik yapmasına engel durumları nedeniyle olmalıdır.

7- Bakanlık Nisan 2018 öğretmen atama döneminde sözlü sınav sonuçlarını açıklamakta gecikince öğretmenler 21 Mayıs tarihinde 2018 KPSS’ye başvuru yapmak zorunda kaldı. Ardından sözlü sınav sonuçları açıklandı ve ataması yapılan 20 bin öğretmenin 2018 KPSS’ye girmesine gerek kalmadı. Bu öğretmenlerden 13 bin 473’ü 180 lira sınav ücreti öderken (toplamda 2 milyon 425 bin 140 lira); 6 bin 527 öğretmen ise 120 lira ücret ödedi (toplamda 783 bin 240 lira). Böylece atanan 20 bin öğretmenin tamamı sınava mecburi başvuruda bulunmuşsa, toplam tutar 3 milyon 208 bin 380 liradır. Bakanlık ve ÖSYM, isteyen öğretmene sınav başvuru ücretini geri ödeyebilir.

 ‘Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi’ Hakkında

Diyarbakır Eğitimi İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), okul öncesinden üniversiteye dek süregelen ve eğitim öğretimde her branşın, her sınıfın, lisansüstü ve yaşam boyu öğrenimin yaşadığı sorunların tespit edilmesi, izlenmesi, araştırılması, değerlendirilmesi; notlar, raporlar hazırlanması; paneller, çalıştaylarla özel ve genel konuların irdelenmesi; sorunlara çözüm yollarının aranması, olumlu süreçlerin ve sonuçlarının her okula taşınması amacındadır.

Kanıta dayalı nitelikli veriler yardımıyla öğrenci ve öğretmenlerin okul yaşantılarını, bu yaşantıya yaklaşımlarını, etkilenişlerini belirlemek ve tartışmak; öğretmenlere kuramsal, pratik destekler sunmak; eğitimin her bir bileşeni içinde ve bileşenler arasında yapıcı, ılımlı diyalog sağlamak; nitelikli eğitimle öğrencinin ve toplumun gelişimine katkıda bulunmak DİERG’in temel hedefleridir. Eğitimde gelişme olmazsa üreten, değer yaratan, dönüşen toplum olunamaz.

Bir düşünce kuruluşu olan DİERG’in faaliyetleri dierg.org isimli siteden yakın zamanda takip edilebilecek. Sitedeki blog, toplumun her bir bireyinin eğitim öğretimle ilgili görüş, analiz, eleştiri ve tartışmalarına açık olacaktır.

Öğrencinin ve toplumun gereksinimlerine göre çalışmalarını yönlendiren; eğitimi etkileyen, eğitimden etkilenen her bireyi ve kesimi paydaş bilen; eğitimi etkileyen ve eğitimden etkilenen her olguyu izlemek isteyen; çalışmalarını bağımsız, gönüllü, kar amacı gütmeden ve toplum yararına yürüten DİERG; eğitimle ilgili her türlü işbirliğine, desteğe, proje önerilerine açıktır."

Doç. Dr. Aziz Yağan

 DİERG Direktörü


Emoji ile tepki ver!

Bu Haberi Paylaş :

Etiketler :

Benzer Haberler
    0 Yorum
  • Yorumu Gönder
  • Diğer Yorumlar (0)